
Yazar: Hatice ÇAĞIRAN
DOĞURDUĞUNA İNANIYORSUN, ÖLDÜĞÜNE NEDEN İNANMIYORSUN?
Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasında geçen "Doğurduğuna inanıyorsun, öldüğüne neden inanmıyorsun?" sözünü hatırladınız mı?
İşletmelerde, yönetim ve karar alma süreçlerinde yaşanılanları bazen bu fıkraya benzetirim.
Bir işletme düşünün, belirli bir strateji uyguladığında veya projeyi başarıyla tamamlayıp, bu proje olumlu sonuçlar doğurduğunda herkes tarafından alkışlanır.
Ancak, bazen başarılar ardından olumsuz sonuçlar da ortaya çıkabilir ve maalesef fıkradaki gibi buna kimse inanmak istemez.
Örneğin, hızlı bir büyüme beklenmedik operasyonel zorluklara veya kaynak sıkıntılarına neden olabileceği veya yeni bir ürünü piyasaya sürdüğünüzde beklenen ilgiyi görmemesi gibi...
İşleyişimizde var olan ve var olabilecek tüm süreçleri sadece olumlu ya da olumsuz bir şekilde değerlendirmek yerine objektif bir bakış açısıyla ele almak, dengeyi sağlamak açısından önemlidir. Yani bir durumu sadece kazançlı yönleriyle değerlendirirken aynı durumu kayıplarıyla birlikte düşünmek, risklerini tanımlamak, daha gerçekçi ve adil bir perspektif sağlayacaktır.
Olumsuz sonuçlarla karşılaşmanın bir kaybedişten öte başarıya giden yolda bir fırsat olarak değerlendirmek de büyük resme odaklanmak ile gerçekleşir. İntel'in eski Ceo'su Andy Grove'nin de dediği gibi “Krizler kötü şirketleri batırır. İyi şirketler, krizi atlatır. Büyük şirketler ise krizler sayesinde gelişirler.”
İşletmelerin etkin ve verimli bir şekilde faaliyet göstermelerinde kritik rol oynayan konuların başında stok yönetimi gelir. Stok yönetim süreçleri fıkrada da geçtiği gibi sadece stok doğurmakla kalmaz, aynı zamanda öngörülmeyen sorunları ve kayıpları da beraberinde doğurabilir. Özellikle hızlı büyüyen işletmeler, talebi karşılamak adına yoğun bir stok biriktirme eğiliminde olabilirler. Bu durum, başlangıçta büyük bir başarı hikayesi gibi görünebilir; ancak fazla stok bir süre sonra depolama maliyetleri, işletme sermayesi sıkışıklığı ve hatta ürünün modası geçtikten sonra değer kaybı gibi riskleri de beraberinde getirebilir. Hatta hızlı bir talep düşüşü, tedarik zinciri aksamaları veya pazar değişiklikleri, kayıplar da cabası olabilir.
Stok kayıplarının, öncesinde bir sızıntı gibi başlayıp, büyüdükçe derin yaralar açabileceği de unutulmamalıdır. Stok kayıplarının işletmemizi yavaş yavaş kemirmemesi için envanterlerimizi kontrolsüz bırakmamalıyız. Oluşan her kayıp işletmelerimizin karlılığını gölgelediği gibi itibarını da zedeler.
Bu nedenle kayıpları tespit etmek, anlamlandırmak, süreçleri iyileştirmek, izlemek ve değerlendirmek, hataların erken tespiti, işletme varlıklarının korunması ve finansal yönetim açısından kritik bir role sahiptir.
Doğru stok bulundurmak, müşteri memnuniyetini arttırarak rekabet avantajı sağlar. Ayrıca etkili stok yönetimi operasyonel verimliliği artırır, israfı azaltır ve nakit akışını iyileştirir. Tüm bu faktörler büyüme potansiyelini artırır, tabii başarılarımızın ardındaki gizli tehlikelerimizi de görebiliyorsak!
İç Denetim süreçlerine odaklanmak, bu gizli tehlikelerle başa çıkabilmemizde en önemli savunma hattını oluşturur. İç Denetim, stok yönetim süreçlerini düzenli olarak gözden geçirerek, riskleri belirler ve etkili çözümler önerir. Stok yönetiminde iyileştirilmesi gereken konuların tespit edilmesine ve giderilmesine yardımcı olan İç Denetim, stok kayıplarının ve israfın engellenmesinde, sürdürülebilir başarıya ulaşılmasında da anahtar rol üstlenir.
Steve Jobs'un da dediği gibi "Stokların nasıl yönetildiği, işletmenin ne kadar sürdürülebilir olduğunu belirler."
Başarı ve risk arasında hassas bir denge vardır. Stok yönetimi işletmeler için bir kazanç kaynağı olabilir, ancak içinde barındırdığı riskleri göz ardı etmemek gerekir. İç Denetim, bu riskleri azaltma ve işletmeye güvenli bir stok yönetimi stratejisi sunma konusunda rehberlik eder. Unutmamak gerekir ki gerçek bir kazanç sadece başarıyla başa çıkılan risklerin ardından gelir.
İç Denetim, stok yönetimindeki sakin su yüzeyinin altındaki buzdağını görme yeteneği ile işletmelerin daha güvenli sulara yelken açmalarına katkı sağlar.
Ne demişler, stok yönetimi iş dünyasının Sudoku'sudur, her parça yerine oturduğunda, başarı kaçınılmazdır.