
2019 NASIL GEÇTİ, 2020'DEN NE BEKLENİYOR?
Dünya ‘Bilgi’ ve ‘Dijital Dönüşüm’ temelli, rekabette sınır tanımayan yeni bir ekonomiye geçiş sürecini yaşıyor. Süreç kriz ve kırılmalarla ilerliyor. Yavaş büyüme öngörülüyor. Dünya ve Türkiye ekonomisine bu bağlamda bakınca 2020 yılı ne gösteriyor?…
"CORONA VİRÜSÜNÜN EKONOMİK BEDELİ AĞIR OLABİLİR"
Corona Virüsü sebebiyle uluslararası şirketler Çin’deki faaliyetlerini durdurdu, havayolları Çin seferlerini teker teker askıya alıyor. Uluslararası toplum virüsün yayılmasını yavaşlatmaya ya da durdurmaya çalışırken, virüsün ekonomik etkisinin Çin’in sınırları ötesine de geçeceği sektörleri tedirgin etti...
EKONOMİDE BEKLENTİ:2020 İHTİYATLI İYİMSER
Dünya ticareti 20 aydır küçülüyor; küresel ekonomi 2019’da son on yılın en düşük büyümesini gerçekleştirdi. Yıla damgasını “Ticaret Savaşları” vurdu ve bu savaşın yarattığı sorunların pek çoğu çözülemeden 2020 yılına devredildi. Bu nedenle 2020 yılına belirsizlikler ve çözüm bekleyen devasa sorunlarla birlikte girdik. Dünya ekonomisini altüst eden sorunların 2020 yılında bir çırpıda çözüleceğini öngörmek elbette gerçekçi olmayacaktır. Analistler, küresel ekonomik sıkıntıların azalan bir trendle süreceği noktasında birleşiyorlar. 2020 yılında ekonomik güçlüklerin artıp artmayacağı ve hatta bir krize dönüşüp dönüşmeyeceği, dünya ekonomisinin ABD, Çin ve AB (Avrupa Birliği) gibi en büyük aktörlerinin izleyeceği politikalarla ilgili bir sorun olarak ortada duruyor. Bu bağlamda özellikle ticaret savaşlarının seyri anahtar önem kazanacak, ya yayılıp dünya ekonomisi için onarılmaz bir yıkım yaratacak, ya da Çin-ABD müzakerelerinin olumlu sonuçlanması dünya ticaretinde yeni bir büyüme döneminin kapısını aralayacak.
EKONOMİK YÜKSELİŞ
Ekonomik gelişmesi yabancı sermaye yatırımları ile doğrudan bağlantılı olan Türkiye ekonomisi için ABD ve Avrupa’da halen negatif olan faizlerin düşmesi veya 2020 başındaki durumunu koruması büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Eğer Türkiye ortaya doğru politikalar koyar ve uygularsa 2020 yılını yeni bir ekonomik yükselişin başlangıcı olarak değerlendirme imkanına sahip olur.
TİCARET SAVAŞLARI
Çin-ABD ticareti:
Önce ABD-Çin ticaretine bakalım; Çin Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2019 yılı başında Çin’in ABD’ye dış ticaret fazlası 323.3 milyar dolar ile rekora ulaştı. Çin, 2018’de ABD’ye 478.4 milyar dolarlık ihracat yaparken 155.1 milyar dolar değerinde mal ve hizmet ithal etti. Ülkenin ABD’ye ihracatı bir önceki döneme göre yüzde 11.3 artarken ithalatında sadece binde 7’lik artış gerçekleşti. Bu durumda ABD Başkanı Donald Trump frene bastı, Çin’den ithal edilen teknoloji ürünlerine ilave gümrük tarifesi getirdi; Çin’in ABD’ye ihracatı yüzde 3.5 azaldı. Çin’in dünyaya ihracatı 2019 başında yüzde 7.1 artarak 2.5 trilyon dolara, ithalatı ise yüzde 12.9 artışla 2.1 trilyon dolara ulaştı. Fazla Çin lehine 400 milyar dolardı. ABD ile Çin arasında bir ‘ticaret savaşı’nın başlangıcı olarak görülen gelişmeler, Trump yönetiminin ithal çelik ve alüminyuma sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmesiyle başladı. Çin, Washington’un çelik ve alüminyum ürünlerine yönelik ek gümrük vergilerine cevaben ABD menşeli 128 ürüne yüzde 15 ile yüzde 25 arasında değişen tarifeler getirdi. Bu kararlar ABD-Avrupa ticaretine hemen yansıdı. Çin-ABD ve Avrupa-ABD arasında tırmanan ‘ticaret savaşları’, küresel ekonomiyi yavaşlattı. 2018 ve 2019’da sorunlar müzakereler yoluyla çözülemedi. ABD, Çin’den yapılan ithalata gümrük tarifesini, Eylül 2019’da 125 milyar ABD doları değerindeki hedef ürünler için yüzde 15’e yükseltti. Aralık ayında da ek 178 milyar dolar değerindeki Çin’den ithal mallarına yüzde 15 oranında yeni ek gümrük tarifesi açıkladı. Karşılıklı misilleme yapma yarışında Çin, ABD’nin son kararlarına karşı misilleme bir yeni tarife artışına gitmedi. Ayrıca iki ülke arasında Washington’daki müzakerelerin ardından Trump, 15 Ekim’de yürürlüğe girmesi planlanan ve 250 milyar dolar değerindeki Çin mallarına uygulanması öngörülen ek yüzde 15 gümrük tarifesini iptal etti. Restleşmeler durdu fakat müzakereler 2020 yılına sarktı. “2020’de bu savaş nasıl seyreder?” sorusunun kesin cevabı yok. Yorumcular şöyle diyor: “Kasım 2020’de ABD’de Başkanlık seçimi var; Trump’ın seçimleri kazanmak ve ticaret savaşının kazananı olmak için Çin ithal mallarına yeni gümrük tarifeleri getirmesi olasılığı yüksektir.”
ABD-Avrupa ticaret savaşları:
Trump yönetimi, 2018 Haziran’ında AB’den ithal edilen çelik ve alüminyuma vergi arttırımında bulunmuştu. AB ise bunun karşılığında toplam 2.8 milyar ticaret hacmindeki Amerikan ürününe ek vergi getirmiş, ABD-Avrupa ticaret savaşları, ABD Avrupa’nın sivil hava araçlarına yüzde 10 ek gümrük vergisi getirmesiyle tırmanmıştı. Viski, şarap, zeytin ve peynir, gibi Avrupa’nın gıda ürünlerine yüzde 25 ek gümrük tarifesi de açıklandı, İngiltere’de üretilen yün ve kaşmir giysiler, battaniyeler; Almanya menşeli kahveler, kamera parçaları da yüzde 25 ek vergi kapsamına alındı. 15 aydan beri devam eden ticaret savaşlarında taraflar tansiyonu düşürmeye çalıştılar fakat şu ana kadar anlaşma sağlanamadı. Trump, Avrupa’nın uzlaşma eğilimine sırtını dönmeye devam ediyor; 2020 burada da belirsiz. Finansal savaşlar: Analistler ticaret savaşlarının teknoloji, güvenlik, yatırımlar ve finans alanlarına kaymaya başladığını vurguladılar. Bu durum hem ABD ve Çin hem de Avrupa için daha uzun vadeli olumsuz etkiler doğurabilir; bu da küresel ekonomiyi olumsuz etkiler. Finansal riskler de endişe kaynağı olabiliyor. Çin’in elinde tuttuğu ABD hazine tahvillerinin bir kısmını elden çıkarmasının Trump’ın daha fazla cezalandırıcı politika izlemesi için gerekçe oluşturma riski bulunuyor. Ancak Amerikan girişim sermayesinin (venture capital) Çin teknoloji şirketlerine yatırım yapmaları engellenemiyor. ABD’de piyasa düzenleyici kurumlar Çinli girişim sermayesinin Silikon Vadisi’ne yatırım yapmalarını engellemek için çalışıyorlar. ABD’nin Çinli bankalara da yaptırım uygulama ihtimali yükseliyor. Uygulanacak yaptırımlar küresel finansal sistemde şok etkisi yaratabilir, Avrupa finans sektöründe ciddi olumsuz etkiler doğurabilir.
Dünyaya yeni yıl müjdesi:
2020 yılına, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin arasında başlayan ve dünya piyasalarında büyük fiyat istikrarsızlığına neden olan “ticaret savaşları”nın sonlanması için iki ülkenin prensipte anlaştıklarının açıklanmasıyla girdik. ABD’nin ilk aşamada Çin mallarına 375 milyar dolarlık gümrük indirimi uygulayacağı, bu kapsamda 15 Aralık tarihinde de yapılması düşünülen 160 milyar dolarlık ek vergilerin askıya alınacağı belirtildi. ABD Ticaret Bakanlığı Temsilcisi Robert Lighthizer, senatörlere olası anlaşmanın açıklanmasının an meselesi olduğunu söylerken; Başkan Donald Trump “Çin ile büyük anlaşmayı imzalamaya çok yakınız. Onlar da biz de bunu istiyoruz” diyerek olumlu gelişmeyi doğruladı. Böylelikle ABD’nin son 17 aydır Çin’e uyguladığı gümrük tarifeleri yaklaşık yüzde 50 oranında düşürülecek.
DÜNYA EKONOMİSİ GÖRÜNÜM 2020
Küresel ekonomik büyüme:
Ticaret savaşlarının yarattığı artan gerilim ve jeopolitik belirsizliklerin etkisi altında 2019 ve 2020 için küresel büyüme tahminleri aşağı çekildi. 2019 yılı için yüzde 2.9 ile son on yılın en düşük büyüme tahmini yapıldı. Bu tahmin dünya ekonomisinin politik ve ekonomik şoklara karşı dirençsiz olduğu anlamına geliyor. Avrupa’da Almanya ve İngiltere de dahil olmak üzere birçok ülkede 2019 yılı büyüme rakamları hayal kırıklığı yarattı. Güney Doğu Asya ülkelerinin başı çektiği gelişen ülkelerin bir kısmında da küresel imalat sanayindeki düşüş oldukça hissedilir hale geldi. Bu noktada şöyle bir tarihsel dinamik var, işlemeye başladı: Avrupa ve Asya’daki yıkıcı ekonomik koşullar Kuzey Amerika’da durgunluk ve daralma yaratmıyor; sadece dış talepteki ve ticaret akışındaki zayıflama ABD’deki büyümeyi görece sınırlandırıyor.
Yumuşatıcı önlemler:
Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen küresel bazda Merkez Bankalarının genişletici para politikaları izlemesi olumlu beklentileri güçlendiriyor. 2020’de küresel ekonomide ılımlı toparlanma ve yüzde 3.2 büyüme bekleniyor. Avro bölgesinde parasal genişleme politikalarının 2020’de sürdürülmesi planlanıyor.
Faizler daha da düşebilir:
ABD Merkez Bankası (Fed) Eylül 2019’da politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 1.75-2 aralığına çekmişti. Bunu üçüncü kez 25 baz puan faiz indirimi izledi. Fed 2020’de ek parasal genişleme desteğini, oturmuş bir küresel ticaret rejimine ulaşmanın yakın zamanda kolay olmayacağı gözüktüğü için, sürdürebilir. Bu durumda 2020’de küresel yatırımların yavaşlaması ve daha yavaş küresel büyümeye yol açması bekleniyor. Yavaşlayan küresel büyüme, süregelen ticaret savaşları ve Brexit gibi jeopolitik riskler kapsamında finansal koşullardaki istihdam ve enflasyon tahminlerindeki bozulma nedeniyle tüketimi canlandırmak için faizler daha da düşebilir.
Politik müdahalelerin rolü:
Küresel ekonominin 2020 bazında içinde bulunduğu bu belirsizliklerin giderilmesi ABD’nin alacağı politik kararlara bağlı olacaktır. Pozitif politik kararların küresel ekonomide yukarı yönlü pozitif etkiye dönüşme potansiyeli mevcuttur. Ekonomik gelişmesi yabancı sermaye yatırımlarına muhtaç Türkiye ekonomisi için ABD ve Avrupa’da halen negatif olan faizlerin düşmesi veya 2020 başındaki durumunu koruması büyük bir fırsat oluşturmaktadır. Eğer Türkiye ortaya doğru politikalar koyar ve uygularsa 2020 yılını yeni bir ekonomik yükselişin başlangıcı olarak değerlendirme imkanına sahip olur.
IMF-World Bank gözüyle dünya ekonomisi 2020:
World Bank (Dünya Bankası) Başkanı David Malpass, global büyümenin yüzde 2.6’nın gerisine düşebileceğini öngörüyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva ise “Ticaret anlaşmazlıklarının küresel ekonomiye toplam etkisi 2020 yılında 700 milyar dolar azalma veya gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0.8’inin kaybedilmesi şeklinde olabilir” diyor.
İzlenmesi gereken 10 önemli trend
1) ABD Merkez Bankası (Fed) küresel ekonomideki yavaşlamaya karşı bir güvence amacıyla politika faizini indirme trendinde. Analize göre 2018 sonunda yüzde 2.38 olan politika faizinin 2020 sonunda yüzde 1.63 düzeyinde olması öngörülüyor.
2) ABD başkanlık seçimlerinin gerçekleşeceği 2020’de ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşları şirketleri ve tüketicileri korkutmaya devam edecek ancak bu kafa karışıklığı ve endişeler ABD’li reklamcılara yarıyor. 2019’da hafif sekteye uğrayan küresel reklam harcamalarının 2020’de yüzde 5 yükselmesi, dijital reklamların yüzde 11 artışla 338 milyar dolara, mobil telefon reklamlarının 126 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.
3) Güney Asya’nın altyapı yatırımları batıya göre kat kat daha hızlı artacak. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi bu yatırım atağının en önemli ayaklarından biri. Gelişmekte olan dünyanın altyapı yatırımları 2020’de yüzde 5 artarken zengin ülkelerin altyapı yatırımları sadece yüzde 1 artacak.
4) Finans teknolojileri geliştiren ve sağlayan ‘fin-tech’ şirketleri bürokrasiyle boğuşmaya devam edecek fakat bazı ülkelerde sektör ciddi bir ivme yaşayacak.
5) 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları reklamdan turizme birçok sektöre katkı sağlayacak. Japonya dev etkinliğin ülkeye 40 milyon turist çekmesini bekliyor. Bu, 2019’daki turist sayısının yüzde 20 artması demek. ABD’li NBC, şimdiden 1 milyar dolarlık reklam satışına ulaştığını açıkladı.
6) Petrol fiyatlarının siyasi krizlerle yükseldiği 2018’in ardından küresel büyümeye ilişkin endişelerle ve arz fazlasıyla 2019’daki düşüşünün 2020’de de devam etmesi öngörülüyor. The Economist analizine göre 2020’de dünyada en yaygın kullanılan Brent petrolün ortalama fiyatı 63 dolar/varile gerileyecek.
7) Küresel elektrikli araç satışları hükümetlerin çevreci politikalarının da desteğiyle 2020’de 2.8 milyon adede yaklaşacak. Çinli üreticilerin etkisi ülke dışında da artacak, elektrikli araç sektörünün hızını Çin belirleyecek. Tesla Şangay fabrikasının faydasını görecek. Çin hükümeti elektrikli araçlar için sağladığı teşvikleri kademeleri olarak sonlandıracak.
8) Dijital sağlık sektörü tıbbi verilerin 2 bin exabiti aşmasıyla hız kazanacak. Uzaktan tedavi ve danışmanlık hayatımıza girecek, daha fazla kişiselleştirilmiş tedavi, yapay zeka destekli tedaviler göreceğiz, dijital sağlık çözümleri sağlık hizmetlerine ivme katacak.
9) Perakende sektörü online alışverişteki ivmeden yara almaya devam edecek. ABD’de online alışveriş hacminin 60 milyar dolara ulaştığı 2020’de binlerce mağazanın daha kapanması öngörülüyor. Öte yandan online pazar yerlerinin devi Amazon, perakendeden dijitale kaymaya başlayan Walmart’ın rekabeti kızıştırmasıyla uğraşacak.
10) Saniyeler içinde uzun metraj filmlerin indirilebilmesine olanak sağlayacak 5G telefonlar toplam akıllı telefon satışlarının yüzde 10’unu oluşturacak. 2019’da hafif düşüşe geçen akıllı telefon satışlarının 2020’de tekrar hızlanacağı öngörülüyor. En gözde işyeri sıralamasında Facebook skandallarla 23. sıraya geriledi.