04 Haziran 2024,ASANSÖR FREN VE HIZ REGULATÖRLERİ ÜRETİM VE DENETİMLERİNDEKİ AKSAKLIKLAR, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

ASANSÖR FREN VE HIZ REGULATÖRLERİ ÜRETİM VE DENETİMLERİNDEKİ AKSAKLIKLAR

Zorlu Asansör olarak; fren gruplarında ‘ani etkili’ ve ‘kademeli’ güvenlik ter­tibatları; hız regülatörü grubunda ise A3 (UCM; istem dışı kabin hareketinde görev yapan) ve MRL (dişlisiz asansör makinanın tahrik ettiği asansörlerde kuyu içerisinde kullanılan) ve kuyu dibi mesafesi çok az olan asansörlerde kabin altına veya üzerine monte edilebilen tip regülatörlerin üretimi yapmaktayız. Diğer yandan, frenleme ivmesinin EN 81-20’de izin verilen (0.2g-1g) aralık­ta kalabilmesi için kademeli güvenlik tertibatlarında tek kütleli ( ±% 7,5 için ayarlı veya dar aralıklı) fren grubu üre­timimiz de devam etmektedir.

Ülkemiz asansör sektörünün en büyük sorunlarından biri, asansör aksamı üre­ticileri genel olarak ucuz hammadde kullanmak suretiyle, ürünü muadillerin­den daha ucuza mal edip piyasaya sun­ma, böylece daha fazla ürün satma gibi bir hedefe kilitlenmiş durumdadır. Ha­liyle, aslında olmazsa olmazımız olan Temel Sağlık ve Güvenlik Gerekleri ve EN 81-20/-50 standartlarında belirlenen kriterleri sağlamak, ikinci plana düşmüş durumdadır.

Kabin üreticileri stoklarında çok çeşitli fren tertibatı bulundurmamak için ge­niş aralıklı belgesi olan frenleri tercih etmek istiyorlar. Örneğin (P+Q = 600-3000 kg; 0,63-2,5 m/sn nominal hız) aralığında üretildiği iddia edilen kay­malı fren tertibatını piyasaya arz ediyor. Böylesine geniş bir aralıkta tek bir ayar ile üretilen fren tertibatı EN 81-20/50 standartlarına uygun olmadığı halde maalesef hem talep ediliyor hem de üre­tiliyor. Böyle bir talebe direnen üretici­ler bile zaman geçtikçe haksız rekabete dayanamayıp örnekte olduğu gibi çok geniş aralıklı olmasa bile, geniş aralık­lı (P+Q) ve nominal hıza uygun frenler üretmek zorunda kalıyor ve bir şekilde belgelendirilmesini sağlıyorlar.

“Frenlerin CE’si var mı, var. Frenle­me anında tutuyor mu, tutuyor. Biraz sert dursa ne olacak? Frenleme ivmesi 1g’nin üzerinde çıksa ne olacak? Yeter ki frenlesin.” ya da “EN 81- 20/-50 standardının şu maddesini karşılamasak ne olur?” gibi düşünceler ile üretilen emniyet tertibatlarında haksız rekabet­ten dolayı gitgide kalite çıtası aşağılara çekilmekte; emniyet aksamı gibi can ve mal güvenliğinde hayati role sahip ürünlerin kalitesi gitgide azalmakta, bununla birlikte tehlikenin boyutları artmaktadır.

Yapılan denetimlerin EN 81-20/-50’ye uygun sıkılaştırılması halinde bu haksız rekabetin önüne geçilmiş olacağı gibi, can ve mal güvenliği daha iyi seviyede sağlanmış olacaktır. Bu durum ise ürün­lerin kalitesiyle birlikte dünya pazarın­daki değerini artıracaktır.

Aksam üreticileri olarak, az önce res­metmeye çalıştığım bu olumsuz ima­jımızdan dolayı ülkemizde üretilen en kaliteli ürünler dahi yurt dışındaki diğer isim yapmış markalara yaklaşamamak­tadır. Yurt dışında yeni bir pazara gir­meye çalıştığımızda bu olumsuz imajı silebilmek, en azından 1-2 senemizi alıyor.

İsteğimiz, ülkemizde üretilen ve EN 81-20/50’deki kriterleri sağlamayan asansör güvenlik tertibatlarının üretim­lerinin en kısa sürede sonlandırılması­dır. Bunun çözümünün sadece Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının denetlemesi ile ortadan kalkmasını beklemek, uzun vadeli bir çözüm olacaktır.

Ne mutlu ki, kaliteli ürün üretip geliş­miş ülkelere ihracat yapmayı planlayan firmalarımız da mevcuttur. Bununla bir­likte, en kısa sürede bu haksız rekabet­le yaşanan akıntıya karşı kürek çekip, Temel Sağlık ve Güvenlik Gerekleri ve EN 81 20/-50’nin koşullarını sağla­mayan ürünlerin üretilmemesi için Ba­kanlık ile birlikte çalıştaylar yapılması ve haksız rekabete son verilmesi gerek­mektedir.

Türkiye’de kaliteli ürün üretilmeyip yurt dışına ihracatların artmaması, dün­ya asansör piyasasını ele geçiren ve EN 81-20/-50 standartlarına uygun ürünleri üreten firmaların işine gelmektedir. Biz­ler ise bunun farkında olmayıp meydanı bu firmalara bırakmaktayız. Yapmamız gereken eylemlerin başında ise -yuka­rıda da belirttiğim gibi- EN 81-20/-50 standartlarına uygun olmayan ürünle­rin üretilmesine mâni olmaktır.

Ülkemizde son dönemlerde yaşanan KYK yurtlarındaki asansör kazaları ve Antalya’daki teleferik kazası gibi can kaybıyla neticelenen olaylar ile birden hareketleniyoruz, olması gerekenleri ve alınacak önlemleri en üst seviyede konuşuyoruz. Fakat kısa bir süre sonra bu elim hadiseler ülke gündeminden düşüyor ve nedense tekrar nemelazım­cılık moduna geçiyoruz.

Ülkemiz Avrupa Standartlarını aynen kabul etmiş olmasına rağmen, maalesef bunların benimsenmesi ve uygulanma­sı konusunda önemli zaaflarımız var. Bunun bir göstergesi de asansörlerde Hız Regülatörlerinin denetimlerinde daha vahim olarak ortaya çıkmaktadır.

Dünyadaki en kaliteli kayma emniyet tertibatlarını iyi bir montaj ekibine monte ettirelim. Böylece bu frenin tescil öncesi testten geçmesinde hiçbir problem gözükmemektedir. Çünkü tes­cil öncesi frenleme testlerimizde regü­latör kasnağının dönmesi ‘gaga’ diye tabir ettiğimiz bir kanca veya MRL bobini vasıtasıyla durdurulmaktadır. Regülatör, kurallarına göre monte edil­diyse sanki maksat hasıl olmuş, güya hız regülatörü ile ilgili tüm emniyet şartları sağlanmıştır. İşte esas sorun da burada başlıyor. Tescil öncesi testte de­ğil de, gerçek hayatta asansörün fren­lemesi halinde vahim sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Hız Regülatörleri, EN 81-20/-50’de izin verilen hız aralıklarında asansörü durdurmak üzere üretilmekte ve ayar kısmı mühürlenmektedir. Hız Regülatörlerinin aşırı hızlanma du­rumunda hangi hızda kilitleyeceğini etiketinden biliyor; Tip İnceleme Ser­tifikasında belirtilen değerler içinde kilitleyeceğini ve freni tetikleyeceğini varsayıyor, fakat bunun testini yapa­madığımızdan, bu değerleri ne ölçüde sağladığını kontrol edemiyoruz.

Fren koluna bağlı bulunan regülatör halatının durması neticesi, fren kolu çekiliyor ve aşırı hızlanan asansörün durma süreci başlıyor. 1 m/s’yi aşan anma hızları için regülatörün kilitleme hızı EN 81-20 standardına göre aşağı­daki formüle göre, m/s cinsinden he­saplanmaktadır.

Örneğin; 1m/s hızda bir asansör için müsaade edilen kilitle­me hızı, özel olan 1.5 m/s; 1.6 m/s nominal hızlı asansör için 2.16 m/s’dir.

(V=1.25 *1.6 + 0.25 = 2+0,16 = 2,16 m/sn)

Frenleme tertibatlarında hesaplara ko­nulan frenleme kuvvetinde F= ½ mv² kilitleme hesap edilen hız, bu formül­lerden bulunan hızdır.

Güvenlik tertibatları, belirli hızda ka­binin ulaştığı kinetik enerjiyi sönümle­mek üzere imal edilmektedir olup, dur­durma anındaki ivmesi de bu hıza göre hesap edilmektedir. Örneğin 1m/s’de nominal hızda çalışan bir asansörün serbest düşmede ulaştığı kinetik ener­jinin, en fazla 1.5 m/s hızda sönümle­tilmesine göre hesapları yapılmaktadır.

Onaylanmış kuruluşlarca yapılan 1m/s frenin belgelendirme sürecinde, asansörün 1.5 m/s hıza ulaştığında frenlemenin başlayacağı öngörüle­rek testler yapılmakta olup, ürünün belgesi buna göre düzenlenmekte­dir. Burada regülatör yerine bir halat düzeneği kullanılmaktadır. Yani re­gülatörün maksimum 1,5 m/s hızda kilitlemeyi sağladığı varsayılmak­tadır. Gerçekte ise, frenleme anında regülatörün (1,15 m/s ve 1,5 m/s) aralığında kilitlemesine göre ayar ya­pılması planlanmaktadır. Ama hiçbir zaman bunu tescil öncesi testlerde kontrol edememekteyiz. Regülatör hatalı üretimden dolayı 1,5 m/s yerine 1,8 m/s hızda kilitliyor ise, sönümle­mesi gereken oluşmuş kinetik enerji [(1,5)²=2,25 yerine (1,8)²=3,24 olup; 3,24/ 2,25= 1,44 misli] yaklaşık 1,5 katına çıkmaktadır. Bu andaki fren tertibatının mukavemeti ve ölçülen ivme düşündürücüdür. Yani hız regü­latörlerini hiçbir aşamada kontrolünü sağlayamamaktayız.

Aşırı hızlanma anında frenlemenin ger­çekleşmemesi veya geç gerçekleşmesi halinde frenlemenin başarısızlığının ya da geç gerçekleşmesinin kök nedeni olarak fren tertibatına yüklenebilmek­tedir. Diğer yandan, Hız Regülatörü­nün hangi hızda kilitlediğinin kontrol edilememesi büyük bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

Üretici; kilitleme ayarlarını regülatör kasnağı sabit hızda dönerken yap­maktadır. Mesela nominal hızın 1,3 katında kilitletilecek. 4 adet kilitleme yeri olduğunu düşünürsek gaga birinci kilitleme yerini kilitlemedi. Herhangi bir sebepten ondan sonraki yerde veya daha sonraki yerde kilitleyebilir. Hal­buki gerçek serbest düşmede hız sabit kalmayıp kasnağın dönme hızı devam­lı artmaktadır.

Hız regülatörlerinin hızı gittikçe artan (kabin + karşı ağırlık) test düzeneğinde kilitlemesi esasına göre belgelendirme yapılması gerekmektedir. Artmayan sabit bir kilitleme hızında kilitleme ayarlarının yapılması, gerçek hızlanan veya serbest düşme halindeki hız regü­latörünün planlanan kilitleme hızında kilitleyemeyeceği kanısındayım.

En azından CE işareti için yapılan ürü­ne ait Tip İnceleme Testlerinde, hız re­gülatörlerinin hızı gittikçe artan (kabin + karşı ağırlık) test düzeneğinde kilit­lemesi esasına göre belgelendirme ya­pılması ve belgelendirme yapan onay­lanmış kuruluşların üretici firmaları daha sıkı denetlemesi ve ‘rasgele kont­rol’ adı verilen Tip Uygunluk Testleri­nin her yıl düzenli olarak yapılmasının elzem olduğu kanısındayım.