07 Şubat 2021,“Asansörde KÜMELENME” çalışmaları başladı, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

“Asansörde KÜMELENME” çalışmaları başladı

ANASDER, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü ve OSTİM Organize Sanayi Bölgesi işbirliği ile, “Asansörde kümelenme ve asansörcülere sağlanacak faydalar” konu başlıklı bir toplantı düzenlendi

Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü ve OSTİM Organize Sanayi Bölgesi işbirliği ile 23 Ocak Salı Günü, OSTİM Konferans Salonu’nda, “Asansörde kümelenme ve asansörcülere sağlanacak faydalar” konu başlıklı bir toplantı gerçekleştirildi.

 

Asansör sektöründe, Türkiye’nin tasarımından üretimine, yerli ve milli asansör markaları çıkarabilmesi, firmaların küresel rekabette yer alabilmeleri için sektör paydaşları bir araya geldi. OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nin ev sahipliğinde, Anadolu Asansörcüler Derneği (ANASDER) ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nün işbirliği ile bir araya gelen sektör paydaşları, 23 Ocak Salı günü, OSTİM Konferans Salonu’nda bir toplantı gerçekleştirdiler. “Asansörde kümelenme ve asansörcülere sağlanacak faydalar” konu başlıklı gerçekleştirilen toplantıya; OSTİM Başkanı Orhan Aydın, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ankara İl Müdürü Vehbi Konarılı, OSTİM OSB Bölge Müdürü Adem Arıcı, ANASDER Başkanı Gürhan Cihaner, ATO Meclis Üyesi Şerafettin Karademir, ASFED Müdürü Gülay Pala ve sektör temsilcileri katıldılar. Toplantıda, sektörün problemleri, çözüm önerileri masaya yatırılarak, kümelenmeye ilişkin bilgiler aktarıldı.

 

“Firmalar kümelenmeyi sahipleniyor ve inanıyor”

Toplantının açılışında konuşan OSTİM OSB Bölge Müdürü Adem Arıcı, bölge olarak kümelenme başlığı altında birçok sektörde ciddi projeler gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Kümelenmenin hem bereketini hem de olumlu sonuçlarını gördüklerini kaydeden Arıcı, “Firmalar, 7 sektörde oluşturduğumuz kümelerle birlikte çok büyük işler yapıyorlar. Kamunun bireysel olarak açılamayan kapıları, bir küme olarak gidildiğinde çok rahat bir şekilde açılıyor. Buradaki kritik olan nokta; firmalarımızın sahiplenmesi ve inanmaları. Ulaştığımız olumlu sonuçlardan, asansörle ilgili bir çalışma yapılması gerektiğine kanaat getirdik.” dedi.

 

“Rekabet gücünü sağlayamadık”

Anadolu Asansörcüler Derneği Başkanı Gürhan Cihaner ise yaptığı konuşmada sektörün ulusal ve uluslararası rekabet gücünü geliştiremediğini kaydetti.

 

Cihaner, “Sektör markalaşamıyor ve gitgide çok uluslu firmaların taşeronları haline geliyor. Cıvatayı bile yurtdışından getiren küresel firmalar, güçlü mali yapıları ve marka değerlerinden dolayı, nitelikli elemanlarımızı ve bu gidişle firmalarımızı da taşeronlaştırarak sektöre hakim hale geldiler. İnanın daha iyisini yapacak birikimdeyiz. Hemen hemen asansörün tüm parçası Türkiye’de üretiliyor. İhracatımız çok yetersiz. Oysa coğrafi yapımız nedeniyle bölgeye hakim olmamız gerekiyor fakat markamız yok, lansmanımız, vitrinimiz ve kurumsal yapımız eksik” diyerek sektörde yaşanan önemli sorunların altını çizdi. Gürhan Cihaner ayrıca, TOKİ, şehir hastaneleri, hava limanları gibi tesislerde, maliyeti ve risklerine rağmen yerli firmaların tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

 

“Beraber çalışalım”

Ankara Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Vehbi Konarılı ise yaptığı konuşmada; Ankara’da asansör sektöründe 219 adet yeterlilik belgesine sahip olan firma bulunduğunu ve hepsinin montajcı olmadığını söyledi. Konarılı, konuşmasında şu tespitlerde bulundu; “Bir iş yapılacaksa planla, uygula, kontrol et döngüsünü çalıştırmak gerekir. Kalite yönetim sistemlerinde bu önemlidir. Eğer bir problem yoksa her şey güzel gidiyorsa kontrol ediyorsunuz; önlem almanıza, planlama yapmanıza gerek yok. Uygulama devam ediyor. Sektör bizi piyasa gözetim yönümüzle tanıyor. Kontrol et kısmında tanışıyoruz sizinle. Biz dedik ki, böyle olmasın. Planlama ve uygulama kısmında da beraber çalışalım. Çünkü hepinizin sanayi sicil belgesi var. Asansörde de planlama ve uygulama kısmında da beraber çalışalım istiyoruz. Ankara’da 219 adet yeterlilik belgesi olan firma var. Bunların hepsi de montajcı firma değil. Kuruluş amaçları montajcılık değil. İl Müdürlüğü ve Bakanlık olarak piyasa gözetim ve demetim açısından bakmıyoruz olaya. Savunma kauçuk sanayi neyse şu anda siz asansör sanayicileri de bizim açımızdan aynısınız. Kümelenmenin Türkiye’ye faydası olacağını düşünüyoruz.”

 

Açılış konuşmalarının ardından kümelenme faaliyetine ilişkin bir uygulama çalışmasına geçildi. Firmalar yuvarlak birkaç masa etrafında gruplar halinde birleştirilerek kümelenme faaliyetleri ile ilgili uygulamalı bir etkinlik gerçekleştirildi. Bu uygulama ile kümelenmenin firmalara katacağı fayda firmalara anlatıldı. Uygulamalı sunumu IC Danışmanlıktan Barış Cihan Başer gerçekleştirirken, Başer konu hakkında katılımcıların sorularını da yanıtladı.

 

Etkinliğin sonunda ise OSTİM Başkanı Orhan Aydın, bir konuşma gerçekleştirdi. Aydın Türk asansör sektörünün kendisini yeterince ifade edemediğini vurgulayarak, çok önemli markalar olmasına karşın halen dünya çapında bir Türk markası çıkarılamamasını eleştirdi. Asansör sektöründe takip ettiği kadarı ile tüm kompanentlerde üretim yapılmasına karşın sektörün parçalanmış olması nedeniyle bir araya gelemediğini tespit ettiklerini kaydeden Aydın, sektörün kümelenme çalışmasına ihtiyacı olduğunu ifade etti.

 

Aydın konuşmasında şunları söyledi; “OSTİM’de, Ankara’da ve Türkiye’de çok sayıda asansör konusunda çalışan, üreten, takan, hizmet sunan firmalar var. Gördüğümüz manzara şu; burada tamamen yıkıcı rekabet var. Kalite ve güven sorunu da var. Raporlardan okuduğum kadarıyla Türkiye’de 2 bin 300 tane kayıtlı asansörcü var. Daha kayıtsız olanlar hariç. Bir sürüde merdiven altı asansörcü var diyorlar. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın raporunda, Türkiye’deki asansörlerin de yüzde 63’ü kırmızı etiketli! Asansörü yapıyoruz fakat bunun kalitesinde ve güveninde sorun var. Kırmızı olarak binilmez vaziyette duruyor. Ve Türkiye’de 300 milyon dolarlık asansör ithal ediliyor. Bizim hazır yaptığımız, yapabildiğimiz, çok fazla teknolojisi olmayan bir ürünü, Türkiye dışarıdan alıyor. Bizim yüzümüzden. Biz ne oluyor da bu asansörü yapamıyoruz? Neyimiz eksik?

 

Kendin tasarlamış olsan dahi müşteri güvenini sağlayamıyorsun. ‘Yolda kalırsa, katta kalırsa, kaza yaparsa’ diye yerli asansöre binmiyorlar. Yüksek binalara takmıyorlar. Ve zincirleme bir şekilde bu gidiyor. Diğer türlü de piyasada bu işin bir düzeni olmadığı için kontrolünde, kalitesinde testinde, imza atan kurumlarında zincirleme... Sorun bizim tarafta; bunu çözemiyoruz ki insanlar güvenip yerli asansör almıyor. Dolayısıyla bunu yerli üreticilerin oturup çözmesi gerekiyor. Asansör üreticilerini de bu durumla yüzleştirmemiz gerekiyor. Bunu kim çözecek? Devletten bekleniyor. Hayır devlet çözmez! Sen kendin bunun çözümünü bulacaksın ve bunu adım adım bütün eksik taraflarını tamamlayarak, kullanılabilir, güvenilebilir, tercih edilebilir hale getireceksin.

 

Bir araya gelmek her zaman bunlara bir çare olabilir. Sorunların konuşulması bile bir çaredir. Bir arada oturup, nedir bizim sonumuz? Ne yapmalıyız? sorularına bile cevap aramak bir çaredir. Bir yerden başlanması lazım. Bu sektördeki sanayicilerimizin üniversiteyle temas etmeleri, kamu politikalarıyla buluşmaları şart. TSE, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu sektörün içinde oyuncu olmalı, onlarla birlikte çözüm üretmelidir.”

 

Orhan Aydın konuşmasının ardından firmaların birlikte neler başarabileceğini göstermek adına toplantıya katılanları bir etkinliğe davet etti. Bir masanın etrafına toplanan 10 sektör temsilcisine dağınık halde küçük parçalardan oluşan bir lego seti bırakıldı. Her katılımcıdan masanın üzerinde yer alan parçalardan örnek şekilde yer alan kare ebatlarında bir kare yapması istendi ve bir süre verildi. Süre içerisinde bir kaç katılımcı dışında istenilen ebatlarda kimse kareyi tamamlayamadı. Daha sonra parçalar ortaya bırakılarak yardımlaşma serbest bırakıldı. Verilen süre içerisinde yardımlaşma ile tüm katılımcılar istenilen kareyi tamamlayabildi. Orhan Aydın, bu örnekte olduğu gibi sektörün de yardımlaşma ile tüm pastayı doğru ve eşit bir şekilde paylaşarak daha başarılı olabileceğini, bu vesile ile dünya markaları çıkarabilecek bir yapıya sahip olunabileceğini söyledi.

 

Konuşmaların ardından toplantı sona erdi.