COVID - 19 ALINACAK ÖNLEMLER
Covid-19 salgını, oluşturduğu sağlık tehdidinin yanı sıra etkisi küresel ölçekte hissedilen ticari sorunları da beraberinde getirdi. Fortune 1000 listesindeki şirketlerin yüzde 94’ünün faaliyetlerinin Covid-19 nedeniyle sekteye uğradığı açıklandı. Dünya genelinde Covid-19 salgınına ilişkin koşullar hızla değişiyor. Şirketlerin mevcut stoklarını etkin kullanmaları ve tedarik zincirlerini uçtan uca mevcut konjonktürel durumdan kaynaklanan risklerini optimum seviyede tutarak yönetmeleri önem arz ediyor.
Küresel ölçekte hizmet veren birçok sektör, Covid-19 pandemisinin etkisi altında. Ülke yönetimleri, küresel ölçekte yaşanan durumu birçok sektörü eş düzlemde değerlendirerek stratejik bir yol haritası oluşturuyor. Beklenmeyen bu kriz ortamında; organizasyonların sakin ve temkinli olarak en doğru ve en sürdürülebilir kararları hızlıca alarak uygulamaya geçmeleri gerekiyor. Bugünlerde tedarik zincirlerinin yönetiminde, tedarik planlama yaklaşımlarının, pazar ve ticari dinamiklerdeki keskin değişimler, güncel iş ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Yakın gelecekte, anlık değişimlerden etkilenmeyen esnek iş modeline sahip ve sürdürülebilir kararları dinamik bir şekilde alabilen tedarik zincirlerine ihtiyaç duyulacak.
Şirketlerin hammadde tedariğinde büyük ölçüde ithalata bağımlı olmaları, satışların tahmin edilebilirliğinin olumsuz yönde etkilenmesi ve tüm tedarik zinciri planlamalarının söz konusu satış tahminleri üzerinden yapılması, değer zincirinin tüm paydaşlarının (tedarikçiler, üreticiler, müşteriler, vb.) etkilenmesi ile iş problemlerinin artmasıüretim ve hizmet zincirlerini olumsuz yönde etkileyen üç temel faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar; şirketlerin aşağıdaki 5 temel stratejik aksiyonu değerlendirmelerini öneriyor:
1. Kriz yönetimi ile stratejik planlamanın sinerjisinin artırılması: Kriz yönetimi, iş sürekliliği, felaket kurtarma, risk yönetimi vb. fonksiyonlarının, stratejik planlama, yatırım yönetimi fonksiyonları ile koordineli çalışması en doğru hamlelerin yapılmasını sağlayacaktır.
2. Alternatif tedarik ve satış kanallarının tanımlanması: Tedarikçilerden müşterilere uzanan değer zincirinin, alternatif tedarik (alternatif tedarikçi, alternatif mal grubu, vb.) ve satış (alternatif müşteri, alternatif ürün / hizmet, alternatif kanal, vb.) rotalarının belirlenmesi ile güvenliğe alınması.
3. Yeni ‘normal’in belirlenmesi, talep odaklı bir planlama yapılması: Güncel tedarik, satış ve üretim planlarının gözden geçirilerek mevcut talebe göre revize edilmesi ile ham madde israfı ve atıl üretimin önüne geçilmesi.
4. İzlenebilirliğin ve güvenilirliğin geliştirilmesi: Tedarik zincirinin etkin yönetimi için ek raporlama mekanizmalarının tahsis edilmesi ile pazarda gelişen durumlara anlık olarak tepki verilebilmesi.
5. Fırsatların belirlenmesi: Kullanılmayan mal gruplarından pazardaki talebi karşılayacak yeni ürün / hizmet geliştirilmesi gibi stratejik hamlelerin değerlendirilmesi ile ek gelir kalemleri oluşturulabilmesi.
"YERLİ ÜRÜNE RAĞBET ARTABİLİR"
Her geçen gün etkisi daha fazla alanda hissedilen küresel bir sorun ile karşı karşıyayız. Hiç şüphesiz işyerlerinin ve limanların kapatılması, üretim, tedarik ve dağıtım kanallarındaki aksamalar, işgücündeki kayıp gibi ticari ve operasyonel olumsuzluklar iş dünyasını çok ciddi şekilde tehdit ediyor ve etmeye devam edecek. Bu sebeple her işletmenin etkilenebilir başlıklarını belirleyerek aksiyon planlarını şimdiden oluşturması elzem. Planlı olmanın ve önlem almanın zararı azaltıcı etkisi var. Şirketler kriz yönetimi başlığını lüks kategorisinden ihtiyaç başlığına terfi ettirecek.
Sürecin tetiklediği bir yerli ürüne dönüş yaşanabilir. Tüketici ithal ürünlere bir mesafe refleksi gösterebilir. Ayrıca lokale dönüş ihtimali de değerlendirilecektir. Bunun yanında devletler ülkelerindeki üretimi teşvik etme, buna bağlı olarak da üreticiler ham madde ihtiyaçlarını ithalata bağlamama eğiliminde olacaklardır. Çünkü ham madde ve üretimde dışa bağımlılık, tüm dünyayı etkileyen vakalar da üretimin durmasına sebep oluyor.
İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİMİ
Corona Virüs (Covid-19) haberleri gündemi yoğun bir şekilde meşgul ediyor. Bu durum hem kuruluşları, hem çalışanlarını, hem de iş yapış şekillerini önemli bir biçimde etkiliyor. Belirsizliğin hakim olduğu bu dönemde kuruluşların; bu tehdidin çalışanlar, müşteriler ve iş ortakları için olası etkilerini anlamaları ve hızlı bir şekilde aksiyon almaları çok önemli.
Mecut durumda kuruluşlar ilk olarak çalışan sağlığını güvence altına almak adına harekete geçmeliler. İkinci olarak ise finansal planlamalar ve iş ortakları ile sürdürülecek aktiviteler yeniden gözden geçirilmeli. Salgına global çapta bakıldığında ise birçok kuruluşun çeşitli tedbirler aldığı görülüyor. Bu önlemler doğrultusunda üretimin yavaşlaması/durdurulması, seyahatlerin sınırlanması/yasaklanması, sınır kontrollerin güçlendirilmesi gibi durumlarla karşılaşılıyor.
Kısa vadede izlenecek yol
- Çalışanların fiziksel ve zihinsel sağlığı için İK uzmanlığını devreye al, seyahat, otomasyon, uzaktan/evden çalışma için düzenlemeleri uygula
- Sosyal sorumluluk kapsamında çalışanlar, çevre, toplum, ekonomi ve piyasalar için sorumluluklarını gözden geçir ve uygun aksiyonları al
- Kriz durumunun yönetimi için yönetişim yapısını ve karar verme mekanizmasını belirle
- Kriz yönetimi için müdahale ekiplerini belirle ve harekete geçir
- Çalışanlar, müşteriler, operasyonlar ve tedarik zinciriyle ilgili önemli riskleri belirle
- Temel gıda, hijyen ve maske/dezenfektan gibi sağlık ürünleri için tedarik sağla
- Tedarik zinciri konusunda ihtiyacı tarayacak, riskleri değerlendirecek ve aksiyonları takip edecek bir ekip belirle
- Talep edilen satış kapasitesini karşılamak için önemli ürünleri ve malzemeleri belirle, bunların temini ve üretimine öncelik ver, maliyetin optimize edilmesi için en uygun alternatifleri belirle
- Müşteri ve tedarikçi sözleşmelerini gözden geçirerek kapasite ile ilgili yasal sorumlulukları değerlendir
- Envanter durumunu tarayarak yeterli kapasitenin olup olmadığını değerlendir, üretim planlamasını buna göre düzenle
- Nakit akışını ve işletme sermayesini gözden geçir ve arz/envanter tahminlerine göre planlama yap
- Fonlama ve finansal piyasalardaki düşüşten ötürü etkileri değerlendir
- Olası tüm finansal ve iş senaryolarını (normale dönüş, piyasaların düşüşü, artan kısıtlamalar, küresel karantina ve muhtemel kıtlık senaryoları) değerlendirerek alınacak aksiyonları belirle
- Ulusal düzeydeki bilgilendirme, yönlendirme ve kararları takip ederek kuruluşun kararlarını tutarlı olarak almasını sağla
Orta / uzun vade izlenecek yol
- Operasyonlar, ulaşım, lojistik ve tedarikçilerle ilgili telafi edici aksiyonlara ve alternatif yöntemlere karar ver
- Müşteriler, çalışanlar ve diğer tüm paydaşların sürekli olarak bilgilendirilmesini sağla
- Olayın çalışanlar ve iş gücü üzerindeki etkisini değerlendir ve orta vadedeki önemleri hayata geçir
- Farklı senaryolar için (çalışanlar, müşteri operasyonları, tedarik, envanter) kriz simülasyonları hazırla ve hayata geçir
- Kriz dönemindeki tecrübelere göre kısıtlı tedariğe sahip kaynakları belirle ve uzun vadeli alternatif (örn. mikro-tedarik zinciri) modelleri için planları oluştur
Her şeyin ötesinde, kuruluşlar Covid-19 salgınını kriz yönetimi konusunda kendilerine bir sınav olarak görmeli. Virüsle baş etme çabası aynı zamanda kuruluşların diğer kriz durumlarında nasıl davranacaklarını da yansıtıyor.
Hızla gelişen teknoloji, ortaya çıkan yeni iş süreçleri ve iş girişimleri, beraberinde iş süreçlerini kesintiye uğratabilecek riskleri getiriyor. Bugünün iş dünyasında; organizasyonların uzun süreli kesintilere, yavaş tepki sürelerine, maliyeti fazla sistem güncellemelerine ve esnek olmayan iş süreçlerine toleransı yok.
Öngörülemeyen bir dış etken sonrasında operasyonların kesintiye uğraması, kuruluşların kritik iş süreçlerini kesintiye uğratabilir. Organizasyonun temel faaliyetlerinde yaşanacak olası kesintiler halinde; müşteri, itibar, çalışan memnuniyeti, veri ve pazar payı kaybı yanı sıra mali zarara uğrama riski de yüksektir. Bu nedenle iş sürekliliği planlamasının amacı, potansiyel kayıplar/riskler karşısında bu kayıpları/riskleri engellemenin maliyetini dengeleyen bir süreklilik çözümü üretmek ve kesinti sonrasında kuruluşların doğru ve hızlı bir şekilde aksiyon almalarını sağlamaktır.
Kriz Yönetimi
Beklenen ve öngörülemeyen birçok etkiyi içinde bulunduran bu durum iş sürekliliğinin ve parçası olan kriz yönetiminin önemini bir kez daha vurgulamış oldu. Etkin bir İş Sürekliliği Yönetimi çerçevesi aynı zamanda güncel ve detaylı bir Kriz Yönetimi yaklaşımı da içermelidir. Bu yaklaşım, sektörünüz ve kuruluşunuz için spesifik olarak belirlenecek tehdit senaryolarını ve bunlara karşı hazırlık, müdahale ve değerlendirme adımlarını bünyesinde barındırmalıdır. Uzmanlar, yaşanmakta olan salgın durumu karşısında Kriz Yönetimi Çerçevesi’nde yer alan değerlendirme alanlarına odaklanılmasını öneriyor.
Çok yönlü etkilerinin olacağı ilk gün itibarıyla belli olan virüse karşı kuruluşların mevcut iş sürekliliği ve kriz yönetimi planlarının güncellemeleri ve bulundukları sektöre özel yaklaşımlar oluşturmaları önem arz ediyor. Kısa ve orta vadede etkilerin sağlıklı olarak öngörülememesi nedeniyle yönetim yönetim ve müdahale takımlarına çok önemli görevler düşüyor. Kuruluşların halihazırdaki kriz yönetimi yönetişim ve organizasyon/takım yapısını, karar alma ve iletişim mekanizmalarını, tehdit/etki analizlerini, süreçlerini ve kurtarma yöntemlerini tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Bunu yaparken, hazırlık, müdahale, tatbikat ve değerlendirme aşamalarında yürütülecek faaliyetler hayati öneme sahip.
Kriz Simülasyonu
Tüm bunları yaparken, krizin tatbikatının yapılması neredeyse gerçekleştirilen hazırlıklar ve alınan aksiyonlar kadar önemli. Bu nedenle virüs salgınına ilişkin senaryoların Kriz Simülasyonu yöntemiyle belirlenmesi ve tatbik edilmesi yine uzmanlarca önerilenler arasında.
EKONOMİK TEDBİRLER
Danışmanlık şirketi BESFİN, COVİD-19 salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için hazırlanan tüm finansal destek paketlerini inceledi. Şirketlerin mevcut koşullarda işlerini sürdürebilmeleri için sağlanan finansal avantajların derlendiği raporda büyük şirketler ve KOBİ’lerle birlikte gerçek kişilere yönelik destekler de yer alıyor. Kredi ödemelerinin ötelenmesinden istihdamda sürekliliğin sağlanmasına yönelik kredilere, Eximbank'ın ihracata yönelik kaynaklarına kadar büyüklü küçüklü desteklerin detayları şöyle...
Ekonomik İstikrar Kalkanı
KREDİLER
● Faaliyetleri etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi borçlarının anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay ötelenmesi ve gerektiğinde ilave finansman desteği sağlanıyor.
● İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçı firmalara stok finansmanı desteği veriliyor.
● Kredi Garanti Fonu limiti 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkartılıyor. Likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalara öncelik verilerek kredi temin ediliyor.
● Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle nisan, mayıs ve haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülüyor.
● 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirme miktarı yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartılıyor, asgari peşinatın yüzde 10’a düşürülmesi sağlanıyor.
● Nisan, mayıs ve haziran ayı vadeli açık reeskont kredi anapara ve faiz ödemeleri ekim, kasım ve aralık aylarına ertelenerek, azami vade 1 yıl uzatıldı. Ayrıca bu aylarda vadesi dolan reeskont kredilerinin taahhüt kapama süresi bir yıl uzatıldı.
TURİZM
● Konaklama vergisi kasım ayına kadar uygulanmayacak.
● Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri nisan, mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelendi.
● İç havayolu taşımacılığında KDV oranı 3 ay süreyle yüzde 18’den yüzde 1’e indirildi.
İSTİHDAM
● Stopaj gibi kaynağında yapılan kesintilerin ödemelerini içeren muhtasar beyannamelerin süreleri 3 ay ertelenecek.
● Asgari ücret desteği devam ettirilecek.
● Mevzuattaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale getirilmesi temin edilecek.
● Kısa Çalışma Ödeneği devreye alınacak.
● İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma süresi 4 aya çıkarılacak.
● Küresel tedarik zincirlerindeki aksama ihtimaline karşı hem üretimde, hem de perakendede belirlenen önceliklere göre alternatif kanallar geliştirilecek.
● Tedbirlerden etkilenen çeşitli sektörler için muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemeleri 6’şar ay erteleniyor.
Virüsün etkilerine karşı TCMB’nin önlem paketi
17 Mart 2020 tarihinde kamuoyuna duyrulan ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketine ek olarak Merkez Bankası 31 Mart’ta aynı amaç doğrultusunda aşağıdaki tedbirleri açıkladı:
● Açık Piyasa İşlemleri (APİ) portföyü doğrudan alım işlemleri önden yüklemeli olarak gerçekleştirilebilecek ve gerektiğinde söz konusu limitler piyasa koşullarına göre güncellenebilecek.
● Piyasa yapıcı bankalara, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan satın aldıkları DİBS’leri TCMB tarafından belirlenen koşullar ve tutarlar dâhilinde TCMB’ye satma veya Piyasa Yapıcılığı sistemi kapsamında, APİ çerçevesinde tanınan likidite imkânını belirli oranlar dâhilinde artırma olanakları sağlanacak. DİBS alımları, APİ portföyü için belirlenmiş olan limitlerin dışında değerlendirilecek.
● TCMB bünyesinde gerçekleştirilen Türk lirası ve döviz işlemleri çerçevesinde Varlığa Dayalı Menkul Kıymet ile İpotek Teminatlı Menkul Kıymetlerin teminat havuzuna dâhil edilmesine karar verildi.
● 91 güne kadar vadeli repo ve 1 yıl vadeli döviz karşılığı Türk lirası swap hedefli likidite imkânlarına ek olarak 6 ay vadeli döviz karşılığı Türk lirası swap ihaleleri düzenlenecek. Bu vadedeki ihalelerle ilgili bankalara TCMB politika faiz oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının 125 baz puan altında faiz oranı üzerinden ABD doları, euro veya altın karşılığı Türk lirası likidite sağlanacak.
REESKONT KREDİLERİ
● Mal ve hizmet ihracatçısı firmaların finansmana erişimlerini kolaylaştırmak ve istihdam sürekliliğini desteklemek amacıyla Türk lirası cinsi ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlere reeskont kredisi kullandırılacak.
● Bu kredilerin toplam limiti 60 milyar TL olacak.
● Eximbank dışındaki bankalar aracılığıyla kullandırılacak kredilerin asgari yüzde 70’i KOBİ’lere tahsis edilecek.
● Firma bazında azami kredi tutarları, KOBİ’ler için 25 milyon TL, diğer firmalar için ise 50 milyon TL olarak belirlendi.
● Yabancı para reeskont kredisi kullanabilen firmalar ile yurt dışına yönelik müteahhitlik hizmeti sunan firmalar ve uluslararası fuarlara katılım sağlayan firmalar kredi imkanından yararlanabilecek.
● Kredilere TCMB politika faiz oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının 150 baz puan altında faiz oranı uygulanacak.
● Aracı bankaların komisyon oranı 150 baz puanı geçemeyecek.
● Krediler, azami 360 gün vadeli olacak ve ihracat veya döviz kazandırıcı hizmet taahhüdü ile 1 Mart 2020 tarihindeki istihdam düzeyinin kredi vadesi süresince muhafaza edilmesi koşulu karşılığında kullandırılacak.
Kamu bankalarınca açıklanan ortak destek paketi
● 31 Mart 2020 tarihinde ödenmesi gereken dönem sonu taksit, faiz ve anaparasını ödeyemeyen firmaların talepleri üzerine söz konusu ödemeler ötelenecek.
● Personel maaşlarını söz konusu banka aracılığıyla ödeyen firmalara 2020 Şubat ayı sonu itibarıyla mevcut istihdamlarını azaltmamaları kaydıyla; önümüzdeki 3 aylık maaş ödemeleri kadar ilave limit tesis edilebilecek.
● İşletmelere, mevcut kredilerini kendi nakit akışlarına göre 6 aya kadar ödemesiz dönemle ve uygun vadeli yapılandırma imkânı sunulacak. Ödemesiz dönem, turizm gibi dönemsel faaliyeti olan sektörlerde 12 aya kadar uzatılabilecek.
● Kredili müşterileri tarafından, banka üzerine keşide edilmiş çeklerinin ödenmesi amacıyla kullanılmak üzere; genel kredi limitlerinin artırılarak ilave nakit kredi limiti tahsis edilecek.
● İşletme sermayesi ihtiyaçlarını karşılamak üzere; kurumsal kredi kartı ve DBS limiti bulunan firmaların limit artışı yapılacak.
● İşe devam desteği kredisi; 6 ay anapara ve faiz ödemesiz, toplam 36 ay vadeli ve yıllık % 7,5 faiz oranlı olacak. Teminat açığı bulunan firmalara KGF desteği sağlanabilecek. Azami kredi tutarları firma cirosuna göre belirlenecek.
Kamu Bankaları Destek Paketi TÜRK EXİMBANK
● Kredilerin vadesi talebe göre ana para ve faiz ödemeleri 3 ila 6 ay arasında uzatılabilecek.
● Kısa vadeli kredilerde taahhüt kapama süresi henüz kapatılmamış olan ve taahhüt süresi dolmasına karşın ceza uygulanmamış krediler ile haziran sonuna kadar kullandırılacak tüm krediler için 2 yıldan 3 yıla çıkarıldı.
● Reeskont kredilerinin azami vadesi 1 yıldan 2 yıla çıkarılmıştır.
● Sigorta işlemlerinde; haziran sonuna kadar alıcı firmaların sigortalı firmalardan talep edeceği 3 aya kadarki vade uzatımlarında sigortalı firmalardan herhangi bir ek sigorta primi alınmayacak.
● Sigortalı firmalar tarafından ödenmekte olan sigorta primleri ile alıcı analiz ücretlerinin vadeleri 30 gün uzatılacak.
Katılım bankalarının ortak teşvik maddeleri
● Müşterilerin talep etmeleri halinde 31 Mart 2020 tarihine kadar ödenmesi gereken taksit, kar payı ve anapara ödemeleri ötelenecek.
● Personel maaşlarını, banka üzerinden ödeyen firmalara, 2020 şubat ayı sonundaki istihdamlarını korumaları kaydıyla; ihtiyaç duymaları halinde 3 aylık personel maaş gideri kadar ilave limit imkanı verilecek.
● Nakit akışı bozulduğu için ödeme sorunu yaşayan firmalar için 6 aya kadar ödemesiz dönem olmak üzere, turizm gibi dönemsel faaliyeti olan sektörlerde ise 12 aya kadar ilave süre tanınmak suretiyle, uygun vadeli yapılandırma yapılabilecek.
● İşe devam desteği kredisi (Kamu Katılım Bankaları) : 6 ay anapara ve faiz ödemesiz, toplam 36 ay vadeli ve yıllık % 7,5 faiz oranlı olacak. Teminat açığı bulunan firmalara KGF desteği sağlanabilecek. Azami kredi tutarları firma cirosuna göre belirlenmekle birlikte işe devam desteğinin ön koşulu istihdam sayısının azaltılmaması.
Virüsün etkilerine karşı destek paketi KGF
● Kredi garanti kurumu tarafından verilen kefaletlerin toplam bakiye tutarı 250 milyar TL’den 500 milyar TL’ye yükseltildi.
● Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek kaynak sınırı 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye yükseltildi.
● Gerçek kişilerin kredilerine de kefalet sağlanması imkanı getirildi. Her bir yararlanıcı için azami limit tutarı 100 bin TL olarak belirlendi.
● KOBİ tanımına uyan yararlanıcılarda azami kefalet limiti 25 milyon TL’den 35 milyon TL’ye, KOBİ tanımı dışında kalan tüzel kişi yararlanıcılar için ise azami 200 milyon TL’den 250 milyon TL’ye çıkarıldı. Ayrıca karara eklenen bir geçici maddeyle, kefalet limitlerinin 31 Aralık 2020 tarihine kadar KOBİ tanımına uyan yararlanıcılar için 50 milyon TL, KOBİ tanımı dışında kalan tüzel kişi yararlanıcılar için ise azami 350 milyon TL olarak uygulanması hüküm altına alındı.
● Kararda kredi veren kuruluşların kapsamı genişletilerek Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. de dahil edildi.
● Koronavirüs (COVID-19) salgınının ekonomik etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler kapsamında eklenen geçici maddelerle 31 Aralık 2020 tarihine kadar, yararlanıcıların kullanabilecekleri kefalet limitleri artırıldı. Yararlanıcılarda aranacak koşullar da esnetildi.
Türkiye Bankalar Birliği’nin destek kredi protokolleri
ÇEK ÖDEME DESTEK KREDİSİ
● Gerçek ticari işlemlere dayalı keşide edilen ve edilecek çeklere yönelik, başta KOBİ olmak üzere kurumsal ve ticari müşterilerin ticari itibarlarını koruma amacıyla, bankalar tarafından ayrı ayrı belirlenmek üzere tahsis edilen limitler dahilinde kredi kullandırılmaya devam edilecek. Kredi desteği; 3 ay anapara ve faiz ödemesiz, toplam 12 ay vadeli ve yıllık % 9,5 faizli olacak.
KREDİ DESTEĞİ
● Sektör farkı olmaksızın salgından etkilenen kurumsal ve ticari müşteriler için teminat eksikliklerini ve işletme sermaye ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kredi desteği oluşturuldu. Krediye erişim imkanı için Hazine Destekli KGF kefaleti de sağlanabilecek. Desteğin ön koşulu kredi vadesi boyunca kayıtlı çalışan sayısında azalma olmaması.
Özel Bankaların destek paketleri
Özel bankalar da virüsün yarattığı finansal etkileri azaltmak amacıyla müşterilerine destek olmak amacıyla aksiyon alıyorlar. Özel bankaların destek paketleri ise özetle şöyle:
● TÜRKİYE İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, AKBANK, YAPI VE KREDİ BANKASI, QNB FİNANSBANK, DENİZBANK, TEB, ŞEKERBANK, ALTERNATİF BANK, ODEABANK, BURGAN BANK:
Bankaların destek paketleri genel olarak, firmaların ihtiyaç duyması halinde 30 Nisan’a kadar olan anapara/faiz/taksit ödemelerini ilave bir koşul aranmaksızın 30 Haziran’a kadar veya 3 ay ötelenmesini içeriyor.
● TÜRKİYE İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, QNB FİNANSBANK:
Turizm, lojistik, AVM, perakende sektörleri başta olmak üzere salgın sebebiyle finansal yapısı olumsuz etkilenen şirketleri sektör ayrımı olmaksızın destekliyor. Her bir ihtiyaç, vaka bazında değerlendirilerek şirketlerin ödemelerinde erteleme yapılacak.
● TÜRKİYE İŞ BANKASI, YAPI VE KREDİ BANKASI, İNG BANK:
KOBİ’ler ve mikro işletmelerin salgın öncesi girdiği ticari yükümlülüklerini yerine getirilebilmesi için mevcut limitlerle destekleyecek. Bu bankalar gerekirse ilave limit de verebilecek. Değerlendirme firma bazında yapılacak.
● TÜRKİYE İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, AKBANK, YAPI VE KREDİ BANKASI, QNB FİNANSBANK, DENİZBANK,TEB, ŞEKERBANK, ALTERNATİF BANK, ODEABANK, BURGAN BANK:
Müşterilerinin şubeye gelme ihtiyacını azaltmak amacıyla digital hizmetlerde kolaylık sağlamaya yönelik aksiyon aldılar. Karttan karta havale dahil olmak üzere dijital kanallar üzerinden yapılacak EFT/havale işlemlerinden 30 Nisan’a kadar ücret alınmayacak.
Halk Bankası’nın KOBİ ve esnaflara yönelik paket örneği
İşletme Finansman Desteği
6 ay ödemesiz / 36 ay vadeli / 25.000 TL limitli
Esnaf Destek Paketi
3 ay ödemesiz / 36 ay vadeli /25.000 TL limitli