
DKARE Gözetim Test ve Belgelendirme
Mustafa GÖRMÜŞ - DKARE Gözetim Test ve Belgelendirme Teknik Müdür
Mustafa Bey merhaba. Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle A tipi muayene kuruluşu olmak için ne gibi şartları getirildi?
Merhaba. Öncelikle A Tipi Muayene Kuruluşları için 2022 yılı itibari ile yürürlüğe giren ancak yönetmelikte tanımlanmamış olan T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına yetkilendirme veya yetki süresi uzatma için ödeme yapılması zorunluluğu yönetmelikte tanımlanmış oldu. Diğer yandan A tipi muayene kuruluşları için düzenlenmesi gereken mesleki sorumluluk sigortasının teminat tutarı da bu yönetmelikle birlikte artırılmış oldu.
Diğer yandan önceki yönetmelikte yetkisi iptal edilen bir kuruluşun 2 kez üst süte yetki iptali ile karşılaşması durumunda 2. İptal tarihi sonrası 2 yıl süre içerisinde yetki başvurusu engellenmekteydi, bu yönetmelikte ilgili madde tamamen kaldırılmış olup, yetkisi iptal edilen bir kuruluşun iptal şartlarını bertaraf etmesi halinde yeniden yetkilendirme başvurusu yapabilecektir.
Yetkilendirme başvurusu aşamasında kapsam dahilinde görev alacak muayene personeli önceki yönetmelikte sadece liste olarak talep edilmekteydi, yeni yönetmelikle birlikte personel yetkinliğinin en önemli resmi kanıtı olan Muayene Mühendisi Başarı Belgesinin talep edilmesi istenmektedir.
Yönetmelik monte edenler veya yetkili servisler için ne gibi yenilikler ve değişiklikler içeriyor?
Tescil öncesi ilk periyodik kontrol aşamasında öncelikle aşağıdaki belgeler talep edilecektir.
a) AB uygunluk beyanı.
b) Onaylanmış kuruluş tarafından düzenlenen uygunluk belgesi.
c) Onaylı asansör avan ve/veya uygulama projesi.
ç) Yük için kalibrasyon doğrulama raporu. (Not: Kalibrasyon ve doğrulama raporu 01.07.2023 tarihinden itibaren talep edilecektir)
Bu maddede aslında asansör monte edenler için başlangıçta kaosa yol açacaktır diye düşünüyorum, her ne kadar SGM 2017/18 sayılı “Asansörlerin Tasarımına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Tebliğ” gereğince avan ve uygulama projelerinin ilgili idareler (tebliğde tanımlı olduğu şekliyle ruhsat makamı) tarafından onaylanması gerektiği belirtiliyor olsa da piyasada monte edenler tarafından uygulanmasında herkes gerekli onayları almamaktaydı. Bu yönetmeliğe bu maddenin eklenmesi ile birlikte idarelerin avan/uygulama proje onaylama süreçleri denetim altına alınmış olacaktır.
Bir önemli değişiklik de 01.07.2023 tarihinde yürürlüğe girecek olması koşulu ile tescil öncesi ilk periyodik kontrollerde kullanılacak test yükleri için getirilmiştir. Bildiğiniz üzere bu yükün temini asansör monte edenin sorumluluğundaydı. Yapılan değişiklik aşağıdaki gibidir.
(10) Tescil öncesi ilk periyodik kontrol ilgili uyumlaştırılmış standardında veya buna karşılık gelen uyumlaştırılmış Türk standardında öngörülen yükte ve beyan hızında gerçekleştirilir. Bu aşamada kullanılacak olan yük, aşağıdaki şartlara uygun olacak şekilde asansör monte eden tarafından temin edilir:
a) Üç yılda bir defa olmak üzere kalibrasyon laboratuvarından izlenebilirliği olan doğrulama raporunun veya belgesinin alınması.
b) Seri numarası ile birlikte model veya tip bilgilerini silinmeyecek şekilde içermesi.
c) Fiziksel özelliklerini kaybetmeyen, kütlesinde değişiklik olmayan malzemeden oluşması ve kolay taşınabilirliği için ergonomik olması.
Yapılan değişiklikleri incelediğimizde özel bir yük kullanılmasının gerektiği karşımıza çıkmaktadır, önceki yönetmelikte asansör monte edenler genellikle asansör montajında kullanılan karşı ağırlıkları test yükü olarak kullanmaktaydılar. Yeni yönetmelikte ise periyodik kontrolde kullanılma amacına yönelik hazırlanmış taşınması ergonomik ve kolay (özellikle işçi sağlığı ve güvenliği açısından) kendine ait özel bir ürün etiketi olan ve kütlesinde değişiklik olmayacak bir malzeme kullanılması gerektiği ifade edilmektedir. Yani karşı ağırlık amacı ile kullanılan ürünler test sırasında kullanılmayacaktır. Kullanılacak olan ürünlerin de 3 yılda bir kez kalibrasyonu veya doğrulaması gerekecektir.
(11) Periyodik kontrol, asansörün bakımını üstlenen asansör monte edenin veya onun yetkili servisinin nezaretinde gerçekleştirilir. Periyodik kontrole nezaret edecek olan kişinin teknik bakım ve onarım personeli olması ve periyodik kontrolde A tipi muayene kuruluşu ile iş birliği yapması asansör monte eden veya onun yetkili servisi tarafından sağlanır. Garantisi dolan, garanti uygulamaları dışında kalan veya garanti kapsamında bulunmayan asansörün takip kontrolüne ise asansörün bakımını üstlenen asansör monte eden veya onun yetkili servisi veya periyodik kontrol raporuna göre söz konusu uygunsuzlukları gidermek adına sadece bu iş için bina sorumlusu ile sözleşme imzalayan asansör monte eden veya onun yetkili servisi nezaret eder.
11. Maddede yapılan değişiklik bakanlığın sektörde yaşanan sorunları izlediğini de anlamamıza yarayan bir madde aslında. Bilindiği üzere bir asansöre periyodik kontrol işlemi gerçekleştirildikten sonra güvensiz çıkması halinde özellikle eski asansörlerde ciddi oranda revizyon işlemi gerektiren durumlar ortaya çıkabilmekteydi, bina sorumluları be revizyon işlemleri için anlaşmalı olduğu yetkili servis dışında farklı bir firma ile çalışabilmekte ancak bakım sözleşmesini devam ettirmekteydi. Bu tür durumlarda revizyon işlemini yapan yetkili servis bina sorumlusu ile bakım sözleşmesi olmaması sebebi ile gerçekleştirilecek takip kontrolüne eşlik edememekteydi. Bakım sözleşmesi bulunan yetkili servis de revizyon işlemini yapmadığı için takip kontrolüne katılmaktan imtina etmekteydi. Bu maddede yapılan değişiklik sonrasında bina sorumlusu ile bakım sözleşmesi olmasa da revizyon işlemini gerçekleştiren yetkili servis takip kontrolüne eşlik etme hakkına sahip olacaktır.
Periyodik kontrole nezaret eden yetkili servis personeli ister bakım anlaşması olan firma personeli isterse de revizyon sözleşmesi yapan yetkili servis personeli olsun aşağıdaki şartları sağlamak zorundadır.
a) İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı hareket etmemesini,
b) İşveren bilgilerini de içeren tanıtıcı kimlik belgesini üzerinde taşımasını,
c) Güncel Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalılık kaydının ilgili A tipi muayene kuruluşuna sunulmasını,
12. Maddede yapılan değişiklik TSE HYB belgelerinin geçerliliği ile ilgili olup, önceki yönetmelikte bakım sözleşmesi bulunan yetkili servisin HYB belgesinin süresinin dolması veya geçersiz hale gelmesi durumunda dahi periyodik kontrol gerçekleştirilebilmekte, HYB’nin eksikliği ile ilgili durum A tipi muayene kuruluşu tarafından İl Müdürlüğüne bildirilerek hizmet denetimi yapılması sağlanmaktaydı. Ancak yapılan değişiklikte net olarak belirtilen, HYB’nin olmaması veya geçersiz olması durumunda kesinlikle periyodik kontrolün gerçekleştirilmemesi gerektiğidir. Bu durum başlangıçta muayene kuruluşları için muayene planlamada zorluk yaşatacaktır ancak ilerleyen süreçte yetkili servisler sahip oldukları HYB’nin önemine daha dikkat edecek ve durum rayına oturacaktır.
Asansör periyodik kontrollerindeki muayene sayılarında artış sağlanması muayene kuruluşları açısından ne anlam ifade ediyor?
Muayene sayılarında artış sağlanması teknik anlamda muayene faaliyetine katkı sağlayacak bir durum olmadığının kanaatindeyim. Bu durum günümüz ekonomik koşullarında muayene faaliyetleri için belirlenen muayene ücretlerinin yetersiz olması ve bu yetersizliği gidermek için yapılan bir uygulama olduğu kanaatindeyim.
Bina yöneticisi için asansörlere bakım sözleşmesi yapmamak ne gibi yaptırımları getiriyor?
Aslında bu durum Asansör Periyodik Kontrol Yönetmeliği değil de Asansör İşletme ve Bakım Yönetmeliğinin konusudur. Bu yönetmelikte bu durum ile ilgili muayene kuruluşlarını ilgilendiren bir madde eklenmiştir. Bu maddeye göre periyodik kontrol gerçekleştirilecek asansör için bina sorumlusu tarafından bir yetkili servis ile bakım sözleşmesi imzalanmamış olması halinde A tipi muayene kuruluşu 10 gün içerisinde il müdürlüğüne bildirimde bulunmak zorundadır.
A tipi muayene kuruluşları için mesleki sorumluluk sigortasının hangi hallerde kullanımı mümkün olabilecektir?
Bu konu periyodik kontrol faaliyetlerinin başladığı 2012 yılından bu yana tam olarak doğru anlaşılmayan bir durumdu, açıkçası yeni yönetmelikle birlikte ilave edilen madde iyi incelendiğinde mesleki sorumluluk sigortasının tam da ne işe yarayacağını görebilmekteyiz.
Konu ile ilgili 13. Madde “Bir sonraki yıllık periyodik kontrole kadar muayene mühendisinin mesleki hatasından kaynaklanan veya yıllık periyodik kontrol, tescil öncesi ilk periyodik kontrol veya takip kontrolü esnasında muayene mühendisinin yanlış uygulamalarından ötürü asansörde oluşabilecek hasarların tazmini A tipi muayene kuruluşunun mesleki sorumluluk sigortasından karşılanır. Hasarların tazmininin bu sigorta tarafından karşılanamaması durumunda her türlü sorumluluk A tipi muayene kuruluşuna aittir.” şeklinde tanımlanmıştır. Önceki yönetmelikte muayene sırasında oluşan hasarların sigorta tarafından karşılanacağı belirtilmekteydi bu durum da açıkçası mesleki sorumluluk sigortası tanımına tam uymamaktaydı. Yeni yayınlanan yönetmelikteki maddeye göre muayene sırasında gerçekleştirilen test ve deneylerin muayene mühendisi tarafından hatalı bir şekilde gerçekleştirilmesi sonrası meydana gelebilecek hasarlar bu sigortadan karşılanacaktır. Bir diğer husus ise aslında sigortanın tam da amacı olan mesleki sorumluluk, yani muayene mühendisinin mesleği gereği verdiği kararın hatalı olması ve sonrasında bina sorumlusunun bundan zarar görmesi kontrol altına alınmıştır. Buna verilebilecek en basit örnek, kontrol sırasında muayene mühendisinin ihmali veya gözden kaçırması sonrasında uygun olmayan bir durumun uygun kararı verilmesi ve akabinde bu durumdan kaynaklı zararın ortaya çıkmasını verebiliriz.
Özellikle asansör monte edenler tarafından çokça dillendirilen muayene ve deneyler esnasında asansörün zarar görmesi aslında sigorta tarafından karşılanmaz. En çok da yükle yapılan fren deneyleri esnasında zarar gören kabinler veya süspansiyonlar olması durumunda asansör firmaları bu zararların sigorta tarafından karşılanması gerektiği belirtilmekte ve talepler olabilmektedir. Ancak uyumlaştırılmış 81-20 standardının güvenlik tertibatı / fren deneyleri ilgili maddede net bir cümle bulunmakta bu cümle “güvenlik tertibatı deneyleri salt olarak güvenlik tertibatının denenmesi değildir, tasarımın bütünün değerlendirilmesi amacını taşır” bu cümleye göre doğru bir şekilde yapılan yüklü fren deneyinde eğer asansör zarar görmüşse bu tasarımın doğru yapılmadığı anlamını taşır ve bu durumda da sigorta zararları karşılamaz.
Teknik yöneticiler için getirilen kriterler yeterli midir?
Yeterli olduğu kanaatindeyim ancak kağıt üzerinde belirlenen koşulların sahada tam olarak karşıladığını da iyi değerlendirmek gerekir. Yönetmelikte mezuniyet ve iş deneyimi şartları tanımlanmış, mevzuat standart bilgisi çok daha önem taşımaktadır.
İlk tescil kontrolü için getirilen ilave koşullar neyi işaret ediyor?
Temelde 2 önemli koşul karşımıza çıkmakta. Bunlardan birincisi avan ve/veya uygulama projelerinin onayı. Bu koşul demek ki yukarıda da belirttiğim gibi proje onayları uygulanmamaktaydı.
Diğer önemli değişiklik ise kontrollerde kullanılan yüklerin tanımlanması, bu durumu da yukarıda belirttiğim gibi daha detaylı tanımlamış oldu mevzuat. Bu iki durum bakanlığın sahada yapılan uygulamalarda mevzuatın etrafından dolanma durumu olduğunu tespit etmiş ve bu durumu disipline etme çabası olduğu kanaatindeyim.
İç kapının kırmızı kriter olarak belirlenmesi nelere sebep olabilir?
Öncelikle iç kapının sizin tabirinizle kırmızı kriter olması mevzuat gereğince de önemli tehlike olması durumunun geç kalınmış olduğunun kanaatindeyim. Uzun yıllardan beri SNEL yani EN 81-80 mevcut asansörlerin güvenlik seviyelerinin arttırılması konusu tartıştığımız bir konuydu. EN 81-80 standardı 74 adet riskten bahsetmekle birlikte bu maddelerin uygulanmasında Avrupa’da yapılan uygulamalarda yüksek risklere öncelik verilmiş düşük ve orta riskler ilerleyen yıllara bırakılmıştı, iç kapı 81-80'e göre yüksek riskti ve öncelik verilen bir durumdu. Nedendir bilmiyorum ülkemizde ise pek çok risk düşük-orta-yüksek fark etmeksizin zorunlu uygulanmış ancak iç kapı uzun yıllar ikinci plana atılmıştı, şu anki yönetmelikle zorunlu hale gelmesi memnun edici bir durum ancak iç kapı olmaksızın büyük revizyonlar yaptırıp büyük bedeller ödeyen bina yöneticilerinin bu duruma göstereceği tepkileri de tahmin edebiliyorum.
İç kapının kırmızı olması kazaları önlemeye yeterli midir?
Elbette ki pek çok kaza (özellikle eski asansörlerde) önlenmiş olacaktır ama "sadece iç kapı takılması kazaları önleyecektir" demek tam olarak doğru bir ifade olmayacaktır. Asansörler pek çok bileşenin bir araya getirilerek kullanıma açılan elektromekanik bir üründür, bu ürün içerisinde kullanılan her bir bileşen kendi içerisinde kazaya sebebiyet verecek riskler taşımaktadır. Bu sebeple her bir bileşenin bir araya getirilmesi ve bu bileşenlerin birbiri ile uyumu bir mühendislik çalışmasıdır. Bu çalışma doğru yapılmamışsa elbette ki her zaman kaza riski olacaktır.