
'ENDDOOR' KAT VE KABİN KAPIMIZI OCAK 2021 İTİBARI İLE SEKTÖRÜMÜZÜN HİZMETİNE SUNDUK
1979 yılında Seyfettin Özinan tarafından kurulan Özinan Asansör, ‘Enddoor’ markası ile otomatik kapı üretimine başladı.
Özinan Asansör Yönetici Ortağı Ersin Katmerlikaya kurulduğu ilk yıllarda montaj, bakım ve revizyon alanlarında faaliyetlerini sürdüren Özinan Asansör’ün, 2012 yılı itibari ile tecrübelerini imalat alanına da aktardığını, 7000 m2’lik kapalı alanda makineleşerek seri üretime başladığını kaydetti. Ersin Katmerlikaya, “Mesleki bilgi ve tecrübesi ile imalat alanındaki yatırımlarını birleştiren firmamız günümüzde; bölgesinde, iç pazarda ve dış pazarda kendisine yer edinmeyi başarmış ve her geçen gün pazar payını arttırmaktadır. 7000 metrekare kapalı alana sahip üretim tesisimizde 62 personel ile çalışmaktayız. Üretimimizin büyük bir kısmı paket asansör imalatı olduğu için günümüz teknolojilerine ayak uydurmuş sürekli gelişen ve yenilenen bir makine parkuruna sahibiz. Makina parkurumuz punç, plazma, abkant ve giyotin grupları, presler, statik boya fırını, kaynak robotları gibi makinalardan oluşmaktadır.” dedi.
Yaklaşık iki yıldır çalışmalarını yürüttükleri “Enddoor” markası ile kat ve kabin kapısı üretimine başladıklarını kaydeden Katmerlikaya, “Kat ve kabin kapılarımızı, 2021 yılının ocak ayı itibari ile sektörümüzün hizmetine sunmuş bulunmaktayız.
‘Enddoor’ asansör kapıları şirketimizin mesleki bilgi ve tecrübesinin aktarımı ile ortaya çıkmış, şantiye testlerini ve bütün belgelerini tamamlamıştır. ‘Enddoor’ kat ve kabin kapıları yurtiçinde ve yurtdışında paket asansör imalatımızı daha nitelikli hale getirmiş ve firmamıza rekabet gücü kazandırmıştır.
‘Enddoor’ asansör kat ve kabin kapılarının yeni modellerinin ve ‘EI’ belgeli kapıların üretimi için çalışmalarımıza devam etmekteyiz” diye konuştu.
Değişen ve daralan iç pazar dinamiklerine bir önlem olarak 2016 yılından itibaren ihracata ağırlık verdiklerini de kaydeden Ersin Katmerlikaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Sürekli artan ihracat rakamlarımız bize hem ülke ekonomisine katkı sağlamaya hem de sektörümüzde sağlam bir şekilde ayakta durmaya imkân sağlamıştır.
Paket asansör imalatında yurt dışı müşterilerimizin farklı talepleri bizim montaj kabiliyetimizle birleşerek son dönemde daha nitelikli işlere imza atmamızı ve kendimizi geliştirmemizi sağladı.
Örneğin 12 bin kg 4:1 askı yük asansörlerinde, son katı ve kuyu dibi olmayan projelere üretmiş olduğumuz çözümler, markamızın faaliyet gösterdiği ülkelerde imajını daha da sağlamlaştırdı.
Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde Türk asansör sektörünün maalesef kötü bir imajı bulunmakta. Bu imajın düzelmesi için firma olarak elimizden geleni yapıyoruz. Ürettiğimiz her asansör ile bu imajın düzelmesine katkı sağladığımızı düşünüyorum.
Hali hazırda ihracatımız yoğunluklu olarak dört ülkeye yapılıyor. Hedefimiz ise mevcut ülkelerde ihracat pazar payımızı arttırarak yeni ülkeleri ihracat portföyümüze eklemektir. Bu hedefe ulaşmak için çalışmalar yürütmekteyiz.
Özellikle paket asansör sistemleri imalatında montaj kökenli, montajı bilen bir firma olmamızın rekabetçi avantajlarını görmekteyiz. Yapığımız imalat, ister parça malzeme olsun ister komple asansör sitemi olsun öncelikle şantiyede montaj personeline sorun çıkarmayacak tam aksine işini kolaylaştıracak şekilde dizayn edilir ve tasarlanır. Yaptığımız işte ana fikir ve bakış açısı budur. Ben inanıyorum ki bu bakış açısı bize ciddi rekabet avantajı sağlamaktadır.”
Yabancı rakiplere göre avantaj ve dezavantajlarını da aktaran Ersin Katmerlikaya, “Ben bu konuda dünyada sektörünü ele geçiren Çin asansör sanayisine değinmek isterim. Türk asansör sanayisine göre birçok anlamda avantajları bulunmakta. Çin devletinin ihracatçı firmalarına sağladığı teşvikler Çinli ihracatçılara ciddi rekabet avantajları sağlamakta, ihracatı özendirmekte ve geliştirmektedir.
Hammaddeye bize göre çok daha ucuz ve kolay ulaşmaları da önemli bir avantaj. Şuanda bildiğiniz gibi ülkemizin demir çelik üretimi yurt dışı ağırlıklı çalışıyor. Bu sebeple de iç pazarda hammadde sıkıntısı ciddi boyutlara ulaştı. Son dönemde dolar ve Euro’dan bağımsız olarak sac fiyatları kontrolsüz bir şekilde arttı ve bu bizim hammaddeye ulaşmamızı zorlaştırdı. Hammadde sıkıntısı bizi, Çin ürünleri ile rekabette, çok zor duruma düşürdü. Bu konuda özellikle ihracat yapan sanayicinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Önemli bir diğer konu ise nitelikli eleman problemi. Son dönemde imalat alanında değerlendirmek için yapmış olduğum mühendis ve metal işleme personeli görüşmelerinde şöyle bir sonuca vardım. Türkiye’nin her yerine mühendislik fakültesi açılmış ve gerçekten mühendislik için gerekli olan analitik zekâya ve bakış açısına sahip olmayan çocukların çok düşük matematik netleri ile mühendis diploması aldığını fark ettim. Bu çocuklar normalde ara eleman, teknik lise, yüksekokul düzeyinde olması gerekirken, mühendislik diploması ile arafta kalmış durumdalar. Diploması var fakat mühendis olabilecek analitik zekâya sahip değiller. Dolayısı ile bu çocuklar çok yetenekli ara elemanlar olabilecekken sadece masa başında oturan imza mühendislerine dönüşmekte ya da firma firma gezip sonunda işsiz kalmakta. Küçük illerin kalkınması için açılan birçok üniversite maalesef içi boş sadece diploma veren kurumlara dönüşmüş durumda.
Ben eminim ki birçok meslektaşım bizim gibi; yeni ürünler geliştirecek, Ar-Ge yapacak gerçek mühendis ve ara eleman problemi yaşamaktadır. Bu sadece asansör sektörü için değil Türk sanayicisi için ciddi bir sorun haline gelmiştir.
Dolayısıyla Çin asansör sanayisi ile mühendislik olarak da nitelikli iş gücü olarak da rekabet edemediğimizi düşünüyorum.
Bütün olumsuz tabloya rağmen Çin asansör sanayisinin en büyük dezavantajı olan lojistik maliyetleri ve termin sürelerinin uzunluğunu avantaja çevirerek ve daha nitelikli işlere imza atarak mücadelemizi sürdürmeli ve ülkemize katma değer sağlamalıyız. Türk asansör sanayisinin bir neferi olarak özellikle yurtdışında gönderdiğimiz bütün paket asansörlere daha fazla özen göstererek sürekli kendimizi ve imalat kabiliyetimizi geliştirerek yeni müşteriler kazanmaya ve ihracatımızı artırmaya gayret ediyoruz.” dedi.