Enerji verimliliği ve Türkiye’nin bu alanda attığı adımlar
Enerji kaynaklarının sınırlı olduğu bir dünyada, enerji verimliliği küresel ölçekte sürdürülebilirliğin sağlanmasında kilit bir rol oynar. Enerji verimliliği, kullanılan enerjinin mümkün olan en az kayıp, en yüksek verimle kullanılmasıdır. Bir başka deyişle, aynı işlevi yerine getirmek için daha az enerji kullanma sürecidir. Bu hem maliyetleri düşürme hem de çevresel etkiyi azaltma açısından kritik bir öneme sahiptir. Enerji verimliliği, daha az kaynak kullanarak aynı miktarda üretim yapmayı mümkün kılar ve enerji tüketimini azaltmanın en etkili yollarından biridir.
Fosil yakıtların tüketiminin artmasıyla birlikte karbon salınımı da yükselmiş, bu durum çevresel problemlere, özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini arttırmıştır. Enerji verimliliği, bu sorunlarla mücadelede önemli bir çözüm sunar. Örneğin, enerji tasarruflu ev aletleri, bina yalıtımı, yenilenebilir enerji sistemleri ve verimli sanayi süreçleri, karbon emisyonlarını azaltmak ve enerji kaynaklarının daha uzun süre kullanılmasını sağlamak için geliştirilmiş stratejilerdir.
Türkiye, enerji verimliliği konusunda çeşitli yasal düzenlemeler ve teşviklerle ilerleme kaydetmiştir. Özellikle artan enerji talebi ve enerji ithalatına olan bağımlılık, Türkiye'nin enerji verimliliğini artırmaya yönelik stratejiler geliştirmesine neden olmuştur. Son dönem gelişmelerinde enerji verimliliğinin asıl öne çıkışı artan karbon emisyonu olmakta. Karbon salınımını azaltmak için dünya genelinde birçok adım atılırken Türkiye’nin enerji verimliliği adımları 2007 yılında önemli bir kanun ile başlamıştır.
Enerji verimliliği çalışmalarına temel oluşturan ve 2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile yeni bir dönüşüm süreci başlatılmış, 2012 yılında Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012- 2023) yayımlanmış ve 2023 yılı enerji verimliliği hedefleri belirlenmiştir.
Bu hedeflere ulaşılması amacıyla 2017-2023 yılları arasını kapsayan I. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (I. UEVEP) hazırlanmıştır. 2017-2023 yılları arasında 10,9 milyar ABD Doları yatırım ile kümülatif olarak 23,9 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP) enerji tasarrufunun ve 66,6 milyon ton CO2 eşdeğer emisyon azaltımın hedeflendiği I. UEVEP’nin etkin bir biçimde uygulamaya geçirilmesi ve uygulama döneminin sağlıklı bir biçimde izlenmesi amacıyla 6 aylık dönemlerde olmak üzere gelişim raporları hazırlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır.
2017- 2023 yılları arasındaki dönemde enerji verimliliğine 8,47 milyar ABD Doları yatırım yapılmış ve bu sayede 24,6 MTEP kümülatif enerji tasarrufu sağlanmıştır. Yapılan yatırımlar ve sağlanan tasarruflarla 68,62 milyon ton CO2 eşdeğer azaltım (kümülatif) gerçekleştirilmiş ve 44.880 yeni istihdam yaratılmıştır. I. UEVEP dönemi içinde gerçekleştirilen yatırımların bundan sonra da benzer şekilde tasarruf sağlayacağı öngörüsüyle, 2033 yılına kadarki toplam parasal tasarrufun kümülatif olarak 30,2 milyar ABD Doları olması beklenmektedir.
Enerji verimliliğinin parasal tasarrufun yanı sıra sağlık ve refah üzerinde etkisi sayısallaştırılamayan faydaları bulunmaktadır ve enerji verimliliğine yapılan her bir yatırımın 4 kat getirisi olduğu hesaplanmaktadır. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023) ile ortaya konulan hedeflerden birisi enerji yoğunluğunun düşürülmesidir.
Türkiye’nin 2023 yılı enerji yoğunluğunun 2011 yılına göre %20 “Enerji ve doğal kaynaklarda güvenli bir gelecek” vizyonunu enerji politikalarının merkezine yerleştiren Türkiye, “enerji ve doğal kaynakların verimli ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirilerek ülke refahına en yüksek katkıyı sağlaması” misyonu çerçevesinde, enerjinin üretiminden nihai tüketimine kadarki bütün süreçlerde verimliliğin artırılmasını hedeflemektedir.
Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) 2022 yılında bir önceki yıla göre %5,5 artarken birincil enerji arzı %1,0 azalmış, birincil enerji yoğunluğu %6,2 ve nihai enerji yoğunluğu %7,9 oranında iyileşmiş, diğer bir ifadeyle bir birim katma değer üretmek için kullanılan enerji miktarı azalmıştır. Böylece, 2022 yılı itibarıyla Türkiye’nin enerji yoğunluğu 2011 yılına göre %20,4 oranında azaltılmış ve Strateji Belgesi’nde öngörülen %20 azaltım hedefi 2023 yılı gelmeden yakalanmıştır.
Ulusal iklim hedefleri doğrultusunda 2023 itibariyle daha büyük adımlar atan Türkiye için 2023 yılında son bulacak I. UEVEP doğrultusunda 2024- 2030 yılları arasını kapsayacak olan Enerji Verimliliği 2030 Stratejisi ve II. UEVEP hazırlanmıştır.
Bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi, tarım, start-up ve dijitalleşme ile birden fazla sektörü ilgilendiren eylemlerin yer aldığı yatay konular olmak üzere 7 sektörde toplamda 61 eylemin yer aldığı II. UEVEP ile 2024-2030 yılları arasında 20,2 milyar ABD Doları enerji verimliliği yatırımı yapılması ve kümülatif olarak 37,1 MTEP birincil enerji tasarrufu sağlanması hedeflenmektedir.
2024-2030 yılları arasında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde %16 oranında azaltıma denk gelen bu hedefin gerçekleşmesi ile aynı zamanda 100 milyon ton CO2 eşdeğer sera gazı azaltımı sağlanmış olacaktır. 12. Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program (2024- 2026), Enerji Verimliliği Kanunu, Türkiye Ulusal Enerji Planı ile Milli Enerji ve Maden Politikası olmak üzere ulusal politika dokümanlarındaki esas ve ilkeler ışığında hazırlanan II. UEVEP’nin Avrupa Birliği (AB) müktesebatı ile azami ölçüde uyumlu olmasına önem verilmiş, hedefler belirlenirken Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) ve İklim Yasası kapsamındaki düzenlemelerde yer alan enerji verimliliği hedefleri de dikkate alınmıştır.
Bu planlar ve belgeler haricinde devletin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda destekleri de enerji verimliliğini arttırmak için düzenlenmiştir. Türkiye'de enerji verimliliği yatırımlarını teşvik etmek amacıyla çeşitli mali destekler ve krediler sunulmaktadır. KOBİ'ler ve büyük sanayi tesisleri için enerji verimliliği projeleri kapsamında hibeler ve düşük faizli krediler sağlanmaktadır. Ayrıca, enerji verimliliği etütlerinin yapılması için mali destekler de sunulmaktadır.
Sanayi alanında enerji verimliliği
Enerji verimliliği çeşitli yöntemler ve alanlarda uygulanabilmektedir, binalarda ısıtma ve soğutma sistemlerinde enerji verimliliği sağlamak adına yalıtım yöntemi kullanılırken kullanılan ev aletlerinde ise son teknoloji yenilikleri ile verimlilik sağlayanların tercih edilmesiyle sağlanabilir.
Endüstriyel alanlarda da verimlilik esastır, üretim süreçlerinde kullanılan enerjinin daha az kayıpla ve daha etkin bir şekilde kullanılması için gereklidir. Sanayi sektöründe enerji verimliliği, enerji maliyetlerini azaltmanın yanı sıra çevreye verilen zararı en aza indirmek için de büyük bir önem taşır. Özellikle enerji yoğun üretim yapan sanayi kuruluşları, verimlilik artırıcı önlemler alarak hem sürdürülebilir üretim yapabilir hem de rekabet avantajı elde edebilir.
Türkiye’de sanayi sektörünün birçok muadil ülkeye göre enerji yoğun bir yapıya sahip olması, özellikle imalat sanayiindeki tesislerde enerji maliyetlerinin rekabetçiliği doğrudan etkileyen bir bileşen olmasına yol açmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yoğunlaşan emisyon azaltım arayışları ve AYM kapsamında gündeme gelen yeni uygulamalar sektörün enerji tüketimini azaltmaya ve enerji verimliliğini iyileştirmeye yönelik çabalarını güçlendirmektedir. Sanayi sektöründeki nihai enerji tüketimi 2012-2022 döneminde %27,4 artarak 29,9 MTEP’ten 38,1 MTEP’e yükselmiştir. Enerji talebindeki yıllık ortalama artış oranı %2,45 olarak kaydedilen sektörün nihai enerji tüketimindeki payı 2022 yılında %31,6 olarak gerçekleşmiştir.
Sanayi firmalarında enerji yönetimi verimliliği etkileye en önemli noktadır. Üretimden başlayan bir süreç olarak ele alındığında birçok yöntem ile enerji verimliliği sağlanmaktadır. Bunlardan ilki enerjinin hangi süreçlerde daha fazla tüketildiğini tespit etmeye ve buna yönelik çözümler üretmeye yardımcı olan enerji yönetim sistemlerinin kurulumudur. Bu kurulum ile firmalar enerji tüketimini sürekli olarak izleyebilir, analiz edebilir ve verimliliği artırıcı önlemler alabilir.
Bunun yanı sıra verimli motor ve ekipman kullanımı ile otomasyon ve dijitalleşme de günümüz teknolojisinin sanayi alanındaki enerji verimliliğine büyük katkı sağlamaktadır. Sistemlerin entegre edilmesi ile enerji tüketimi teknoloji ile minimize edilebilmektedir.
Ek olarak üretimin yönetiminde de enerji verimliliği planlanabilmektedir. Bunun en önemli parçası personel eğitimi olmaktadır, manuel olarak ele alınan bu önlemde sistemin doğru işleyişi ve üretim sürecinde ortaya çıkan tüketimin kontrolü için personel eğitimine önem verilmelidir.
Sanayide enerji verimliliği, üretim süreçlerinde hem ekonomik hem de çevresel açıdan büyük faydalar sağlar. Üretim süreçlerinin optimize edilmesi, verimli makinelerin kullanılması ve enerjinin geri kazanımı gibi yöntemlerle sanayi firmaları enerji maliyetlerini düşürebilir, çevreye duyarlı bir üretim yapısını benimseyebilir. Bu adımlar hem sanayi firmalarının rekabet gücünü artırır hem de enerji kaynaklarının korunmasına katkı sağlar.