EQ Lift Genel Müdürü Ömer Nasuhi Haskul, 2024 yılı piyasa koşullarının zorlu geçtiğini, ancak yılın ikinci yarısında yaşanan toparlanmanın ve son çeyrekteki yoğun hareketliliğin şirketin hedeflerini aşmasını sağladığını belirtti. Haskul, EQ Lift'in 3. yılında önemli bir başarı yakaladığını ifade ederken, ihracat, üretim verimliliği, teknoloji yatırımları ve bölgesel genişleme konularında geleceğe yönelik önemli adımlar atacaklarını vurguladı.

EQ Lift Genel Müdürü Ömer Nasuhi Haskul, 2024 yılı piyasa koşullarının zorlu geçtiğini, ancak yılın ikinci yarısında yaşanan toparlanmanın ve son çeyrekteki yoğun hareketliliğin şirketin hedeflerini aşmasını sağladığını belirtti. Haskul, şirketin 3. yılında önemli bir başarı yakaladığını ifade ederken, ihracat, üretim verimliliği, teknoloji yatırımları ve bölgesel genişleme konularında geleceğe yönelik önemli adımlar atacaklarını vurguladı.

Haskul, yılın ilk yarısında piyasa koşullarının durağan ve zorlu geçtiğini; ancak yılın ikinci yarısında piyasaların toparlanmaya başladığını ve özellikle son çeyrekte yoğun bir hareketliliğin yaşandığını sözlerine ekledi. Şirketin adet, ciro ve özel projeler alanında koydukları hedeflerin üzerinde bir performans sergilediğini belirten Haskul, bu başarının zorlu piyasa dinamikleri ve ekonomik belirsizliklere rağmen elde edildiğine dikkat çekti.

2024 yılında ihracat alanında yaşanan güçlüklerin, ülkenin ekonomik ve jeopolitik durumunun yanı sıra çevredeki savaşların etkisiyle daha da belirginleştiğini ifade eden Haskul, özellikle yılın başlarında Rusya’dan gerçekleşmeyen para transferlerinin sektöre olumsuz yansıdığını dile getirdi. Ancak, yılın ikinci yarısında piyasalarda sağlanan toparlanma ve fiyat istikrarı sayesinde EQ Lift, 27 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat faaliyetleriyle bu sıkıntıların üstesinden gelebildi. Şirketin Rusya, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Güney Afrika ve Arap ülkeleri gibi farklı coğrafyalarda faaliyet göstermesi, dalgalanmalardan etkilenmeden stabil bir süreci mümkün kıldı.

Türk asansör firmaları rekabet avantajını kaybediyor

Haskul, küresel piyasalarda Türk asansör firmalarının rekabet avantajının giderek azaldığına dikkat çekti. Artan Çin baskısı, yerel ekonomik sorunlar, hammadde ve ürün fiyatlarındaki artışlar ile stabil tutulan döviz kuru, Türk firmalarını birçok pazarda dezavantajlı konuma düşürüyor. Bu durum karşısında, rekabet gücünü sürdürebilmek için firmaların Ar-Ge yatırımlarını artırarak, öncü ve yenilikçi ürünler geliştirmesi gerektiğini belirtti. Haskul, kalıcı büyüme için sadece üretim kapasitesinin artırılmasının değil, aynı zamanda teknolojik ve inovatif hamlelerin de şart olduğunu vurguladı.

Enerji verimliliği önceliğimiz, üretim süreçlerimizde de bunu gözetiyoruz

EQ Lift için enerji verimliliği, hem kaynakların etkin kullanımı hem de uluslararası rekabette avantaj sağlamak açısından kritik bir öneme sahip. Haskul, üretim hatlarının her aşamasında enerji verimliliği prensiplerine bağlı kalındığını ve 2025 yatırımlarını da bu doğrultuda şekillendirdiklerini ifade etti. Robotik işlem prosesleri, CNC tezgâhları, yazılım ve yapay zeka destekli organizasyonel yatırımlar gibi teknolojik adımlar, şirketin üretimdeki kalitesini ve hızını artırmayı hedefliyor.

2025 yılında bölgesel atılımlar ve yeni yatırımlar planlıyoruz

Önümüzdeki yıl için belirlenen stratejiler arasında bölgesel genişleme ve yeni yatırımlar ön plana çıkıyor. Haskul, özellikle Filistin ve Suriye gibi savaş sonrası süreçlerden etkilenen bölgelerde hızlı bir canlanma beklendiğini ve bu gelişmelerin ticari bağlantılara dönüştürülmesi için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ayrıca, mevcut üretimin desteklenmesi amacıyla hammadde ve yarı mamul üretiminin şirket bünyesinde entegre edilmesi planlanıyor. Bu kapsamda, teknolojik yatırımların yanı sıra, uluslararası iş birlikleri ve yerel partnerliklerle bölgesel büyümenin hızlandırılması hedefleniyor.

2025 yılında, dünya çapında önemli fuarlara katılarak, EQ Lift’in bölgesel çözüm ortaklarını artırma ve dinamik yerel iş birlikleri oluşturma planları da dikkat çekiyor. Haskul, Türkiye’nin fiyat rekabetindeki dezavantajını yenilikçi ürünler ve hızlandırılmış operasyonel süreçlerle aşmayı amaçladıklarını ifade etti.

Haskul, asansör sektörünün büyüme potansiyelinin yanında, geleceğe yönelik bazı tehditlerin de bulunduğuna işaret etti. Ülkemizde artan beyin göçü, yetenekli gençlere yeterince değer verilmemesi ve mesleki eğitimin yetersizliği gibi faktörlerin sektöre olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. Kalıcı büyümenin sağlanabilmesi için, AR-GE ve insan kaynağına yapılacak yatırımların artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

EQ Lift Genel Müdürü Ömer Nasuhi Haskul’un açıklamaları, 2024’te karşılaşılan zorluklara rağmen şirketin hedeflerinin aşılması ve sektörün geleceği için yapılması gereken stratejik yatırımlara işaret ediyor. Hem ihracat alanındaki çeşitlilik hem de teknolojik yatırımlar, EQ Lift’i global pazarda rekabet gücünü artırırken, sektörün de uzun vadeli kalıcı büyüme için AR-GE’ye ve yetenekli insan kaynağına yatırım yapmasının önemini ortaya koyuyor. 2025 yılı ise, bölgesel atılımlar ve inovatif stratejilerle asansör sektöründe hareketli ve umut vadeden bir yıl olarak öne çıkıyor.

ÖZETLE…

Zorlu piyasa koşulları: 2024’ün ilk yarısı durağan ve zorlu geçti; ancak ikinci yarıda toparlanma ve son çeyrekte yoğunluk yaşandı.

Hedeflerin üzerinde performans: Adet, ciro ve özel projelerde beklentilerin üzerinde sonuçlar elde edildi.

İhracatta yaşanan zorluklar: Ekonomik ve jeopolitik faktörler, çevredeki savaşlar ve Rusya’dan para transferlerindeki sıkıntılar ihracatı zorlaştırdı.

Çeşitli coğrafyalara açılım: 27 ülkeye gerçekleştirilen ihracatla, dalgalanmalardan etkilenmeden stabil bir süreç sağlandı.

Rekabet avantajı kaybı: Artan Çin baskısı, ekonomik sorunlar ve maliyet artışları Türk asansör firmalarını dezavantajlı duruma getirdi; AR-GE yatırımları önem kazandı.

Enerji verimliliği ve teknolojik yatırımlar: Üretim süreçlerinde enerji verimliliğine odaklanılıyor; robotik, CNC tezgâhları ve yapay zeka destekli yatırımlar planlanıyor.

2025 vizyonu: Bölgesel atılımlar, yeni yatırımlar, uluslararası fuar katılımları ve özellikle savaş sonrası bölgelerde canlanma beklentisiyle hareketlilik hedefleniyor.

Sektöre yönelik uyarılar: Beyin göçü, genç yeteneklere yeterince değer verilmemesi ve mesleki eğitimin yetersizliği, kalıcı büyüme için risk oluşturuyor.