08 Şubat 2021,

"İHRACAT CİROMUZ TOPLAM CİROMUZUN YÜZDE %24'ÜNE ULAŞTI"

Mustafa bey merhaba. 2020 yılı ihracat faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 
2020 Yılı oluşan ciromuza baktığımızda ihracat ciromuzun artış içinde olduğunu görüyoruz. 11. Ay sonu oluşan durum içinde ihracat ciromuz toplam ciromuzun %24 üne ulamış durumda. Firmamız bildiğiniz gibi tedarik tarafında görev almaktadır ve çoğunlukla özellikli aksamların tedarik ve satışını yapmaktadır. Bu durum içinde ihracatımızda, özellikli aksamlar talebini karşılamaya yönelik durumdadır.

Bölgesel bir hedef belirleme yerine katma değerli ürünlerin zor pazarlara satılması üzerine olan çalışmalar yapıyoruz. Hammadde ya da ülkemizdeki avantajlı koşulların üzerine kurulu olan fiyat performans ürünleri konusunda üretici ülkeler ciddi bir rekabete girmiş durumda. Bizim tekliflerimiz karşısında Çin ve Hindistan gibi ölçek ekonomisi gücünün yüksek olduğu rakipler bulunmakta ki bu durumda İntegra Asansör olarak biz de katma değeri yüksek ürünlerin zor diye tabir edilen pazarlarda karşılığını aramaya çalışıyoruz. 

Yüksek döviz kuru ihracat için avantaj mıdır?
İmalatçı açısından değerlendirdiğimiz takdirde, nihai fiyata etki eden döviz ve Türk Lirası oranının ne olduğu bu konuda belirleyici olabilir.  Asansör aksamları üzerinde düşündüğümüzde; sac şekillendirme, talaşlı imalat, elektrik ve elektronik imalat hammadde ve teknoloji üzerine kurulu bir imalat sisteminde işçilik düşük bir oran oluşturmakta ve üretim kaynaklarında döviz üzerinden belirlenen sistem zaten Türk Lirası maliyetlere hızlı bir şekilde yansımaktadır. Bu durumda yüksek döviz kuru sürdürülebilirlik açısından belirleyici bir etken değildir. Öncelikli olarak bizler ve imalatçılar işletme sermayelerinin değer kaybına uğramaması için çalışmaktayız. Fiyatlama açısından da dinamik fiyatlama yöntemi kullanarak olası olumsuz etkilerden kurtulmaya çalışıyoruz.

2021 kur ve parite öngörünüz nedir?
Arz ve talep arasındaki denge üzerinden bir fiyatlama ortaya çıkacaktır. Gelişmekte olan ülkemizdeki diğer etkenler ile güven ortamı, sürdürülebilirlik ve politik durumun ekonomi üzerine etkisi olarak ek endeks oluşabilir. Buradan çıkan basit sonuç, istikrarlı kur ve istikrarlı iş ortamı bizim için asıl kazanç olacaktır. Yükselen kurun bir kazanç olduğu düşünmüyoruz.

Sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma olarak, 2021 yılı için sürdürülebilir ihracat politikası için neleri belirlediniz?
İş birliği ve iş ortaklığı sağlamak burada bizim belirleyici hedefimiz olacaktır. Bakış açımızı değiştirerek bir analiz yapmaya çalışalım. Talebin düştüğü yurt içi pazarına karşılık tüm firmalarımız ihracat pazarlarında daha etkin olmaya çalışmakta ve her firma kendi içi dinamiğini ve güçlü yanlarını kullanmaktadır. Avrupa standartları dahilindeyiz, sektör geneli olarak iki binli yılların başından beri fuar, tanıtım, iş ziyaretleri ile bir atılım içindeyiz, farklı pazar ihtiyaçlarına göre hızlı uyum sağlama yeteneğimiz bulunmakta. Buraya kadar başarılı bir çalışma planımız var, şimdi birde müşterimizin gözünden kendimizi değerlendirmeye çalışalım. Muhtemel bakış açıları içinde ilk sırayı uygun fiyat almakta ve hemen takibinde bir güven hassasiyeti yaşanmakta. Takibinde ülkesel istikrar için endişelerin olduğunu düşünmekteyim. Bize düşen müşteri gözü ile kendimizi değerlendirip bu süreçten başarılı çıkmaktır. İntegra olarak bu başarının ihracat tarafındaki anlamı, katma değeri yüksek olan ürünlerin, işbirliği koşullarında uzun soluklu olmasını sağlamaktır.

Pazar yoğunluğu hangi bölgelere veya ülkelere kayıyor? Hangi ürünler daha fazla talep görüyor?
Verilen hizmete ve ülke asansör yapılanmasına göre durum değişmektedir. Türki Cumhuriyetlere baktığımızda komple sistemler daha çok talep görmektedir. Rusya son dönemde hem komple sistem hem de kendi imalatlarını destekleyecek aksamlar üzerinden talep oluşturmaktadır. Sınır komşularımız üzerinden devam ettiğimizde İran ciddi bir suskunluk içinde hem ambargo hem de pandemi şartları ile mücadele eden ülkede ithalat zorlaşmış durumdadır. Irak yapılaşmasında yavaşlama söz konusu olduğu görülüyor. Suriye’ye baktığımızda görüştüğümüz bazı eski dostlar stoklarında bulunan Türk malı ürünler için ceza ödediklerini belirtiyor. Lübnan ekonomik kriz durumunda ve Avrupa Birliği’nden aldıkları ürünlerde gümrük vergisi ödemiyor. Suudi Arabistan ile geçtiğimiz bahar aylarında Saber sorunu yaşadık, bazı imalatçılarımızın siparişleri gümrükleme öncesi bekletilmek durumunda kaldı. Resmi olmayan bir ambargo havası oluşturulmuş. Mısır, Tunus gümrük vergileri konusunda artış yaptı. Kuzey Afrika’da bizim ihracatımız artmakta hatta diğer üreticilerimizin komple sistem çalışmalarında başarılı oldukları net. Bu arada kardeş firmamız Hindistan’da ciddi artışlar yakalamış durumdaki şehirleşmenin hızlı olduğu pazarlarda fırsatları yakalayabildiğimiz görülüyor, yalnız bu pazardan gerekli payı almak için çok meşakkatli bir çalışma yapıldığını belirtmek isterim. İntegra Euro bölgesinde artan bir grafik içinde. Bu bölgelerde karşılıklı iş birliği arttıkça bizim de katma değeri yüksek işlerimiz artmaktadır. İletişim kanallarının gelişmesi ile uzak coğrafyalarda da bazı görüşmelerimiz olmuştur. Sonuç olarak, bölge yoğunlaşmasından ziyade, kendi yeteneklerimizin karşılık bulduğu yer bizim için hedef pazardır.

Bu yılki firma verilerinizi geçen yılın aynı dönemine göre değerlendirdiğinizde 2021 ihracat öngörüleriniz nelerdir?
İhracat cirosu artmaya devam edecektir, biz iş birliği geliştirmek üzerine bir hamle oluşturmaya çalışıyoruz. Fiyat performansa dayalı ürünler üzerine gitmektense, bizi sistemlerde çözüm ortağı yapabilecek çalışmalara ağırlık veriyoruz. Doğal artışın üzerine çıkmak ve ihracat ciromuzu %50 seviyesine taşımak için çalışmalarımızı arttırıyoruz.

2020 yılında asansör sektörü açısından önemli gördüğünüz sektörümüzü etkileyen temel gelişmeler-olaylar olarak neleri sıralayabilirsiniz?
Yüksek talep karşısında rahat bir dönem yaşayan sektörümüzü, ilk önce inşaat sektöründeki durgunluk ve takibinde pandemi etkilemiş durumdadır. Daha çok ikili ilişki ve iletişim üzerine kurguladığımız iş planlarımız pandemi sebebi ile revizyona uğramıştır. 2020 yılı içinde sektörümüz açısından temel gelişme, dijitalleşme ve verimlilik konusunda ne yapmamız gerektiğini düşünmek ve uygulama denemeleri yapmak olmuştur.

Sektörümüzde ihracat konusunda yaşadığınız en önemli sorun ve bu soruna çözüm öneriniz nedir?
En önemli sorunumuz diye baktığımızda her firmaya göre değişik cevaplar ortaya çıkabilir. Sektörel olarak bakar isek sorunumuz; Anlamsız rekabet, beraber stratejik hareket edememe; katma değeri düşük çalışma ve güveni oluşturacak iletişimi kuramama olarak sıralanabilir. 

Sektör olarak ihracatımızın geliştirilmesi adına ne gibi çalışmalar yapılmalıdır? 
Sebep-sonuç ilişkili verimlilik artırma, her koşul ve durumda doğru sonucu verecektir. Firma, STK veya Kamu açısından yapılacak her çalışma için doğru değerlendirme sistemi olur ise sonuçlardaki verimliliği ölçebilir ve daha iyi sonuçlar için çalışma yapabiliriz. Neler yapıldığı konusunda basit bir gözden geçirme yaptığımız takdirde: 

Firmalar kendi Pazar araştırmalarını zaten uzun yıllardır yapmakta ve kendi pazarlama faaliyetlerini yürütmektedir. STK’ların yurt dışı organizasyonlarda yer aldığı görülmektedir. STK bünyesinde görev alan arkadaşlar uluslararası fuarlarda sektör tanıtımı yapmaktadır. Kamu açısından baktığımız takdirde, firmalar ve kamu otoritesi arasında bir güvensizlik sezinlenmektedir. 

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Sektörümüzde ihracat konusunda ciddi atılımlar yapılmış durumda. Ülkesel olarak baktığımızda ülkemizdeki üreticiler ve sistem tedarikçileri Avrupalı rakiplerine karşı pazar üstünlüğünü kazanmış durumda iken son 2-3 yılda tekrar bir yer değiştirme söz konusu gibi. Uluslararası fuarlara ve organizasyonlara baktığımızda, rakip ülkelerin ulusal yaklaşım ile bize kaptırdıkları liderlikleri tekrar geri almaya başladıklarını gözlemliyorum.  İhracat sorumlusu olarak görev aldığım yıllar boyunca Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrupa ülkelerinde seyahat etme imkânım oldu. Bizler ‘Performans’ ve ‘Fiyatın’ beraber değerlendirildiği projelerde aktif rol alır iken, uzun soluklu iş birliği projelerinde stratejik rol alamadık. 

Bugüne kadar oluşturduğumuz başarıyı koruma ve bir adım öteye taşımamız gerekmektedir. 

Acaba elimizdeki yöntemler bizi bir adım öteye taşıma konusunda yeterli mi? İhracat yapan veya planlayan firmalarımızın bu değerlendirmeyi iyi yapması gerekmektedir.