08 Şubat 2021,

"İHRACATIN CİROMUZ İÇERİSİNDEKİ PAYI %70’DEN FAZLA"

Sanel Asansör Genel Müdürü Mustafa Nafiz Çavdar: "Önümüzdeki yıllar için amacımız, paket asansördeki başarımızı, komponent satışında da sağlamaktır. Yıllardır kendi asansörlerimizde kullandığımız; asansör otomatik kapıları, kabin, kat ve kabin kasetleri ve kumanda panosu, halat şişesi gibi üretimlerimie, geçtiğimiz yıllarda; tüp manyetik, asansör kapı fotoseli gibi elektronik ürünler de ekledik. Komponent ihracatında da öncelikle üst sıralara yerleşmek ve akabinde 1. olmak ilk hedefimizdir. Ana hedefimiz ise, her zaman vurguladığımız gibi tüm dünyada bilinen bir asansör markası olmaktır."

Balkanlar’dan, Kuzey Afrika’ya, Ortadoğu’dan, Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetlere varan geniş bir alanda ihracat faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Sanel Asansör Firma Sahibi ve Genel Müdürü Mustafa Nafiz Çavdar, “Toplamda 47 ülke ile ihracat ilişkimiz devam ediyor.” dedi.

Sanel Asansör’ün ihracat faaliyetlerini anlatır mısınız?
Son yıllarda sektördeki paket asansör ihracatı yapan yerli firmalar arasında 1. Sıradayız ve bu sıralamamızı korumaya devam ediyoruz. İhracatın ciromuz içerisindeki  payı %70’den fazla. Balkanlar’dan, Kuzey Afrika’ya, Ortadoğu’dan, Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetkere varan geniş bir alanda ihracat faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Toplamda 47 ülke ile ihracat ilişkimiz devam ediyor. Şimdilerde Orta Afrika ülkeleri ile ilişkilerimiz başladı. Bu pazarlarda kalıcı olmak ilk hedefimiz. Sonrasında ise pazar payımızı arttırmaya çalışıyoruz. 2019 göre 2020’de ihracatımızı pandemiye rağmen %10 arttırmayı başardık.

Önümüzdeki yıllar için amacımız, paket asansördeki başarımızı, komponent satışında da sağlamaktır. Yıllardır kendi asansörlerimizde kullandığımız; asansör otomatik kapıları, kabin, kat ve kabin kasetleri ve kumanda panosu, halat şişesi gibi üretimlerimize, geçtiğimiz yıllarda; tüp manyetik, asansör kapı fotoseli gibi elektronik ürünler de ekledik. Komponent ihracatında da öncelikle üst sıralara yerleşmek ve akabinde 1. olmak ilk hedefimizdir. Ana hedefimiz ise, her zaman vurguladığımız tüm dünyada bilinen bir asansör markası olmaktır.

Döviz kurlarındaki dalgalanmanın ihracata etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Euro/dolar kurlarındaki hızlı değişim ve aralarındaki parite değişiklikleri üreticiyi her zaman rahatsız etmiştir. Ürün fiyatını belirlemekte zorlanmaktayız. Yüksek döviz kuru bir avantaj değildir. Belki ilk anda avantaj gibi görünse de uzun vadede geri dönüşü olumsuz olmaktadır. Bir ürün için belirlediğiniz fiyatı daha sonra parite değiştiğinde yükseltme şansına sahip değilsiniz. Bunu müşterinize izah edemezsiniz.

Biz ve bizim gibi ihracat odaklı firmalar için sürekli artan ve öngörülemeyen döviz kurları değil, istikrarlı bir iş ortamı gerekmektedir.

2021 kur ve parite öngörünüz nedir?
Bu çok zor bir soru dünyada nasıl gelişmeler olacak, Türkiye bu gelişmelerden nasıl etkilenecek? Ülkemiz yöneticileri bu durumlarda nasıl karar alacaklar? Ülkemiz ekonomi iklimi tüm bu cevaplayamadığımız sorular ve sorunlardan etkileniyor. Ayrıca ihracat yaptığımız ülkeler ile ikili ilişkilerimiz nasıl olacak?

Kısaca öngörüde bulunmak zor.

Sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir firma olarak, 2021 yılı için sürdürülebilir ihracat politikası için neleri belirlediniz?
Sürdürülebilir ihracatın aslında herkes tarafından bilinen iki temel noktası vardır: Kaliteli ürün üretmek ve müşteri memnuniyetini sağlamak. Bu iki temel unsuru sağladıktan sonra, müşteri devamlılığı ve yeni talepler kendiliğinden gelmektedir. 

Bu iki temel noktayı sağlamak amacıyla, ürettiğiniz ürünün hem teknik açıdan hem de ekonomik olarak sürekliliğin olması en dikkat ettiğimiz noktalardan biridir. Teknik alt yapınızın sürekli yenileniyor olması. Ar-ge ve ür-ge faaliyetlerinizi müşterileriniz bu süreklilik içerisinde fark ediyor olması temel hedeflerimizden. Pazarlarda kalıcı olmanızın tek unsuru yukarıda belirttiğim operasyonların sürekliliğini sağlamanızdır. Ve bir diğer önemli faktör ise tüm bunları firmanız personeli tarafından içselleştirilmesidir.

Pazar yoğunluğu hangi bölgelere veya ülkelere kayıyor? Hangi ürünler daha fazla talep görüyor?
Ülkemiz dış ticaretinde diğer sektörlerde dünyada ortalama % 1,5 ihracat potansiyeline sahibiz.  Asansörde ise dünya ihracat pazarından aldığımız pay binde 6 (0.006). Ülkemiz asansör üreticileri kendilerini süratle öncelikle anlayış sonrasında ise teknik ve idari altyapıları bakımından geliştirmelidir. Yukarıda belirttiğimiz pazardan daha fazla pay almanın ve ülkemize gelir getirmenin çarelerine bakmalıyız. Dünyanın her tarafında asansör ihtiyacı var. Sizin hedefiniz neresi ise oraya yönlenilebilir.

Bu yılki firma verilerinizi geçen yılın aynı dönemine göre değerlendirdiğinizde 2021 ihracat öngörüleriniz nelerdir?
Denizli fabrika yatırımımızı pandemiden dolayı devreye almayı ertelemiştik. 2021 yılı içerisinde devreye almayı planlıyoruz. Buranın devreye girmesi ile öncelikle verimliliğimizin artacağını düşünüyoruz. Ayrıca faaliyetimizin fiziki şartlarımızın kısıtlı olmasından dolayı az olduğu komponent pazarında da var olmayı, bu pazardaki payımızı da arttırmayı hedeflemekteyiz. Tüm bunlardan dolayı da ihracatımızın artacağını öngörmekteyiz. 

2020 yılında asansör sektörü açısından önemli gördüğünüz sektörümüzü etkileyen temel gelişmeler-olaylar olarak neleri sıralayabilirsiniz?
Sadece 2020 için değil ülke olarak süratle üretim ortamımızı iyileştirmemiz, ortalama kalite denilen tüm bileşenlerin oranını yükseltmek temel hedef olmalıdır.

Sektörümüzde ihracat konusunda yaşadığınız en önemli sorun ve bu soruna çözüm öneriniz nedir?
Yukarıdaki açıklamalarda belirttim, biraz daha açalım. İhracatın her aşaması bilgi ve birikim gerektirir. Firmalarımız, Türk malı imajının korunması açısından ürettiği ürünlerini, hizmetlerini dikkatle yapmalıdır. Ayrıca hiç denetlenmeyen bir mecra ihracat bu konularda denetleme mekanizmalarının oluşturulması gereklidir.

Türk firmaları genelde yeni pazar araştırması yapmak yerine mevcut pazara ve müşterilere saldırıyorlar. Bu da zaten rekabetçi olan ortamın kafa karışıklığına sebep olmaktan öte hiçbir faydası olmamakta hatta zararı olmaktadır. Sektörümüzde Türk malı imajını yukarı çekmemiz gerekiyor. Yeterliliği olmayan firmalarımızın bu alandan el çektirmemiz gerekiyor. Ülkemize ciddi zararı oluyor.