Küçük Group 2023'te ihracatını bir önceki yıla göre yüzde 30 arttırdı
İbrahim Bey Küçük Group'un 2023 yılı ihracat performansı nasıldı, ihracat hedeflerinize ulaştınız mı? 2024 yılı beklentileriniz veya hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
Öncelikle 2023 yılı tüm insanlık üzerinde büyük üzüntüye sebep olan 6 Şubat depremi ile buruk bir başlangıca sebep oldu. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.
Kalite olgusundan asla ödün vermeden ürettiğimiz ürünlerimizi Ortadoğu ülkeleri, Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri, Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere 50’nin üzerinde ülke ile buluşturuyoruz. Firmamız hem mevcut hem de yeni müşterileri ile olan ilişkilerinde derinleşme yoluna giderek uzun süreli ilişkiler kurup ticaretin sürdürülebilir olmasını amaçlamaktadır. 6 Şubat depremi etkileri ve yılın ikinci çeyreğine kadar süren seçim süreci, 2023 yılının daha temkinli geçmesine sebep olmuştur. Buna rağmen hedeflerini gerçekleştirme yolunda ilerleyen firmamız önceki yıla göre yüzde 30 seviyesinde ihracat hacmini arttırmıştır. Hedefimiz toplam ciro içerisindeki payı yüzde 25 olan ihracat hacmimizi yüzde 50 seviyesine çıkarmak olup yatırımlarımızı personel istihdamlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz.
Mevcut konjonktürde üretici firmalar ihracata daha fazla önem vermektedir. Bu kapsamda Küçük Group olarak biz de 2024 yılı ana hedefi olarak ihracatımızı en az yüzde 50 oranında arttırmak olarak koyduk.
2023 yılında gerçekleştirdiğiniz ihracat faaliyetlerinde, ürünlerinizin teknik özelliklerinde veya tasarımlarında hedef pazarların ihtiyaçlarına yönelik özel adaptasyonlar yapma gereği duydunuz mu?
Küçük Group olarak 20 yılı aşkın süredir ticari faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Her geçen gün değişen teknoloji ve küresel ihtiyaçlar ekseninde; ürün, tesis, hizmet, pazarlama ve organizasyon yapımızda inovatif ve Ar-Ge çalışmaları ile kendimizi yeniliyoruz. Bu sebeple küreselleşen dünya ve teknolojik gelişmelerle birlikte kendi know-how sınırlarımızı aşmayı hedefledik. Çağa ayak uyduracak yeni ürün geliştirmeleri, yeni makine yatırımları ve mevcut makinelerimizde modernizasyonlarla makine parkurumuzu genişletme ihtiyaçları ve en önemlisi ülke ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan ihracat hacmimizi arttırmaya yönelik hedefler seçtik. Bu kapsamda firmamız yatırımlarını tamamlayarak paket asansör satışı konusunda üretime başlamış ve yeni pazarlara özellikle Avrupa ve Rusya bölgesi olmak üzere giriş yapmıştır. Paket asansör bir asansör kuyusu içerisinde asansörü anahtar teslim çalışır hale getirecek ürünlerin tamamını oluşturmaktadır. Satış sonrası hizmet desteğimiz ile de diğer ürünlerimizde olduğu gibi bu paket asansör konusunda da kaliteden ödün vermeden müşterimizin ihtiyaçları doğrultusunda üretim ve satış süreçlerimiz entegre olarak başlamıştır.
Küresel pazarlarda farklılaşma ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla, firmanızın ArGe ve yenilikçilik faaliyetlerine ne kadar yatırım yapmaktasınız? Bu yatırımların ürün geliştirme sürecine ve ihracat performansınıza somut etkileri nelerdir?
Günümüzde işletmeler, oldukça farklı bir rekabet arenası ile karşı karşıyadır. Ürün farklılaşmasının giderek daha da zorlaştığı, küresel piyasaların ve rakiplerin giderek arttığı, tatmin edilmesi giderek zor hale gelen farklı bir müşteri yapısının ortaya çıktığı bir ortamda, değişik pazarlama yöntem ve stratejilerini uygulamaya başlamışlardır. Küçük Group olarak; müşteriye yaratılan değer kavramının, rekabet üstünlüğü sağlamada en önemli unsurlardan birisi olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede önümüze koyduğumuz temel hedeflerden biri; değeri tanımlamak, değeri yaratmak ve değeri sunarak müşteri sadakatini yakalamaktır.
Firma olarak geleneksel pazarlama anlayışı ile değer temelli pazarlama anlayışını birleştirme arzusundayız. Hem yeni müşteriye temas edip portföye katmak hem de mevcut müşterilerimizde ürün çeşitliliği anlamında derinleşme sağlamaktır. Bu saye de pazar payı artışı yanında müşteri payı artışı da bizim için önem arz etmektedir. Üstün kalite, müşteri tatmini, müşteri bağlılığı ve müşteri değeri olgularıyla oluşturduğumuz şirket kültürümüzü bizimle birlikte dünyaya yansıtan genç ve dinamik bir ekip ve son teknolojiye sahip modern makine parkurumuz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve ilgili düzenlemelerin firmanızın üretim ve ihracat faaliyetlerine etkileri nelerdir, pazar seçimlerini ve hedeflerinizi nasıl etkiliyor?
Firmamız halihazırla üretim kaynaklı atıklar için sıfır atık belgesine sahiptir. Aynı zamanda 2022 Nisan ayından bu yana çatı ges projesi ile üretim tesisimizin tüm elektrik ihtiyacı karşılanmaktadır. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki uyulması gereken hususlarda sıfır karbon salınımı konusunda ön araştırmalar yapılmaktadır. Tesisimizde bu kapsamda fabrika içinde kullanılan araçların elektrikle çalışan modellere dönüşü planlanmıştır. Aynı zamanda yarı mamul ve hammaddelerden doğan üretim atıkları ayrıştırılarak yüzde 100 geri dönüşümü sağlanmakta ve tekrar üretim sürecine dahil edilmektedir. Hammadde fiyatlarında kur ve emtia kaynaklı fiyat artışları düşünüldüğünde atıkların yüzde 100 geri dönüştürülerek üretime dahil edilmesi maliyet anlamında önemli derecede katı sağlamaktadır. Doğal olarak yurt dışı pazarda daha rekabetçi fiyatlar müşterilere sunulmaktadır. Yeşil mutabakat kapsamında üretim tesisimizi tamamen dijital sisteme dönüştürerek sarf malzeme israfının da önüne geçmiş olmayı planlıyoruz. Bu kapsamda Avrupa ülkelerine ihracat yapma konusunda önemli fırsatlar karşımıza çıkmaktadır.
Küresel tedarik zinciri yönetiminde yaşanan dalgalanmalar ve tedarik süreçlerindeki zorluklar, firmanızın üretim ve ihracat operasyonlarını nasıl etkiledi? Bu zorluklara karşı uyguladığınız stratejiler nelerdir?
2020 yılında pandemi sürecinin başlaması ile dünya genelinde ülke ekonomileri zor anlar yaşadı. Özellikle hammadde ve emtia maliyetlerinin agresif artışları gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada olumsuz bir hava yarattı. 2021 yılında aşı çalışmalarının sonuç vermesi ve pandemi teşvikleri ile hızlı bir toparlanma sürecine girilse de toparlanmayı zayıflatan bir etken olarak, daha bulaşıcı Covid-19 varyantlarının küresel ve bölgesel ölçekte yayılmaya devam etmesi, risklerin devam ettiğinin göstergesi oldu. Ülkemiz açısından değerlendirildiğinde iç politika tercihlerimizin 2021 yılından bu yana kur tarafında yüksek volatiliteye yol açtığı görülmüştür. 2023 yılına kadar yaşanan ekonomik dalgalanmaları Şubat depremi ve seçim süreci etkisi altına almıştır. Dünya genelinde salgın sebebiyle hammadde üretiminde yaşanan aksamalarla birlikte, tedarik zincirinde nakliye konusu önemli bir sorun haline gelmiştir.
Günümüze gelecek olursak; Dünya ticaretinin yüzde 12’sinin gerçekleştiği Kızıldeniz’de Yemen bölgesinde uluslararası gemi ticaretine yönelik drone ve füze saldırıları küresel ticaret akışını olumsuz etkilemiştir. Kızıldeniz üzerinden gelen gemiler ya Afrika’nın güneyinden Ümit Burnu üzerinden yeni bir rota belirledi ya da güvenlik riski nedeniyle seferlerini iptal etmek zorunda kaldılar. Yeni rota seyahat süresini iki hafta uzattı. Navlun fiyatlarında neredeyse 4 katı artış görülmeye başlanması maliyetlere olumsuz etki etmiştir.
Her ne kadar olumsuzluklar görülse de ülkemizin bulunduğu coğrafyanın Avrupa’ya olan yakınlığı uzak doğuya göre maliyetlerin daha düşük kalması yeni fırsatlara yol açabilecektir.
Son olarak, asansör sektöründe firmanızın gelecek 10 yıl içindeki vizyonu nedir? Bu vizyona ulaşmak için belirlediğiniz anahtar stratejiler nelerdir?
Küçük Group olarak; değişime ayak uyduran, inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına önem verip bu doğrultuda yatırımlarını planlayan, sektöre getirdiği yenilikçi yaklaşımlar ile sektörün domino taşlarından biri konumundayız. Kalite, satış ve satış sonrası destek politikasından asla ödün vermeden üretim yaparak ülke ekonomisine sürekli katkı sağlama politikası gütmekteyiz. Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızın toplam ciromuz içerisindeki payının yüzde 50’nin üzerine çıkarmak ve Türkiye’nin ilk 500 büyük sanayi kuruluşu arasında olmak hedefindeyiz. Amacımızdan şaşmadan bu yolda yenilenerek ilerlemeye devam ediyoruz.