02 Mart 2025,Löher & Avelice, zorlu 2024’ü güçlü bir performansla kapatıp, 2025 için büyüme stratejileri belirledi, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

Löher & Avelice, zorlu 2024’ü güçlü bir performansla kapatıp, 2025 için büyüme stratejileri belirledi

Satış ve Pazarlama Yöneticisi Ceren Şerbet, yüksek enflasyon, artan maliyetler ve küresel rekabete rağmen, Meteor Holding’in desteğiyle Löher ve Avelice markalarının 2024’te ciro hedeflerine ulaştığını; 2025 için ise ihracatta yüzde100 büyüme için yeni pazarlarda iddialı hamleler yapılacağını kaydetti.

2024 yılı, asansör sektörü için nasıl bir yıl oldu? Şirketiniz açısından bu yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yüksek enflasyon ve yüksek faiz tüm üreticileri ve yatırımcıları tabi kötü etkiledi. Biz iki fabrikamız ve iki markamız ile ihracat ve taahhüt odaklı çalışan bir gurubuz. 2024 yılında ciro hedeflerimize ulaşsak da karlılık konusunda hedefleri tutturamadık. Ancak çok farklı sektörlerde pazar lideri olarak işler yapmakta olan ana firmamız Meteor Holding gücü ile asansör sektöründe de sermaye yapısı çok güçlü bir şekilde 2024’ü de kapattık.

2024’te sektörde yaşanan zorluklar ve fırsatlar nelerdi? Şirketiniz bu süreçleri nasıl yönetti?

En önemli zorluk yüksek enflasyon ve artan girdi maliyetleri ile enflasyon oranından çok geride kalan döviz seviyeleri idi. İhracat yapan firmamız döviz bazlı yaptığı zamları müşterilerine anlatmakta çok zorlandı. Diğer tarafta ise tüm TL girdilerde çok yüksek maliyetler oluştu. Tüm ihracatçılar gibi bu dönemi sorunsuz atlatmak amacı ile farklı pazarlara, katma değeri yüksek ürünlere yönelmeye çalıştık. Bunda da başarılı olduk. Özellikle Çin hakimiyetindeki yürüyen merdiven üretimi ve satışında, kalitemiz ile öne çıkarak Avrupa’da değerli işlere yöneldik.

2024 yılında hedeflediğiniz pazar büyümesine ve ihracat hedeflerine ulaşabildiniz mi, hangi bölgeler veya ülkeler, ihracatta öncelikli pazarlarınız arasında yer aldı?  

Avelice olarak Türkiye’nin en doğu noktasında, Gürcistan sınır kapımızda yatırımımız var. Buradan çevre ülkelere ve Türkiye'nin doğusuna ciddi satış gerçekleştirdik. Tiflis, Batum illerinde; yerel idarenin açmış olduğu bölgesel asansör yenileme ihalesini kazanarak ülkemiz adına da büyük bir başarı elde ettiğimizi düşünüyorum. Bunun dışında da dünyanın 20’den fazla ülkesine ihracatlar gerçekleştirdik, savaşta olan Ukrayna ve Suriye’de bunlar arasındadır.

Küresel piyasalarda Türk asansör firmalarının rekabet avantajını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bizim sektörümüzde çok güçlü üretim yapan bir Çin gerçeği var. Ülkelerinde hem çok fazla yatırım teşvik/desteği alırlarken; diğer taraftan da ana girdimiz demir çelik için bizden yüzde 50 avantajlı sübvansiyonlar ile girdi sağlıyorlar. Buna rağmen kaliteli, çözüme odaklı tasarımlar ve özel çözümler sunarak Çin ile rekabet edebilir, birçok pazarda da geçebilir durumdayız. Kamunun desteğinin biraz artması ile birçok firma bizim gibi Çin’le mücadelede başarı sağlayabilir. Bizim en büyük avantajımız tabi Meteor Holding bünyesinde olmamız ve güçlü sermaye yapısı ve insan kaynağımızdır. Yerli milli marka yaratmak devletimiz için de önemli bir hedef, özellikle yürüyen merdivende bunu başarmış tek firmayız.

Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik 2024 yılında ne kadar ön plandaydı? Firmanız bu alanda hangi projeleri gerçekleştirdi?

Enerji verimliliği, yeşil enerji ve sürdürülebilirlik konularında çalışmaktayız. Özellikle gelişmiş ülkelere ihracat için bu konular değerli bir kazanım olacak firmamız için. 2024’te Iğdır fabrikamız çatısına kurmayı planladığımız GES ile ilk adımı attık, 2025’de bu sistemi tamamlayarak, kendi enerjimizi üretecek ve gurup şirketlerine de satacağız.

Karbon ayak izini azaltmaya yönelik çözümler geliştirdiniz mi? Bu konuda firmanızın 2025 hedefleri nelerdir?

Bu konu da yukarıdaki maddedeki gibi özellikle Avrupa’ya ihracat için bir avantaj ve kriter olacaktır. Her iki fabrikamızda bununla ilgili çalışmalara başladık, araçlarımızı da elektrikli ve hibrid sistemlere geçirmekteyiz.

2025 yılı için sektörde nasıl bir büyüme bekliyorsunuz? Bu büyüme firmanızın stratejilerine nasıl yansıyacak?

Bizim, Löher olarak hedefimiz 2025’te agresif bir büyüme olacak. Çok uluslu şirketler ile rekabet eder durumdayız, bu rekabeti taahhüt olarak yurt dışına da taşıyacağız. İnşaat halinde olan bölge ve şehir hastaneleri, otogar, havaalanı gibi birkaç projede ihalede son aşamaya kaldık, bunlardan birkaçını kazanmak için elimizden geleni de yapacağız. İhracat hedefimiz de 2024’e oranla yüzde 100 büyüme.

2024 yılında teknoloji yatırımları ve ürün geliştirme konularında hangi adımları attınız? Teknolojik yenilikler açısından 2025 yılında hangi alanlarda yatırımlar yapmayı planlıyorsunuz?

2024 senesinde ürettiğimiz yürüyen merdivenlerde İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin talep ettiği bazı değişiklikleri yaptık, bunlar bize yeni pazarlar açarak, Çin ile rekabette avantaj sağladı ve sağlayacak. 2025 için hem fuarda tanıtmak hem de fabrikalarımızda müşterilerimize sunabilmek adına yeni modellerimiz üzerinde çalışıyoruz.

İhracat hedeflerinizi büyütmek için 2025 yılında ne tür stratejiler uygulayacaksınız?

Dediğim gibi Löher olarak yüzde 100 büyüme hedefimiz var. Bu hayal olarak verilmiş bir hedef değildir, yeni pazarlar ve iş ortaklarımız ile özellikle de Suriye’de savaşın bitmesi ve yeninden inşa edilecek olması, sınır kapısının açılarak Suudi Arabistan gibi ülkelere 10-15 günde ulaşabilme avantajlarını kullanacağız. Avelice olarak yine Gürcistan, Kazakistan ve çevre ülkelere 750 paket asansör ihraç etme hedefimiz var, bu da yüzde 50 bir büyüme hedefidir.

2025 yılında küresel rekabette nasıl bir pozisyon almayı hedefliyorsunuz? Uluslararası iş birlikleri veya ortaklıklar konusunda planlarınız nelerdir?

Birkaç bölgeye bayilik, distribütörlük verme planımız var. Güvenilir sağlam iş ortaklarımız ile görüşmekteyiz. Küresel rekabette çok uluslu şirketler ile rakip olmaya devam edeceğiz.

Türk asansör sektörünün küresel pazardaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye komponent üretiminde Çin’den sonra gelen bir ülke. Montaj firma sayımız ancak olması gerektiğinin çok çok üstünde, bu da rekabeti maalesef kötü etkiliyor ve tamamen fiyat konusunda rekabet edilir hale geliyor. 20 seneyi geçmiş yerli markamız çok az. 1967’de kurulmuş olan Löher’i uzun yıllar büyüterek yaşatacağız. Sermaye yapısı çok daha güçlü, birlikte hareket eden firmalarımız olursa, küresel olarak da rekabet eder hale gelebiliriz.

2025 yılı için asansör sektörüne yönelik öngörüleriniz nelerdir? Sizce sektörün gelecekteki en büyük fırsatları ve tehditleri neler olacak?

Yüksek enflasyon ve güçlü TL ihracatçı için yine en önemli engel olmaya devam edecektir. Ancak pazarın büyüyeceği hem dünyada hem ülkemizde bir gerçektir. Kentsel dönüşümler, depreme dayanıklı bina üretimi ve deprem bölgesindeki konut inşaatları zaten senelik 20-25 bin olan yeni asansör ihtiyacını 2025’te 30-35 binlere çıkaracaktır. Burada önemli olan haksız rekabetin önlenmesi ve kaliteli asansörlerin üretilmesidir. Kamuya düşen en büyük sorumluluk bizim sektörümüz için bu olacaktır. Merdiven konusunda çok güçlü üretimimiz ve serbest bölgede olma avantajımızı da kullanarak bu konuda dünyada söz sahibi olacağız. Ülkemiz için de Cumhurbaşkanlığı kararnamesi olan "Yerli malı kullanımını teşvik" kapsamında özellikle kamu işlerinde öne çıkacağız.