MP Yener Övünç Asansör 2023 yılını ihracat odaklı geçirdi.
"2023 yılı ihracatımız direk ve dolaylı olarak, toplam üretimimizin ciddi bir kısmını kapsadı. Yine de önceki yıllara oranla artış olmadığını, ihracat hızının düştüğünü raporlardan görebiliyoruz. Sebepler malum, dünya çapındaki ekonomik durgunluk, ülkemizdeki enflasyon etkisi, Çin piyasasının agresif satış politikası ve komşu ülkelerde yaşanan politik sorunlar." diyen MP Yener Övünç Asansör Genel Müdürü Sevinç Yener kendini ispat etmiş, belli pazarlarda süreklilik sağlamış bir firma olarak amaçlarının, paydaşlarıyla geleceğe yönelik kalıcı adımlar atmak olduğunu kaydetti.
Küresel pazarlarda farklılaşma ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla MP Yener Övünç Asansör'ün ArGe, ürün geliştirme ve özellikle makine parkurunu geliştirme yatırımlarının sürekli olarak devam ettiğini ifade eden Sevinç Yener, "Daha kaliteli projeler, daha bilinçli çalışma süreçlerini gerektiriyor. Bu durumda geriye gitmemek için bile kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Ar-Ge ve yatırım konusu hassas olduğumuz bir konu. Bu hassasiyet de beraberinde hem teknik ekip hem donanım olarak yüksek bir maliyet getiriyor. Firma yaptığımız çalışmaların olumlu etkilerini görüyoruz, temennimiz herkesin bu çalışmalarının karşılığını alabildiği bir pazar yapısının oluşması." dedi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve ilgili düzenlemelerin MP Yener Övünç Asansör'ün üretim ve ihracat faaliyetlerine etkilerini sorduğumuz Sevinç Yener şunları söyledi:
"AB, çevresel hedefler doğrultusunda bildiğiniz üzere Yeşil Mutabakat başlığı altında, sanayinden tarıma, enerjiden finansa birçok başlıkta hedefler açıkladı. Doğal kaynakların tüketimini bilinçli hale getirmeyi amaçlayan mutabakat 2023 yılında yürürlüğe girdi ve Türkiye de imzaladı. Mutabakata ait adımların ilerleyen süreçte, özellikle AB hedefleri doğrultusunda ülkemize fayda sağlayacağını düşünüyorum. Kaldı ki bilinçli dünya vatandaşları olarak çevreyi korumak, hepimizin görevi. Üretim faaliyetlerimizde, temiz enerji, sürdürülebilir sanayi, sürdürülebilir hareket ve kirliliğin bertaraf edilmesine ilişkin düzenlemeler yapmaktayız.
Yeşil Mutabakat başlıkları, sanayide karbon salınımını azaltmaya yönelik düzenlemeleri getiriyor. Biz kendimizi olabildiğince adapte etmeye çalışıyoruz.
Şirket araçlarımızı elektrikli araçlara dönüştürerek sürece başladık. Amacımız kısa zamanda bu dönüşümü yüzde 100 tamamlamak.
Mutabakatın önemli başlıklarından birisi de enerji bağımlılığını sıfırlamak. Biz de bu konuda, güneş enerjisi kullanımı çalışmaları yaparak adım atmaya çalışıyoruz. Amacımız güneş enerjisi kullanımına geçmek. Konuyu önemsiyoruz, hepimize ait olan dünyayı korumak için adımlar atmayı görev sayıyoruz. Elektrik enerjisi, üretimimiz ve saha faaliyetlerimiz içinde en önemli tüketim kalemlerimizden biri. Biz de bu ihtiyacımızı doğal kaynaklardan minimum karbon salınımı ile sağlamayı hedef edindik.
Mevcut şartlarda yeşil teknolojilere yapılan yatırım maliyetleri yük gibi gözükse de özellikle enerji kullanımının çevreci ve düşük maliyetli yöntemlere evrilmesi, orta vadede firmalara pozitif yansıyacaktır. Uzun vadede, Yeşil Mutabakat kapsamında, karbon tüketimine karşı uygulamaya alınacak ek vergilerden etkilenmemek için, bu dönüşümlere adapte olmak faydalı olduğu kadar sürecin zorunlu bir parçası olacak gibi görünüyor. Biz bu adımları atıyor olmaktan oldukça mutluyuz. Zaten süreç, standartların ve sertifikasyon adımlarının geliştirilmesi ile hepimizi bu yöne yönlendirecektir."
"Faaliyetlerimizi mümkün olduğu kadar yerli ürün kullanarak yürütüyoruz"
Küresel tedarik zinciri yönetiminde yaşanan dalgalanmaların ve tedarik süreçlerindeki zorlukların ithal ürün yoğunluklu çalışan firmaların çalışmalarını sekteye uğrattığını kaydeden MP Yener Övünç Asansör Genel Müdürü Sevinç Yener, "Faaliyetlerimizi mümkün olduğu kadar yerli ürün kullanarak yürütüyoruz. Firma olarak ithal malzeme kullanımımız oldukça düşük, olabildiğince yerli ürünler ile devam ediyoruz. İş ortaklarımız aracılığı ile temin ettiğimiz bazı komponentlerde gecikmeler yaşasak da, ana hatları ile küresel tedarik zinciri yönetiminde yaşanan dalgalanmalar sebebiyle ciddi aksamalar olmadı. İhracat operasyonlarımız ise lojistik sebeplerden çok politik ve ekonomik sebeplerden etkilendi. Gücümüz yettiği kadar, iş ortaklarımız ile çözümler üretmeye çalışıyoruz ancak ulusal ve uluslararası ölçekli problemlerden herkes gibi biz de etkileniyoruz.
Bu vesile ile 2024 yılından temennimiz, öncelikle Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin arasında yaşanan ve masum sivillerin katliamına sebep olan savaşlar başta olmak üzere tüm politik sorunların çözülmesi.
Firma olarak, bundan önceki yıllarda olduğu gibi, 2024 yılı için de öncelikli amacımız, kendimizi geliştirmek. Ürünlerimizin kalitesini ve katma değer içeriğini arttırmayı, bizi uzun vadede başarıya ulaştıracak ana faktörler olarak görüyoruz. Zor şartlarda bu hedeflerden ödün vermeden ilerlemek önemli. Ticari iniş çıkışlar, politik etkenler ve çok doğal olarak bu süreçlerin getirisi olan ekonomik kaygılar, gelişim süreçlerini engellememeli. Bunu yapmaya çalışıyoruz.
Sürdürülebilir gelişim ile, 10 yıl içerisinde, ülkemizin sağladığı jeopolitik avantajlardan faydalanarak, dünya asansör piyasasında daha güçlü bir rol almayı hedefliyoruz." dedi.