08 Temmuz 2020,TÜRKİYE EKONOMİSİ 2020, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

TÜRKİYE EKONOMİSİ 2020

2020 yılının Türkiye ekonomisi açısından kolay bir yıl olacağını söylemek mümkün olmasa bile; Türkiye ekonomisi açısından 2019 sonu itibarıyla enflasyon ve istihdam hariç ulaşılan sonuçlar, toparlanmanın devam edeceğini ve ılımlı iyileşme yaşanacağını gösteriyor.

Türkiye 2020’ye başlarken borçlanmada güvenilirlik bakımından dünyanın en riskli 5 ekonomisinden birisi konumunda; ancak aynı zamanda toparlanmaya başladığı da OECD, Dünya Bankası ve IMF tarafından teslim edilmektedir. Bu durumda Türkiye ekonomisi için 2020 yılını şöyle yorumlayabiliriz:


2019 yılı boyunca alınan ekonomik önlemler etkili olmuş, krizin daha fazla derinleşmesi engellenmiştir. Bu toparlanma başarısı fedakarlıklarla sağlanmıştır. Sıra gelmiştir yapısal reformlara; bir ayağını iş yapan ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, diğer ayağını da hukuk düzenlemeleri teşkil etmektedir. Kritik nokta, yabancı sermaye yatırımlarının Türkiye tercihini olumsuz etkileyen risk algısını ortadan kaldıracak reformlara, 2020’yi de kurtaracak şekilde hemen başlanmasıdır ki Türkiye’de bu alanda belirsizlikler henüz sürmektedir.

Küresel bakışla Türkiye ekonomisi:
Küresel sistemdeki belirsizlik Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar için yeni fırsatları da getiriyor. Türk ekonomisine ilişkin yeni veriler, uluslararası kurumların Türkiye ekonomisi için beklentilerini olumlu yönde revize etmelerine neden oldu. Dışarıda Türkiye ekonomisine güven artıyorsa 2020’de her şey yoluna girecek demektir.

Dünya Bankası:
Türk ekonomisinin 2018’in ikinci yarısından itibaren büyümede gözlenen keskin yavaşlamadan sonra toparlanmakta olduğunu açıklayan Dünya Bankası, ‘Türk Ekonomisi’nin 2020 ve 2021’de güçlü toparlanma göstereceği beklentisini duyurdu. Türkiye, için 2019 yılı GSYH beklentisini yüzde -1’den yüzde 0’a yükseltti. Türkiye ekonomisi için 2020 yılı GSYH beklentisini yüzde 3, 2021 beklentisini ise yüzde 4 olarak açıkladı. IMF Başkanı Kristalina Georgieva, 2019’da dünya ekonomilerinin yaklaşık yüzde 90’ında daha yavaş büyüme beklediklerini belirterek, küresel sistemin artan ticaret anlaşmazlıkları nedeniyle ‘senkronize yavaşlama’ ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Georgieva, “Yeni analizimiz, büyük bir ekonomik gerileme olursa, risk altında olan özel sektör borç stokunun 19 trilyon dolara yükselebileceğini veya sekiz büyük ülkedeki toplam borcun yüzde 40’ını bulabileceğini gösteriyor. Bu, finansal kriz döneminde görülen seviyelerin üzerindedir” dedi. IMF ayrıca Türkiye ekonomisi için 2019 büyüme öngörüsünü geçen yıl Ekim’de -0.25 olarak açıklamıştı, Aralık’ta öngörüsünü 50 puan artırarak +0.25 olarak güncelledi. OECD: Türkiye ekonomisi için büyüme tahminini 2019 için yüzde -0.3’ten yüzde 0.3’e, 2020 için de yüzde 1.6’dan yüzde 3’e çıkardı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD): Türkiye’nin 2019 büyüme tahminini yüzde -0.2’ye revize etti. EBRD, Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 2.5 büyüyebileceğini belirtti.

OECD:
Türkiye ekonomisi için büyüme tahminini 2019 için yüzde -0.3’ten yüzde 0.3’e, 2020 için de yüzde 1.6’dan yüzde 3’e çıkardı.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD):
Türkiye’nin 2019 büyüme tahminini yüzde -0.2’ye revize etti. EBRD, Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 2.5 büyüyebileceğini belirtti.

Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin ekonomik daralma tahminini 2019 için yüzde -2.3’ten 0.3’e yükseltti. AB Komisyonu, Türkiye ekonomisinin 2020’de yüzde 3.1, 2021’de yüzde 3.5 büyüyeceğini tahmin etti.

OVP öngörülerinden bağımsız olarak baktığımızda Türkiye ekonomisinde 2019 yılı tahmini gerçekleşmeler ve 2020 beklentileri sorumlu analistlerin ve kurumsal sözcülerin öngörüleri ışığında şöyle görünüyor.

Ekonomi yönetimi Kasım’da 2020 ekonomik tasarısının temel parametrelerini Orta Vadeli Program (OVP) ile şöyle çizdi:
2019 2020
Enflasyon: %12 %8.5
Cari denge/GSMH: -%2.9 %2.9
Büyüme: %0.5 %5.0
İşsizlik: %12.9 %11.8

Sabit sermaye yatırımları:
2020’de, cari fiyatlarla kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının yüzde 40.3’ünü merkezi yönetim, yüzde 39.7’sini yerel yönetimler, yüzde 19’unu işletmeci KİT’ler gerçekleştirecek.

Kamu kesimi ve özel sektör yatırımları:
2020’de kamu kesimi sabit sermaye yatırımları tarım, enerji, ulaştırma, eğitim ve diğer hizmetler alt sektörlerinde yoğunlaşacak. Özel kesim sabit sermaye yatırımları reel olarak yüzde 12.1 artış gösterecek, imalat sanayisi, ulaştırma ve konut alt sektörlerinde yoğunlaşacak. Yanı sıra turizm sektörünün payı yüzde 3.9 seviyelerine kadar artacak.

Dış finansman:
2020’de cari işlemler dengesi dış finansman ihtiyacını elverişli düzeylerde tutacak. Enflasyondaki düşüşle birlikte ülke risk primlerindeki gerilemenin kaliteli sermaye girişleri için elverişli bir ortam oluşturarak dış finansmanın temel belirleyicisi olması öngörülüyor.


Dış ticaret:
2020’de Genel Ticaret Sistemi (GTS) tanımlı ihracatın (fob) yüzde 4.7 artarak 190 milyar dolara ulaşması, GTS tanımlı ithalatın (cif) ise yüzde 11.4 azalarak 231.5 milyar dolara gerilemesi, böylece GTS tanımlı dış ticaret açığının 41.5 milyar dolara inmesi bekleniyor.

Cari denge:
2020’de seyahat gelirlerinin 34.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği, hizmetler dengesinin de 31.4 milyar dolar fazla vereceği tahmin ediliyor. Birincil gelir dengesinde 13.4 milyar dolar açık öngörülürken ikincil gelir dengesinde 1.2 milyar dolar fazla öngörülüyor. Cari işlemler açığının 2020’de 9.6 milyar dolar seviyesine yükselmesi, böylece cari işlemler açığının GSYH’ye oranının yüzde 1.2 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.