
Üretimimizin, yüzde 60'ını ihraç ediyoruz
"Küresel düşünmek, tüm dünyayı bir pazar olarak görmek ve pek çok ülkeye satış yapabileceğinizi düşünmek yeni bir vizyona sahip olmak demektir." diye sözlerine başlayan Devas Asansör Genel Müdürü Mustafa Devedaşı bu vizyon ile Devas'ın sadece Ortadoğu ile sınırlı kalmayıp kalitesi ve performansı kanıtlanmış yeni nesil ev ve engelli asansörlerini Avrupa dahil dünyanın her yerinde devreye aldığını söyledi. Üretim kapasitelerinin yüzde 60'ını ihraç eder bir yapıya kavuşturmalarında temel ilkenin çeyrek asrı aşan firma tecrübeleri ve ürün kaliteleri başta olmak üzere her mekâna, her ülkeye ve her müşteriye, ürünlerinin hitap edebilme gücünden kaynaklandığını aktaran Devedaşı, "Sektöre kazandırdığımız kaliteli ve güvenli ürünlerin yanı sıra, sahip olduğumuz uzmanlık ve engelli asansör sektörüne verdiğimiz danışmanlık hizmetleri nedeniyle de tercih edilen bir markayız." dedi.
Mustafa Bey merhaba, 2021 nasıl geçti? 2022 ihracat öngörüleriniz nelerdir?
Merhaba. 2020 yılının pandemi sebebiyle ekonominin, ticaretin, üretimin ve iş yapma biçimlerinin derinden etkilendiği bir yıl olarak tarihe geçtiğini hepimiz biliyoruz. Ekonomilerin derin bir çalkantı yaşadığı, birkaç sektör dışında, tüm dünyada ekonomilerin yüzde 20’lere ulaşan daralmalar ve ekonomideki en ciddi durgunlukla karşı karşıya kaldığımız bir yılın ardından elbette 2021 çok hareketli geçti. Şüphesiz bu durgunluğu güçlü altyapımız ve zorlu koşullara uyum kabiliyetimiz, aldığımız radikal kararlar ve ürün portföyümüze eklediğimiz yeni nesil asansör sistemleri ile rakiplerimizden pozitif ayrışmakla başardığımızın altını çizmemde yarar vardır. Tüm birimlerimiz ile çok çalıştık asla durmadık ve hedeflediğimiz aylık, 3 aylık, 9 aylık ve 12 aylık ihracat hedeflerimizi bir bir yakaladık. 2022’de daha büyük hedeflere, aynı inanç ve kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Küresel tedarik zincirindeki değişim, asansör sektörünün yükselen talep ve ekonomideki normalleşme ile ihracat hedeflerimizi arttırıp 2021 ihracat rakamlarımızı 2 katına çıkarmak için durmaksızın çalışacağız. Ticaretteki eski normaller pandemi sonrası nakliye, üretim ve salgın temelli geniş kapanmalar gibi nedenlerle yerini yeni bir anlayışa bırakmıştır. Salgının ilk derin şokundan kurtulmuş artık geleceği daha net bir perspektiften görmekte olan firmamız 2022 hedeflerini belirlemiş ve uygulamaya başlamıştır.
2022 yılı sürdürülebilir ihracat politikası için neleri belirlediniz?
Pandemi sonrası az katlı ve bahçeli evlere olan talebin artması ve yazlıkların tüm yıl kullanılmaya başlanması, yazlıklarda göz ardı edilen katlar arası erişim ihtiyacının artması ile sektör için yeni bir potansiyel açığa çıktı. Renovasyon pazarında artış öngörümüz satış ve Ar-Ge birimlerimizin ortak yol haritası ile yeni ürünlerin ortaya çıkmasını sağladı. Önümüzdeki dönemde Multi konfor bina ve evlerde görülen bu ihtiyacın gündemimizde daha çok yer alacağını, katlar arası ulaşımın farklı ve doğru ürünlerle çeşitlendirip “konfor” garanti ederek pazardaki payımızı başta; Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu olmak üzere arttırmak için ihracat faaliyetlerimizi aralıksız sürdüreceğiz. Türk firmalarının dünya çapında marka olabilmesi için, önce Türkiye’nin marka olması gerekmektedir. Eğer ‘TÜRKİYE’ kelimesi dünya çapında marka olursa, Türk firmaları da markalaşma problemini daha kolay aşacaktır. Bizler bu iş için gerekli her türlü imkan ve kabiliyete sahibiz ve bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız.
Pazar payınızı arttırma adına ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Dünyaya yayılan ve ekonominin, sosyal yaşamın ve günlük işleyişin seyrini değiştiren pandemi, büyüklüğü ve kavramsal belirsizliği ile tüm sektörlerde üretimleri durdurdu, stratejileri anlamsız bıraktı. Ancak kriz yönetebilme becerisi ve bugüne kadar birçok krizden Ar-Ge ve esnek üretim kabiliyetimiz ile güçlenerek çıkabilme hafızası, yaşadığımız bu küresel krizi de bir zafere dönüştürmemizi sağladı. Bizim için asansör pazarının ihtiyaçları ve müşterilerimizin istekleri doğrultusunda, sektöre yeni ürünler kazandırmak oldukça önemli bir konu. Bu nedenle de uzun yıllardır takip ettiğimiz bir başarı göstergemiz var; yeni ürünlerin ciromuz içindeki payı yani “inovasyon katsayısı”. Şu an yeni ürünlerin ciromuz içindeki payı yüzde 23,5 oranında yani diyebiliriz ki, pazarın talep ettiği her 4 üründen biri yeni ürün statüsünde. Bu hedefimizi 2022’de de koruyacağız. İnovasyon kavramının sadece yeni bir ürünle ilgili olmadığının da farkındayız. Bu nedenle üretimin yanı sıra ürünün verimli bir şekilde ambalajlanması, nakliyesi, kolay taşınması, avantajlı depolanması ve kolay monte edilebilirliği konularına da yoğunlaşıyor, bu konular için akılcı çözümler üretmeye çalışıyoruz. Şu an gündemimizde yoğun şekilde tesislerimizde ve dijital alanda yaptığımız yatırımlar ile üretim ve planlama faaliyetlerini iyileştiren MRP sistemi kullanılmaya başlandı ve "Kalite, Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği" gibi fonksiyonlar iş süreçlerine entegre edildi. Ülkemizi küresel arenada temsil edecek başarılara ulaşmak için öncelikle kendimizi geliştirmemiz ve bölgesel başarıları yakalamamız gerektiği bilinciyle hareket ediyoruz.
Güncel yatırımlarınız ve Ar - Ge çalışmalarınızdan bizlere bahseder misiniz?
2021’de yatırımlarımıza ara vermeden sürdürdüğümüz bir yıl olmuştur. Lazer kesim ihtiyaçlarımızı tedarikçilerimizden hizmet satın alarak karşılamak yerine lazer sac ve profil kesim makine parkurumuzu satın alma şeklinde ve beraberinde tavan vinci ihtiyacımızı da kendi bünyemizde projelendirip üreterek devreye aldık. Devas ailesi olarak ülkemiz için birçok yenilik yatırım ve tasarım faaliyetlerimiz pandemi süresi de dâhil hız kesmeden devam etmektedir. Bunlardan bazıları sonuçlanmış patent çalışmaları tamamlanarak devreye alınmış bazıları ise devam etmektedir. Satış ve pazarlama faaliyetlerinin başladığı ürünlerden 2019 yılı ile Tubelift, 2020’da Octalift hayat bulmuş ve çok hızlı bir satış grafiği yakalamışlardır. Hâlihazırda devam eden yeni projelerimiz bulunmakta olup 2023 ilk çeyreğinde devreye girmesini beklediğimiz yeni nesil ürünler prototip aşamalarına gelmiştir. Devas alışılagelmiş üretim yapan firma profilinden ziyade farklı tasarım ve konsept ürünler üreten Ar-Ge firmasıdır. İşimiz asla standart ürünler üretmek olmayıp her zaman en iyi asansörü üretmek yolunda birçok uygulama, yazılım ve donanımlar geliştirdik. 2018 yılında yol haritasını belirlediğimiz "Nesnelerin İnterneti (IoT)" teknolojilerine yaptığımız yatırımların, pandeminin dijitalleşme ihtiyacını artırması ile bilişim teknolojilerine yaptığımız yatırımların ne kadar doğru adımlar olduğunu bize bir kez daha net bir şekilde göstermiştir. Devas Ar-Ge birimi ile geliştirdiğimiz asansör tasarım uygulamamız üçüncü yılını tamamlamış ve pandemi ihtiyaçlarına uygun geliştirmeler ve yeni yatırımlar yapılmıştır. Kullanıcı dostu asansör yapılandırıcı, Devas müşterilerinin mevcut tüm seçenekleri keşfetmelerini ve ardından istek ve ihtiyaçlarına en uygun tasarımı gerçek zamanlı 3D olarak doğrudan web sitesinde uyarlamalarını sağlar. Bu sadece müşterilerimizden gelen etkileşimi artırmakla kalmaz, aynı zamanda Devas ürün yelpazesinin ve müşterilerimizin hayallerindeki asansörü tasarlaması için sunduğumuz fırsatların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Tüm dünyada bulunan partnerlerimiz Asansör Tasarım (https://tasarla.devas.com.tr/) uygulamamız ile müşterilerine alacakları ürünlerin tasarımlarını birlikte yapma imkânı sunmaktadır. Engelli asansörü, Homelift veya Tubelift gibi ürünlerimizin durak sayısı, renk seçenekleri, menteşe yönleri, otomatik veya manüel seçeneği ve panel yada cam kaplama seçenekleri ile evlerinde nasıl görüneceğinden tutunda canlı simüle edip kaç saniyede katına ulaşacaklarına kadar bir çok detayı görme imkanı sunmaktadır. Yakın gelecekte devreye alacağımız yeni ürünlerimizde bu uygulama da yerini alacak olup her geçen gün yeni özellikler kazandırmaktayız.
Ar-Ge çalışmalarına 2019 yılında başladığımız tedarikini yurt içi veya yurt dışından temin ettiğimiz ve yerli olarak geliştirme kararı aldığımız GD700 kapı açma/kapama kiti yazılım, donanım ve mobil uygulamaları tamamlanarak 15 ay gibi uzun bir saha denemeleri tamamlanarak üretim hattımıza girmiştir. Kendi alanında yine ilklere imza atan GD700 kapı açma sistemleri 3 fazlı 24Vdc fırçasız motor teknolojisi ile tüm ayar ve parametrelerinin mobil akıllı telefon veya tabletlerden mobil uygulama aplikasyonlarımız üzerinden yapılabilen bir sistemdir. Kullanıcı dostu bir ürün olması açısından farklı modellerde kapı ve ağırlıkları, hızlanma ve yavaşlama rampaları, baskı ayarları, hızlanma torku, çarpma ve sıkışma momentleri ve dış mekânlar için rüzgâr kuvvetleri detaylı analiz edilerek yazılımları ve donanım aksamları olası tüm senaryolar düşünülerek dizayn edilmiştir. Çift kanatlı çarpma kapılar için master ve slave çalışma modu ile senkron çalışabilme yeteneğine sahiptir. Geliştirdiğimiz özel sürüş algoritması ile minimum devirlerde maksimum tork kabiliyeti ile benzer ithal ürünlerde çarpma modu ile kapının tam kapanması sağlanırken bu ürün kapıyı çarpmadan hassas bir şekilde kapatma yeteneği ile donatılmıştır.
Firma olarak sektörde fark yarattığınız noktalar neler?
Yaşam alanları en değerli varlığımız ve bu varlığın arkasında hangi ev asansörünün kullanıldığının veya üretici firmasının güvenilirliğinin bilinmesinin herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimiz aslında ürünlerimizi tercih ederken ürün ile birlikte performansı bizim tarafımızdan garanti edilen güvenilir ürünler alırlar ve sertifikası da ürünlerimizin kalite ve güvenliğinin Avrupa tarafından onaylandığının belgesidir. Sağlıklı ve güvenli yaşamanın her canlının temel hakkı olduğunu biliyoruz. Müşterilerimiz hiçbir ürünümüzün kullanım yeri, coğrafi koşulları ve standartların dışında üretimine ve kullanımına müsaade etmeyeceğimizi bilirler ve bize güvenirler. Ürünlerimiz nitelik bakımından doğru malzeme ve uygun üretim standartları ile çağın gereksinimlerine, teknolojiye ve değişen standartlar ve direktifler doğrultusunda sürekli Ür-Ge kapsamında geliştirildiği gibi üretim teknikleri açısından da geliştirilmektedir. Gemi, liman ve marina gibi özel coğrafi koşullar gereği "Ada Pvag" sınıfında korozyon şartlarına uygun özel üretimler, AŞTİ veya millet bahçeleri gibi yurtiçi veya yurtdışı müşterilerimizden gelen özel talepler ya da kamu kurumları tarafından oluşturulan özel şartnameler doğrultusunda TS EN81-40 veya TS EN81-41 standartlara uygun danışmanlık, proje bazlı özel ve esnek üretim yapabilme yeteneğimiz firmamızın önemli değerlerinden biridir. Engelli asansörü kategorisinde yüzde 60, ev tipi asansör kategorisinde ise yüzde 75 pazar payımız var. Bu başarımızı, Türkiye’de engelli ekipmanları pazarının en güçlü oyuncusu olmanın gerektirdiği koşulları yerine getirmek adına; kalite, inovasyon ve bizi tercih eden değerli müşterilerimizin güvenini korumak üzerine yaptığımız sürekli ve sürdürülebilir çalışmalara borçluyuz. 2021 yılını da geride bıraktığımız bu başarılı dönemin motivasyonuyla sektörümüze yön verecek yatırımların yanı sıra hem iç pazarda hem de dış pazarlarda büyüme hedefleriyle adım attık. Bu yıl üretim miktarlarımızı arttırarak, ürün çeşitliliğimizi zenginleştirerek, pazar payımızı daha da arttırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Ar-Ge çalışmaları başta olmak üzere, hizmet ve servis kalitemizi iyileştirici yeni projeler gündemimizde yer alıyor.
İç piyasada ve ihracat pazarlarınızda ithal ürünlerle, özellikle Uzakdoğu menşeili ürünlerle olan rekabetiniz ne durumda? Bu konuda ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Türkiye İMSAD’dan yapılan açıklamada; “Ürünlerimizin kalitesi ve ihracat performansımız Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin gücünü yansıtıyor. Dış Ticaret Endeks raporlarımız da gösteriyor ki ‘Made in Turkey’ algısı henüz iç pazarda hak ettiği değeri göremiyor. İç pazarda da yerli malzemeye duyulan güvenin artması gerekiyor.” dendi. Asansör sektöründe de sıkça gündeme taşınan bu sorunun aşılması adına neler yapılabilir? Evet, maalesef gerçekte böyle bir sorun var ve bu sorun sadece asansör sektörüne has bir konu değil. Öncelikle sorunu iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bizim de uzun zamandır üzerinde düşündüğümüz ve çözüm aradığımız bir konu. Bu konuda, sadece bizim sektörümüz için değil her sektör için söylüyorum, sektör temsilcileri ve sektörlerin ileri gelenleri ürün ve özellikle hizmet kalitesinde en üst seviyede hizmet verilmesi için çalışmalıdır. Eğer marka olmak istiyor ve beklediğimiz değeri görmek istiyorsak önce müşterilerimize onların da beklediği değeri göstermeliyiz. Onları önemsediğimizi hissettirmeliyiz. Sonra yukarıda da belirttiğim gibi ‘Yerli Tüketimi’ teşvik etmeli, bunun bir devlet politikası olması için çalışmalıyız. Bu problemin çözümü için önce devlet kurumlarımızdan başlamalıyız. Yani önce kendi ürettiğimiz ürünleri kendimiz kullanmalıyız. Son yıllarda devletimizin farklı coğrafyalarda yapmış olduğu faaliyetler, o coğrafyalardaki ülkelerin Türkiye’ye bakış açısını değiştirdi, farkındalık yarattı ve o ülkelerde Türkiye bir marka haline geldi. Yine bu ülkelerle olan ticari faaliyetlerimize baktığımızda da son yıllarda hacmin ciddi oranda artmış olduğunu ve Türk mallarının daha çok tercih edildiğini görüyoruz. Bu fırsatı üreticiler olarak iyi değerlendirmeli, ülkemizin kazanmış olduğu itibara leke getirmemek için şahsi menfaatlerimizi ülke menfaatlerinin önüne geçirmemeliyiz. Yurtdışında; Türkiye’nin, Türk mallarının hak ettiği itibara olumsuz etki yapan kişi veya firmalara cezai yaptırım uygulanması, olumlu katkı sağlayan firma veya kişilerin de ödüllendirilmesi tarzında bir sistemi hayata geçirmeliyiz. Yukarıda dikkatinizi çekti ise özellikle vurgulamak istediğim bir cümle vardı. ‘’YERLİ TÜKETİM’’. Tüm Türkiye olarak geçtiğimiz yıllarda başlatmış olduğumuz ‘Yerli Üretim’ kampanyasında, asansör üreticileri ve diğer sektörler de dahil, üreticiler olarak üzerimize düşen görevi yerini getirdiğimize inanıyorum. Üretim ayağında yerlileşmeyi ciddi oranda sağladığımızı düşünüyorum. Şimdi sıra milletimizde. Müteahhidimizden, kontrol mühendisimize, ihale komisyonlarımızdan bina yöneticilerimize kadar, kısaca 82 milyon olarak her bir ferdimiz ‘YERLİ TÜKETİM’in önemini anlamalı, anlatmalı ve uygulamalıdır. Uygulanmasına engel olmaya çalışan, şahsi menfaatlerini ön plana çıkaran kişileri de uyarmalı, bu kişilere karşı kanun çerçevesinde gerekli yaptırımları zaman geçirmeden devreye almalıyız.
2021 yılında asansör sektörü açısından önemli gördüğünüz sektörümüzü etkileyen temel gelişmeler-olaylar olarak neleri sıralayabilirsiniz?
Pandemi sürecinde üretim programımızı ve yarı mamul stoklarımızı, değişen pazar ihtiyaçları doğrultusunda hızla yeniledik ve yeni bir ticari anlayışa göre adapte edebildik. 2021 yılını objektif bir bakış açısı ile incelediğimizde karşımıza çıkan tehditler, fırsatlara oranla daha fazlaydı. Negatif etkilerin en başında ise çip krizi, hammadde tedarik darboğazları ve hammadde fiyatlarındaki ani değişim ile orantısız fiyat artışları bizi ve bizim gibi üretim yapan firmaları olumsuz etkilemiştir. En önemli sorunlardan bir diğeri ise lojistik firmaları tarafından yaşanan gemi, ekipman ve konteyner sıkıntısı olup bu süreçte konteyner bulmakta çekilen zorluk ve buna bağlı aşırı fiyat artışlarını söyleyebiliriz.
2022 yılında Türkiye ve dünya ekonomisi için öngörünüz nedir?
Küresel ekonominin COVID-19 salgın ve pandeminin etkisiyle 2019’un son aylarında benzeri görülmemiş bir şok yaşatmasının üzerinden neredeyse iki yıldan fazla bir zaman geçti. Milyonlarca canlının hayatını kaybettiği pandeminin hem ekonomik hem de siyasi sonuçlarının hem 2022’de hem de 2023’ de devam etme olasılığı yüksek gibi görünüyor. 2022’nin pandemi sonrası katı karantinalar uygulamasının öngörülmediği, yeni normalleşme ve bu sürece adaptasyon yılı olacağını ama bununla birlikte 2021 yılında emtia fiyatlarının hızlı yükselişi, birikmiş talebin artması ile enerji fiyatlarının giderek yükselmesi üretici firmalar açısından olumsuz etki yaratacağı kaçınılmazdır. Küresel seyahatlerde 2019 düzeylerinin yakalanamayacağı, iklim krizi ve buna bağlı yeşil enerji devrimiyle gelişen elektrikli araç teknolojisinde artan maden ihtiyaçlarının da realitede her sektöre etki edebileceği unutulmamalıdır.