
YÜKSELİŞ ASANSÖR
Yükseliş Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tepe: "Yola çıktığımız ilk günden bu yana asansör sektörüne yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu yılın son çeyreğinde devreye alacağımız asansör motor üretim tesisi ve test kulesi ile beraber 26.500 metrekare kapalı alana sahip bir tesis kapasitesine ulaşmış olacağız. Asansör test kulemiz şu anda Türkiye’nin en yüksek, Avrupa’nın ise 4. en yüksek asansör test kulesi olma niteliği taşımaktadır."
Yükseliş Asansör Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Tepe ile Yükseliş Asansör’ü ve sektörü konuştuk. Asansör kabinleri ve tam otomatik kapıları başta olmak üzere komple asansör sistemleri, butonlar, taşıyıcı karkaslar ve asansör bileşenleri ürettiklerini kaydeden Tepe, “Yükseliş olarak daima müşterilerimizin asansör konusundaki tüm ihtiyaçlarını karşılamayı ilke edindik. Özellikle yatay asansör ve dönen asansör gibi özel projeler ile kalitemizi Çin’e kadar taşıdık.” dedi.
Yüksel bey merhaba. Yükseliş Asansör’ün kuruluş hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Yükseliş Asansör’ün temellerini 1980 yılında sektörel tecrübemiz ve girişimci ruhumuz ile attık.
Bu temelleri dünyanın dört bir yanında kurmuş olduğumuz güçlü iş birlikleri, işini özenle yapan personelimiz, ürün ve hizmet kalitemiz ile sağlamlaştırdık. Ürün ve hizmet kalitemizi, daima ilerleyen ve aynı anda sektörünü ilerleten bir bakış açısı ile artırdık. Yıllar geçse de yükselen ve ilerleyen çizgimizi bize hatırlatması için markamızı ‘Yükseliş’ olarak belirledik.
Asansör sektörüne yarı otomatik kapı ve asansör kabin üretimi ile başlayan firmamız zamanla kurduğumuz kaliteli iş birlikleri ve yüksek müşteri memnuniyeti ile komple asansör sistemlerinin güvenilir üreticisi/tedarikçisi konumuna gelmiştir. Bugün baktığımızda konforlu ve güvenli asansörlerimiz dünyanın birçok yerinde kullanılmaktadır. Bu yıl 40. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Yükseliş, yola çıkarken de düşünüldüğü gibi sektöre birçok konuda öncülük yapmış ve ilerlemeyi sağlamıştır. Bu noktada, düşündüklerimizin uygulamaya geçmesi ve gün geçtikçe büyüyen ekibimizin de bu düşünce ile işini sahiplenerek ilerlemeye katkıda bulunması ile birlikte geleceğe dair emin adımlarımızı atmaya devam ediyoruz.
Ürün gruplarınız ve hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Asansör kabin ve tam otomatik kapıları başta olmak üzere komple asansör sistemleri, butonlar, taşıyıcı karkaslar ve asansör bileşenleri, başlıca ürün grubumuzu oluşturmaktadır.
Yükseliş olarak daima müşterilerimizin asansör konusundaki tüm ihtiyaçlarını karşılamayı ilke edindik. Özellikle yatay asansör ve dönen asansör gibi özel projeler ile kalitemizi Çin’e kadar taşıdık.
Vermiş olduğumuz hizmetlere baktığımızda; öncelikle müşterimizin asansör talepleri doğrultusunda uzman mühendislerimiz tarafından başta güvenlik unsurunu göz önünde bulundurarak ve aynı zamanda ekonomiyi de düşünerek projelendirme hizmeti sunulmaktadır. Sipariş, imalat ve sevkiyat süreçlerinden sonra müşterilerimize kurulum esnasında uzaktan teknik destek vermekteyiz. Asansörün devreye alınmasından sonra, satış sonrasında da teknik personelimiz ve dış ticaret kadromuz ile tüm dünyaya hizmet vermeye devam ediyoruz.
Üretim tesisiniz, makine parkurunuz, AR-GE ve teknoloji çalışmalarınız nelerdir?
Üretim tesisimiz yeni yerleşkemiz ile birlikte 3 etaptan oluşmaktadır. Birinci etapta kabin, karkas ve buton imalatı, ikinci etapta tam otomatik kat ve kabin kapılarının imalatı bulunmaktadır.
Üçüncü etapta ise asansör motorlarının ve güvenlik komponentlerinin imalatı yapılacaktır. Üretimde CNC kontrollü tezgahlar ve robotları kullanıyoruz. Sac kesim ve bükümden talaşlı imalata kadar üretimin her alanında geniş ve teknolojik makine parkurumuz ile yıllardır müşterilerimize yüksek kalite standartlarında ürün ve hizmet sunuyoruz. Parkurumuzda mümkün mertebe %100 yerli üretim makine ve teçhizatlar kullanarak, ülkemize daima güvenerek desteğimizi gösteriyoruz.
AR-GE personelimiz ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı AR-GE Merkezi olma çalışmalarımıza hız kazandırdık. Misyon ve vizyonumuza bağlı kalarak ürünlerimizi son teknolojiyi takip ederek geliştiriyor, önümüzdeki dönemlerde de AR-GE yatırımlarımızı artırarak tasarladığımız ürünler ile asansör sektörünün geleceğini şekillendirmeye devam edeceğiz.
İhracat faaliyetleriniz ne durumda? İhracat konusundaki hedeflerinizi anlatır mısınız?
Yükseliş Asansör olarak dünyanın 54 ülkesine ürünlerimizin yüzde 70’ini ihraç ediyor, başarılı operasyonlarımızı sürdürüyoruz. Gerek satış ve pazarlama konularına vermiş olduğumuz değer gerekse müşterilerimiz ile kurmuş olduğumuz uzun dönem ticari ilişkiler sayesinde ihracat rakamlarımız gün geçtikçe artmaktadır. Dış ticaret birimimiz, masa başı araştırma, sosyal medya, iş birliği web siteleri, uluslararası dergiler gibi mecralar, yurtdışı ziyaretleri, fabrika ziyaretleri, fuar katılımlarının tertibi gibi birçok alanda aktif rol oynamaktadır. Hedefimiz kaliteli ticari ilişkilerimizi koruyup aynı zamanda da portföyümüzü genişleterek ulaştığımız ülke sayısını artırmaktır.
Sektörde yatırımlarınız ile ön plana çıkan bir firmasınız. Türkiye’nin en yüksek ve Avrupa’nın 4. en yüksek kulesini inşa ediyorsunuz. Ayrıntıları okurlarımız ile paylaşır mısınız?
Yola çıktığımız ilk günden bu yana asansör sektörüne yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bu yılın son çeyreğinde devreye alacağımız asansör motor üretim tesisi ve test kulesi ile beraber 26.500 metrekare kapalı alana sahip bir tesis kapasitesine ulaşmış olacağız. Evet, dediğiniz gibi asansör test kulemiz şu anda Türkiye’nin en yüksek, Avrupa’nın ise 4. en yüksek asansör test kulesi olma niteliği taşımaktadır. Asansör test kulemizde 3 adet asansör kuyusu bulunmakta olup 6 m/s sistemlerin testini burada yapacağız. Tesisimizin 3. etabı, motor üretim tesisi ve test kulesinin yanı sıra AR-GE merkezi, asansör marketi, lojistik merkezi, konferans salonu gibi birçok kompleksi içerisinde barındıracaktır.
Asansör ve Yürüyen Merdiven sektöründe faaliyet gösteren bir firma olarak, pandemi krizi sürecini ne tür önlemlerle atlatmaya gayret ediyorsunuz?
Bu süreçte üretimi devam ettirmek, personelimizi korumak ve çarkı döndürmek için firmamız Covid-19’un dünyada ilk olarak görülmesinden itibaren alınacak önlemlere odaklanarak ülkemizde ilk defa görüldüğünde ise önlemlerin uygulanması yönünde ciddi adımlar atmıştır. Fabrikamızda maske, hijyen ve fiziki mesafe kurallarına 11 Mart tarihinden beri uyulmaktadır. Çalışma alanlarının özel bir dezenfeksiyon işlemine sürekli olarak tabi tutulması, düzenli maske dağıtımının sağlanması, girişlerde ateş ölçümü yapılması, tüm çalışma alanlarında mesafeli yerleşim düzeni, konu hakkında bilgi veren içeriklerin belirli alanlara yerleştirilmesi, mesafeyi belirten uyarı levhaları, vardiyalı çalışma düzeni ve beraberinde personel servislerinin kapasitesinin düşürülmesi gibi önlemleri hızla uygulayarak personelimizi koruma altına aldık. Bu günlerde pandemi ile alakalı olarak çemberin iyice daraldığı aşikâr. Alınan tedbirlere mümkün mertebe riayet ederek üretime ve istihdam etmeye devam edeceğiz.
Pandemiye dönüşen Covid-19 salgını ile birlikte pazarın en büyük zorlukları ve fırsatları sizce nelerdir?
Pandemi, insanlık tarihinin yaşadığı en zor zamanları beraberinde getirmiştir ve bugün de aynı zamanları yaşamaktayız. Bu dönemlerde, kurulmuş olan sistemlerin bir anda yerle bir olması, ekonomik buhranların yaşanması kaçınılmazdır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için fırsatları iyi değerlendirmek gerekir. Covid-19 pandemisinin Çin Halk Cumhuriyeti ve sonrasında İtalya’da patlak vermesi sonucunda asansör sektöründeki bir çok uluslararası alıcı, rotasını daha az riskli ülke olarak görülen Türkiye’ye çevirmiştir. Çin’den ve İtalya’dan düzenli olarak asansör ürünlerini ithal eden müşterilerden aldığımız talepler gün geçtikçe artmaktadır.
Şu an dünyanın neredeyse her yerinde virüs riski vardır. Bu durumda herkes aynı konuma gelmiş olsa bile rotasını bizim yönümüze çeviren müşteriler, kalite ve fiyatlarımızın daha uygun olduğunu keşfettikleri için Türk üreticiden satın almaktan vazgeçmemiştir. Türkiye’deki üreticilerin bu fırsatı iyi değerlendirdiğini düşünüyorum.
Pandemi ile birlikte değişen tüketici davranışları sizce yakın gelecekte sektörü nasıl etkileyecek? Sektör, Covid-19’a karşı nasıl bir katkı sunabilir, üretim ve AR-GE ekseninden yanıtlayabilir misiniz?
Pandemi ile beraber değişen tüketici davranışı sektörümüzde bizlerin de üzerinde çalıştığı yeni sistemlerin piyasaya sürülmesi ile beraber yepyeni bir dönem başlatacaktır. Aslında yenilikçi sistemlerin planlaması pandemi öncesinde yapılmaktaydı. Pandemi, süreci hızlandırdı. Sektör, teknolojinin etkin kullanımı ile Covid-19 ile mücadelede önemli adımlar atmaya başlamıştır. Üretim ve AR-GE birimimizin entegre olarak çalışması sonucunda günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan asansörlerde virüs ile mücadele için çözüm sunan yeni projelerimizi hayata geçireceğiz.
Özellikle Covid-19 ile birlikte, asansörlerde hijyenin daha da önem kazanmasıyla üreticiler, akıllı teknolojilere yönelmiş durumda. Sizin bu yöndeki çalışmalarınız nelerdir?
Yükseliş Asansör olarak akıllı teknolojilere pandemi döneminin önce de yönelmiş durumdaydık. Temassız buton teknolojisi, ultraviyole ışınlar ile kabin dezenfeksiyonu gibi işlemler önümüzdeki dönemlerde yaygınlaşacaktır.
Koronavirüs, üretim veya çalışma vardiyanızda nasıl bir değişim oluşturdu?
Koronavirüs sonrasında çift vardiyalı siteme geçiş yaptık. Bu sayede fabrikada bulunan ve bir arada çalışan insan sayısını düşürmüş olduk. Bu sayede personel servislerimizde mesafeli oturma düzeni sağladık. Çift vardiyalı sistem yemekhane, servis gibi ortak alanlarda fiziki mesafenin korunmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca haftasonu sokağa çıkma yasağı kararı alınmadan önce, çalışma saatlerimizde düzenlemeye giderek Cumartesi günü çalışmayı kaldırdık. İstisnai olarak, ihracata çalıştığımız ve sözleşmesinde teslim tarihi taahhüdü bulunan imalatlarımızı zamanında tamamlamak için ilgili mercilerden izin alarak yine hijyen, maske ve mesafe kurallarına uyarak hafta sonu belli birimlerimiz ile çalışmamıza devam ettik.
Korona virüsü salgını sonrası 2020 hedeflerinizi revize ettiniz mi? Talepte yavaşlama ne oranda oldu?
Salgın sonrasında 2020 hedeflerimizi revize etme gereği duymadık. Bunun sebebi, salgın öncesinde de bazı gelişmelerin gerçekleşeceğinin farkında olmamız ve planlarımızı uzun dönemli yapmamızdır. Taleplerde salgının ilk zamanında piyasadaki belirsizlik ve limanlarda yaşanan gecikmeler sonucunda bir yavaşlama olsa bile kısa zaman sonra gerek rotasını Türkiye’ye çeviren alıcılar gerekse hâlihazırdaki müşterilerin yeni talepleri ile 2020 hedeflerimize rahatlıkla ulaşabileceğimiz görülmektedir.
Korona salgını da tabloya eklendiğinde 2020’de dünya asansör sektörü ile ilgili öngörüleriniz nedir?
Dünyada asansör endüstrisinde önemli bir konumdayız. Koronavirüs ile beraber teknoloji faktörünün önemi arttığı için ülke olarak teknolojiyi doğru ve akıllı bir biçimde kullanıp hızlı bir şekilde piyasaya sürersek Türkiye’den asansör konusunda bir dünya markası çıkarabiliriz.
Yerli otomobil konusunda geç kaldığımızı, bu zamandan sonra dünya markalarına yetişemeyeceğimizi söyleyenler var. Ben buna katılmıyorum. Teknolojiyi kullanarak hiç yapılmayanı yapar isek dengeleri çok çabuk değiştirme yeteneğine sahip oluruz.
Aynı durum asansör sektörü için de geçerli. AR-GE ve inovasyonu doğru kullanarak neden %100 yerli, dünya markası asansörlerimiz olmasın? İnanırsak her sorunun üstesinden gelerek ortaya katma değeri yüksek ürünler çıkarabiliriz.
Peki, korona virüsü Çin ve dünya asansör sektörünü sizce nasıl etkileyecek?
Koronavirüsün ilk görüldüğü yer olan Çin’de müşterilerin ilk anda güven kaybı yaşamaları ve diğer ülkelerden tedarikçi arayışına girmeleri çok dikkat çekiciydi. Bu durum Çin’i elbette kötü etkiledi ve yankıları bir süre devam edecek gibi görünüyor. Dünya asansör sektörü Türkiye gibi dünyaya açılmak isteyen kaliteli üreticileri bünyesinde barındıran ülkelerin hızlı gelişimine tanıklık edecektir. Teknolojiyi elinde bulunduran firmalar dünya devi olma yolunda ilerleyecektir. Burada araştırma ve geliştirme çalışmalarının önemi tekrar ortaya çıkmaktadır.
Ülke ekonomimizin ve asansör sektörünün bugününe bakınca 10 yıl sonra sektörü ve firmanızı nerede görüyorsunuz?
Ülke ekonomimiz 2023 hedefleri doğrultusunda sürekli büyüme eğilimindedir. Bundan 10 sene sonrasında çok daha iyi bir ülke ekonomi tablosuna sahip olacağımızı bugünden tahmin etmek mümkündür. Büyüyen ekonomimizin vermiş olduğu güven ile beraber ihracat kapasitesinin artacağını göz önünde bulundurarak üretim ve hizmet kapasitemizi her geçen gün arttırıyoruz. İnsana ve teknolojiye olan yatırımlarımız ile küresel bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. 10 yıl sonrasında firmamız uzun vadeli planlarını gerçekleştirmiş bir şekilde sektörün üretim üssü, Türkiye’de sektörün öncüsü, dünyada ise söz sahibi bir marka olmalıdır. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için sağlıklı kalmaya ve var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.