02 Mart 2025,Zorlu ekonomik koşullara rağmen Mik-el Elektronik 2024'te hedeflerine ulaştı, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

Zorlu ekonomik koşullara rağmen Mik-el Elektronik 2024'te hedeflerine ulaştı

Mik-el Satış Müdürü Emrah Terzan, yüksek TL maliyetleri, artan rekabet ve zorlu ihracat şartlarına rağmen şirketin 2024 yılını başarıyla tamamladığını; Ar-Ge, teknolojik yatırımlar ve güçlü yerel-pazar stratejileriyle fırsatları değerlendirdiklerini belirtti.

2024 yılı, asansör sektörü için nasıl bir yıl oldu? Şirketiniz açısından bu yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ekonomide yüksek enflasyonla mücadele edilirken, Türk Lirası (TL) bazında maalesef yükselmeye devam eden maliyetler sebebiyle gerek asansör sektörü ve gerekse diğer sektörlerdeki birçok firma gibi 2024 yılı oldukça zorlayıcı bir yıl oldu. Gözlemlediğimiz kadarıyla şirketler genel olarak büyümeden ziyade ayakta kalmaya çalıştılar. Bunun yanı sıra ihracat tarafında da döviz kurlarındaki artışın 2024 yılı boyunca %20 civarında sınırlı kalması ihracat gelirlerinden destek bulan firmaların bu avantajlarını büyük ölçüde kısıtladı. Tüm bu zorluklara rağmen Mik-el Elektronik olarak 2024 yılını hedeflerimizin gerisinde kalmadan kapatmayı başardık.

2024’te sektörde yaşanan zorluklar ve fırsatlar nelerdi? Şirketiniz bu süreçleri nasıl yönetti?

En büyük zorluklardan biri dövizden daha hızlı artan TL maliyetler ile ihracatta rekabetin giderek  güçleşmesi oldu. Neyseki bu bir önceki yıldan öngördüğümüz bir durumdu ve buna yönelik bazı tedbirler almaya başlamıştık. Bunların en önemlilerinden birisi Ar-Ge Bölümümüzün, Ar-Ge Müdürümüz Alper Gezergen yönetiminde özverili bir çalışmayla U-STO Tümleşik Asansör Kontrol Ünitesinde ürün kalitesinden ödün vermeden ve işlevselliğini de artırdığımız halde bir miktar maliyet avantajını sağlayabilmemiz oldu. Biz de Satış Ekibi olarak bunları hızlı ve doğru bir şekilde müşterilerimize anlattık ve sorunsuz bir şekilde yeni versiyona geçişimizi tamamladık. Böylece önemli bir zorluğu fırsata çevirmeyi başardık.

2024 yılında hedeflediğiniz pazar büyümesine ve ihracat hedeflerine ulaşabildiniz mi, hangi bölgeler veya ülkeler, ihracatta öncelikli pazarlarınız arasında yer aldı?

Son birkaç yıldır olduğu gibi 2024 yılında da yurtiçi pazarındaki payımızı bir önceki yıla oranla bir miktar daha artırdık. Bunda en önemli etkenlerden birisinin Satış ve Servis Ekiplerimizin düzenli olarak sahada ve müşterilerimizin yanlarında olmaları ve onlardan gelen geri bildirimleri sürekli olarak raporlamalarıdır. Müşterilerinizin nabzını sürekli ve doğru bir şekilde tutmak, iş modelinizi ve ürünlerinizi bu taleplere göre uyarlayabilmek pazarda büyüme sağlamanın en kilit adımlarından birisi olduğunu düşünüyoruz.

Mik-el olarak en büyük ihracat pazarlarımız 2024 yılında da Avrupa ve Balkan ülkeleri oldu. Bu bölgelerin dışında Ortadoğu, Kuzey Afrika, Hindistan ve Güney Amerika pazarlarındaki varlığımız da devam ediyor ve buralardaki işbirliklerimizi güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz.

İhracat tarafında her sene 1-2 yeni ülkeyi portföyümüze katmayı başarıyoruz. 2024 yılında Finlandiya’yı portföyümüze ekledik. 2025 yılında bu pazardaki bilinirliğimizi ve satışımızı artırmaya çalışacağız. Ayrıca mevcut müşterilerimizi yerlerinde ziyaret ederek onların yeni taleplerini dinledik ve ticaretimizi güçlendirmek için neler yapabileceğimiz üzerinde çalıştık.

Küresel piyasalarda Türk asansör firmalarının rekabet avantajını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’deki yerli asansör firmaları KOBİ yapısında oldukları için genelde hızlı ve esnek hareket edebiliyorlar. Özellikle Avrupa pazarlarına satıyorlarsa ürün kalitelerini de korumak ve düzenli edecek olursa yerli firmalarımızın bu pazarlardaki rekabet avantajı ciddi bir darbe alacaktır. Diğer taraftan özellikle Avrupa’daki ülkeler üretimde Çin’e çok fazla bağlı olmalarının dezavantajlarını pandemi döneminde net bir şekilde gördüler. Bu nedenle Çinli firmaların kendi pazarlarında güçlenmesinin önüne geçmeye çalışırlarsa bu da bizim avantajımıza olacaktır. Fiyat hassasiyeti genel olarak yüksek olan Afrika, Ortadoğu ve Asya pazarlarında ise rekabet koşulları çok daha zor. Buralarda sadece fiyat rekabeti içinde olmayıp, farklı olmak isteyen firmalarla belli bir maliyet makasını korumak koşuluyla, uzun soluklu işbirlikleri sağlamak mümkün olabilir. Çünkü tek başına fiyat rekabeti sürdürülebilir olmayan dipsiz bir kuyu ve her zaman sizden daha ucuza ürün satan birileri olacaktır.

2024 yılında teknoloji yatırımları ve ürün geliştirme konularında hangi adımları attınız? Teknolojik yenilikler açısından 2025 yılında hangi alanlarda yatırımlar yapmayı planlıyorsunuz?

Bildiğiniz gibi neredeyse artık mobil uygulamalar üzerinden yapılmayan ya da bir şekilde mobil uygulama desteği olmayan iş kolu kalmadı. Biz de Türkiye içinde 2021 yılından beri kullanılan Mik-el Mobil Servis uygulamamızı, 2024 yılında Yapay Zeka (YZ) teknolojisi ile birleştirdik. Bunun için Ar-ge ve Teknik Servis bölümlerimiz Miko adını verdikleri YZ’yı Mik-el ürünleri konusunda destek verebilmesi için bir kaç ay boyunca eğittiler. Asansörle ilgili İngilizce teknik terimleri öğrettiler. 2024 sonu itibariyle de dünya çapında kullanıma açtık.

Geçen sene içinde altyapı çalışmalarını büyük oranda tamamladığımız IOT teknolojisiyle asansörlerin uzaktan izlenilmesi hizmetimizi 2025 yılı itibariyle hayata geçirmeye başladık. Devamında da U-STO için Mobil El Terminali projemizi Asansör İstanbul Fuarında sergilemeyi hedefliyoruz.

2025 yılı için asansör sektörüne yönelik öngörüleriniz nelerdir? Sizce sektörün gelecekteki en büyük fırsatları ve tehditleri neler olacak?

İç pazarda özellikle inşaatları devam eden deprem konutlarının etkisiyle belli bir miktar büyümenin korunacağını düşünüyorum. Tabii sektör oyuncularının bu büyümeden eşit şekilde pay alabilmesi oldukça zor. Bu durumdaki firmalar için yap-sat ve diğer özel inşaat projelerinin yoğunluğu daha önemli olacaktır. Bu da büyük ölçüde 2025 yılında izlenecek ekonomi ve maliye politikasına bağlı olacaktır. Bildiğimiz kadarıyla bu konuda 2024 yılıyla benzer şekilde hareket edilmesi bekleniyor. Bu da yap-sat projelerinin geçen yıla benzer şekilde bir seyir izleceği ihtimalini güçlendiriyor.

İhracat ağırlıklı çalışan firmalar, 2024 yılında olduğu gibi 2025 yılında da sürdürülmesi beklenen değerli TL politikasının etkisiyle ihracatta zorlanmaya devam edecekler gibi görünüyor. Aslında küresel çaptaki raporlara baktığımızda dünya asansör pazarının pandemi öncesi yıllardan bu yana düzenli büyüdüğünü raporladıklarını ve büyümeye de devam edeceği sonucuna vardıklarını görüyoruz. Ama Türk Asansör Sektörünün 2024 yılı Ocak-Haziran ihracatı 2023 yılının aynı dönemine göre %13,7 azalmış (*). Tabii bu sadece parite etkisinden kaynaklı değil. Rusya gibi dev bir pazar ile olan ticaretin yaptırımlar aracılığıyla çok zorlaşmış olması, Ukrayna pazarının savaş nedeniyle ciddi darbe almış olması da önemli etkenler arasında.

Derginizde bizlere yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım 2025 yılı, ülkemizde ve tüm dünyada refah, barış ve huzurun hakim olduğu bir yıl olur.

(*) https://asansorvizyon.com/s-guncel-komple-asansor-sistemleri-ve-komponent-ihracati-2024-yili-ocak-haziran-doneminde-162-milyon-18-bin-406-dolar-degerini-buldu-878-detay.html

ÖZETLE…

Yüksek enflasyon ve artan TL maliyetlerine rağmen, şirket ayakta kalmayı başardı.

U-STO Tümleşik Asansör Kontrol Ünitesi ile kaliteyi koruyarak maliyet avantajı elde edildi.

Yurtiçi pazarda pay artışı sağlanırken, ihracatta Avrupa, Balkanlar ve yeni eklenen Finlandiya pazarlarıyla başarı yakalandı.

Yapay zeka destekli mobil servis uygulaması ve IOT tabanlı uzaktan izleme hizmetleri ile teknolojik yeniliklere odaklanıldı.

2025'te iç pazarda inşaat sektöründeki büyümenin devam etmesi, ancak ihracatın TL politikasının etkisiyle zorluk yaşayabileceği öngörülüyor.