01 Mayıs 2025,2014/33/AB kapsamında asansörlerin uygunluk değerlendirmesi, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

2014/33/AB kapsamında asansörlerin uygunluk değerlendirmesi

Makina Mühendisleri Odası Konya Şubesi’nde düzenlenen teknik oturumda, asansörlerin uygunluk değerlendirme süreci detaylarıyla ele alındı. Panelde konuşmacı olarak yer alan Mustafa Görmüş, 2014/33/AB Yönetmeliği kapsamında tasarım, montaj ve son muayene aşamalarında uygulanması gereken yöntemleri katılımcılarla paylaştı. Sunumda, modül bazlı değerlendirme sistemlerinin teknik içeriği, üreticilere düşen sorumluluklar ve belgelendirme süreçleri ayrıntılı şekilde açıklandı.

AB yönetmeliği kapsamında uygunluk değerlendirmesi süreci

2014/33/AB sayılı yönetmelik, AB ülkelerinde piyasaya arz edilen asansörlerin temel sağlık ve güvenlik gereklerini karşılamasını zorunlu kılmaktadır. Sunumda vurguladığı gibi, bu çerçevede Türkiye’de de uygulanan sistem, üreticilerin tasarım, üretim ve nihai test aşamalarında belirli modülleri takip etmesini zorunlu kılıyor.

Tasarım aşaması: Teknik hazırlığın kalbi

Tasarım süreci, uygunluk değerlendirme sisteminin temelini oluşturuyor. Bu aşamada üç temel yöntem öne çıkıyor:

Modül B – AB Tip İncelemesi: Tasarımın bağımsız bir onay kuruluşu tarafından incelenmesi ve onaylanması.

Modül H1 – AB Tam Kalite Güvencesi: Üreticinin kendi kalite güvence sistemine dayanarak tasarımı ve üretimi yürütmesi.

Modül G – AB Birim Doğrulaması: Her bir ürünün ayrı ayrı kontrol edilerek belgelendirilmesi.

Montaj ve kurulum aşaması: Üretimin uygunlukla buluştuğu nokta

Montaj sürecinde ise üreticiler şu yöntemlerden birini seçebilir:

Modül E – AB Ürün Kalite Güvencesi: Üretimin kalite güvencesine dayalı olarak yapılması ve örnek denetimlerle doğrulanması.

Modül D – AB Üretim Kalite Güvencesi: Üretim sürecinin tamamının onaylı kalite güvence sistemi kapsamında yürütülmesi.

Modül H1 ve G: Aynı şekilde bu modüller de hem tasarım hem üretim aşamalarında entegre şekilde uygulanabilir. Bu yöntemler sayesinde asansörler, piyasaya sürülmeden önce belirli kriterleri karşıladığını kanıtlamış olur.

Son muayene: Nihai kontrol ve etiketleme

Kurulum tamamlandıktan sonra gerçekleştirilen son muayene, sistemin en kritik aşamalarından biridir. Üreticiler, bağımsız denetim kuruluşları aracılığıyla asansörlerin güvenli çalıştığını belgeleyerek CE işareti iliştirir. Bu işaret, ürünün AB normlarına uygun olduğunu gösterir ve piyasaya arz edilmesine izin verir.

CE işareti sadece bir sembol değil, bir sorumluluk bildirimi

Sunumda sıkça vurgulanan bir diğer konu, CE işaretinin sadece teknik bir sembol değil; üreticinin beyanı olduğudur. Bu beyanla üretici, ürünün yürürlükteki tüm AB düzenlemelerine ve temel güvenlik gerekliliklerine uygun olduğunu ilan etmiş olur.

Teknik uyum sürecinde yetkili kuruluşların rolü

Görmüş’ün sunumunda altı çizilen bir başka konu da onaylanmış kuruluşların (Notified Body) sektördeki rolüdür. Modül B, D, E ve H1 gibi sistemlerde bu kuruluşlar, dosya incelemelerinden üretim denetimlerine kadar geniş bir görev alanına sahiptir. Türkiye’de bu alanda yetkilendirilmiş A tipi muayene kuruluşları, Avrupa standartlarına uyum sağlanmasında önemli rol oynamaktadır.

Sonuç: Teknik bilinç, güvenli üretimle başlar

Panelin sonunda Mustafa Görmüş, asansör sektöründe kalite ve güvenlik hedeflerinin, sadece yasal zorunluluklarla değil, teknik bilince dayalı üretim kültürüyle sürdürülebileceğini vurguladı. AB mevzuatına uyum sürecinin doğru anlaşılması ve uygulanmasının hem iç pazarda güvenli ürün dolaşımını sağlayacağı, hem de ihracat potansiyelini artıracağı ifade edildi.