08 Temmuz 2021,ARKEL OLARAK ASANSÖR SEKTÖRÜNDEKİ TÜM ELEKTRONİK SİSTEMLERE YÖNELİK ÇÖZÜMLERE ODAKLANMIŞ BİR ŞİRKETİZ, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

ARKEL OLARAK ASANSÖR SEKTÖRÜNDEKİ TÜM ELEKTRONİK SİSTEMLERE YÖNELİK ÇÖZÜMLERE ODAKLANMIŞ BİR ŞİRKETİZ

Okurlarımıza, Arkel'in kuruluş hikayesini ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Arkel CEO'su Cenk Ceylan, "Arkel 1998 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunu iki arkadaş tarafından Fikirtepe’de küçük bir ofiste kurulmuş. Kurucu ortaklar bir takım elektronik kart tasarımları ile başlayıp, bazı aile büyüklerinin yönlendirmeleri üzerine, asansör sektöründeki firmaların basit talepleri doğrultusunda, o zamanlar birçoğu ithal edilen kart ihtiyaçlarını karşılamak için başlamışlar. Sonrasında ise, önce prototip daha sonra da ufak çaplı seri üretim yapabilecekleri bir yere geçerek hedeflerini büyütmüşler. 

Bugün ise Arkel, asansör kumanda kartları, kumanda panoları, acil kurtarma sistemleri, revizyon ve alarm setleri, VVVF sürücü, tümleşik ve monoblok asansör kontrol ünitesi, imalatını, sektörde ihtiyaç duyulan diğer elektronik cihazların tasarımını ve üretimini yapan, sektörün AR-GE ve mühendislik hizmetleri alanındaki öncü markasıdır. Günümüzde direkt veya dolaylı satışlarla Avrupa, Ortadoğu ve Hindistan’a kadar 50’den fazla ülkede isim ve teknolojisini duyurmuştur." diye konuştu.

Arkel olarak 4.000 m2'lik kapalı alana sahip tesislerinde, 25 makine ve 150 kişilik üretim hattı çalışanı ile toplamda 300 personel ile yılda 150 bin elektronik kart ve cihaz ile 5 bin adet kumanda panosu kapasiteli üretim yaptıklarını aktaran Cenk Ceylan,  ihracat faaliyetlerini ve hedefleri ile ilgili de şunları söyledi: 

"Arkel şu an itibariyle 50’nin üzerinde ülkeye ihracat faaliyetinde bulunan uluslararası bir şirket konumundadır Bunun en önemli ayaklarından biri dünyanın en büyük 2. Asansör pazarı olarak belirlenen Hindistan olmaktadır. Hindistan’da mevcutta 50 civarında personel ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Tabi ihracat faaliyetlerimizin hedefleri sadece Hindistan ile sınırlı değil. Bizim, ihracattaki büyümemizi özellikle Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında Hindistan’da olduğu gibi bazen doğrudan bazen dolaylı yatırımlarla genişletme hedeflerimiz var. Bunlar için de her ülkenin her coğrafyanın özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre planlarımızı gerçekleştirmekteyiz. Hedefimiz Arkel’in dünya asansör sektöründeki teknoloji liderliğini aynı zamanda ticari liderliğe taşımaktır. Bu yolda da emin adımlarla hedefimize doğru ilerlediğimizi söyleyebilirim.

Ayrıca şunu ifade etmeliyim ki; yurtdışı ofislerimizi yeni yatırımlarımızla küresel bir servis merkezi haline dönüştürmeyi hedefliyoruz. Üretimde sürekli kapasite ve verimlilik artırımına gitmekle birlikte, üretim hattımıza yeni makine alımları yaparak, makine parkurumuzu daha güçlü hale getiriyoruz. Aynı zamanda kalifiye personel alımı ile istihdam artışı sağlayarak, Türkiye ekonomisine katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Ayrıca sektörümüze birçok alanda farklılık getireceğini düşündüğümüz yatırım planlarımız mevcut.  Detaylarını zamanı geldiğinde açıklayacağız."

- Asansörün elektrik ve elektronik tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürün gruplarımız mevcuttur
"Arkel olarak, tamamen asansör sektöründeki tüm elektronik sistemlere yönelik çözümlere odaklanmış bir şirketiz." diyen Cenk Ceylan "Bu bağlamda asansörün elektrik ve elektronik tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürün gruplarımız mevcuttur. Bunlardan başlıcaları, Asansör kumanda kartlarıyla başlayarak, VVVF motor sürücüler, yine Arkel’in 2013 yılında piyasaya sunmuş olduğu tümleşik kontrol ünitesi, tüm çevre birimler, kapı kontrol kartları, bir asansör kontrol panelinden beklediğiniz tüm ihtiyaçları (VVVF Sürücü, Kontrol kartı, Kurtarma fonksiyonu ve elektrik şalt malzemeleri) kusursuz bir şekilde karşılayan ürünümüz 'ARCUBE' monoblok ünitesi ve yine asansörden veri toplamak için geliştirmiş olduğumuz Arkel Arlift ve Arkel Arline gibi veri toplama ve 81-28 diyafon sistemi üzerinden de yine asansör arıza verilerinin toplanabileceği sitemler ve bu toplanan verilerin işlendiği ve müşterilerimize hizmet olarak sunduğumuz Arkel Cloud sistemi. Yine bu yıl piyasa sürdüğümüz 'ARTIAS' arttırılmış gerçeklik uygulaması ile müşterilerimiz tüm montaj, kurulum, servis, bakım ve arıza tespit olanaklarını cep telefonlarına indirecekleri bir uygulama üzerinden kontrol edebilecek. Teknik hizmetler bölümümüzün uzaktan erişim imkânıyla doğrudan sahaya yine 'ARTIAS' ile destek hizmetlerini sağlayabileceği bir platformu da gerçekleştiriyoruz. Bu da asansör sektörü için çok yeni bir konsept. Arkel olarak bu konsepti ilk olarak gerçekleştirdiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz." dedi. 

-Arkel olarak tüm adımlarımızı müşterilerimizin ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda atıyoruz 
Arkel olarak tüm adımlarını müşterilerinin ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda attıklarını belirten Arkel Ceo'su Cenk Ceylan, sektör uzmanlığı ile ürettikleri ürünleri müşterilerine en hızlı ve kolay şekilde sunma misyonları bulunduğunu söyledi. 

Dünyada ve Türkiye'de her gün defalarca kullanılan asansörlere ve bu asansörlerin denetlemelerinin önemine gün geçtikçe artan bir hassasiyet olduğunu gördüklerini de ifade eden Cenk Ceylan Arkel ürünlerinin tercih edilme sebebini, "Müşterilerimiz daha güvenilir, kalite-kontrol denetlemelerinden geçmiş ve arkasında marka gücü olan ürünleri tercih ediyor. Asansör komponent üretiminde sektörünün lideri olarak, bu güven ihtiyacını en iyi şekilde karşılama konusunda öncü olduk. 

Ayrıca geniş ve inovatif ürün portföyümüz, operasyonlarımızın coğrafi çeşitliliği, faaliyette bulunduğumuz ülkelerdeki konumumuz ve çok farklı dillerde, tüm dünyadaki müşterilerimize gerek uzaktan erişimle gerekse de ihtiyaç halinde sahada ve yerinde hizmet şeklinde gerçekleştirdiğimiz satış sonrası hizmetlerimiz ürünlerimizin tercih sebeplerini oluşturmaktadır." şeklinde açıkladı.

Arkel ürünlerinin belgelendirilmesi ile ilgili olarak da okurlarımızı bilgilendiren Arkel Ceo'su Cenk Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ürünlerimizin kullanıldığı bölgelere göre tabi olduğu yönetmelikleri, standartları ve belgelendirme süreçlerini her üretici gibi bizler de bilmek ve gelişmeleri takip etmek durumundayız. Ürünlerimizin belgelendirilmesi için konusunda uzman, güvenilir ve uluslararası itibarı olan onaylanmış kuruluşlar ve test laboratuvarları ile çalışıyoruz.

Konu ile görevli Ar-Ge personellerimiz, ilgili mevzuatları henüz taslak aşamasında iken inceliyor, gerekli olacak değişiklik veya güncellemeleri gündeme getiriyorlar. Bu durum bazen de müşterilerimizin talepleri üzerine gerçekleşiyor. Bu sayede yeni mevzuatlar henüz yürürlüğe girmeden 'Arkel' olarak hazır hale geliyoruz.

Bir üretici kendi ürünleri ile ilgili belgelendirme süreçlerine ne kadar hakimse belgelendirme işlemleri o kadar kolay ve hızlı olacaktır. Böylece onaylanmış kuruluşlar ve test laboratuvarları, bütün ürün kriterlerini hali hazırda sağlayan bir ürün için sadece bağımsız bir test ve onay mekanizması haline gelecektir. Aksi halde belgelendirme süreci ürünün yeni baştan tasarlandığı bir süreç haline gelebilir.

- Resmi Ar&Ge merkezi olarak yaklaşık 20’nin üzerinde proje ile Ar&Ge faaliyetlerimize devam etmekteyiz
Resmi Ar&Ge merkezi olarak yaklaşık 20’nin üzerinde proje ile Ar&Ge faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Ar&Ge bizim için en önemli fonksiyonlardan bir tanesi ve bunun nedeni Arkel’in dünya asansör sektöründe şu anki konumumuzu sağlayan ve bundan sonra da bu konumda açık ara sektörün önünde ilerlememizin tek olanağı, yeni ürünler ve yeni sistemleri tamamen kendimizin dizayn etmesi ve buluşlar yapmasıdır. 'ARTIAS' ve daha öncesinde 2019 yılında lansmanını yaptığımız 'ARCUBE' bunlara birer büyük örnektir. Bu ürünlerimiz asansör sektörünün gerçekten değişim süreçlerinin yol haritasını belirleyen sistemlerdir ve bunların geliştiricisinin Arkel olmasının en büyük nedeni de güçlü Ar&Ge faaliyetlerine her zaman yatırımlarını devam ettirmesidir. 

Müşterilerimiz için en önemli avantajın maliyet olduğunu söyleyebiliriz. Çok adetli üretim kapasitemiz ile Avrupa'daki ve bütçesini düşünen yerli üretime güvenen müşterilerimizin kazançlı çıktığını düşünüyorum. Üretimimiz Türkiye'de olduğundan isteyen müşterilerimiz kısa sürede fabrikamıza ve  ilgili birimlerimize ulaşarak tüm teknik sorularına cevap bulabilmekteler. İsterlerse fabrikamıza ziyaret imkânına sahip olduklarından üretim süreçleri hakkında fikir sahibi olabilmekteler. En önemli dezavantajımız ise ülke olarak aşmakta zorluk çektiğimiz marka algısı. Normal şartlarda tercihte pozitif ayrımcılık beklenir fakat bize yerli üretici olarak yarışa başlarken eşit şartların sağlanmasını önemsiyoruz. Sonrasında beklentiler konusu bizim tarafımızdan fazlasıyla karşılanacaktır.

Ürünlerimiz, teknoloji ve kalite olarak hem Avrupa hem de Uzakdoğu menşeili ürünlerden çok üstün olduğunu dünyanın çok farklı coğrafyalarında kanıtlamıştır."