“TAM OTOMATIK SMD DİZGİ HATTIYLA AVRUPA STANDARTLARINA UYGUN ÜRETİM TEKNİKLERİ KULLANIYORUZ”
KONEL Asansör Genel Müdürü Emre Kansız, “KONEL tam otomatik SMD dizgi hattıyla Avrupa standartlarına uygun üretim teknikleri kullanıyor, optik inceleme ve otomatik SMD yapıştırma makineleriyle ürünlerimizdeki hata payını minimuma indirdik." dedi
2009 yılında asansör kumanda kartları, asansör boy fotoseli, asansör kurtarma sistemleri, kapı kontrol motor ve sürücüleri, asansör uzaktan takip ve erişim sistemleri üretimi yapmak üzere yola çıktıklarını söyleyen KONEL Asansör Genel Müdürü Emre Kansız, asansör sektöründe tüm Türkiye’de bilinen ve tercih edilen bir marka olmayı başardıklarını iddia etti.
10 yıldır elektronik sektöründe faaliyet gösteren KONEL’in Türkiye’nin gelişmesinin temel taşının üretim olduğunun bilinciyle hareket ettiğini belirten Kansız, “1000 metrekare kapalı üretim tesisimiz ile sahip olduğumuz makine ve teçhizatla ürünlerimize ait yan mamulleri kendi bünyemizde üreterek maliyetlerimizi minimum seviyede tutmayı başardık. Sahip olduğumuz tam otomatik SMD dizgi hattıyla Avrupa standartlarına uygun üretim teknikleri kullanıyoruz. Optik inceleme ve otomatik SMD yapıştırma makinelerimizle de ürünlerimizde karşılaşılabilecek hata payını minimuma indirdik. Üretim kalitemizi arttırarak gücümüze güç kattık.” diye konuştu.
Emre Kansız, KONEL Asansör Ar-Ge Birimi’nin çalışmaları sonucunda İmdatcell, Konelce, Revo-LC, PMSM Motor ve sürücü kartı ile dahili güç kaynaklı tam otomatik kapı kontrol kartını başarılı bir şekilde ürettiklerini söyledi.
KONEL Asansör olarak akademik alt yapısıyla hem asansör sektörünün hem de Türk sanayisinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak üretim yaptıklarını ifade eden Emre Kansız, ürünlerini bu ihtiyaçlara uygun olarak tasarladıklarını söyledi.
İhracat faaliyetleri hakkında da bilgi veren Emre Kansız, “İhracat birimimize ayrı bir önem veriyor, hem ülkemizi hem de firmamızı yurtdışında en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Yurtdışı pazar payımızı ve ihracatımızı arttırmak satış hedeflerimiz içerisinde ön sıralarda yer alıyor. Firmamızın ihracat hacmi de her geçen gün katlanarak artıyor. İhracat yaptığımız ülke sayısı 15. Hedefimiz sadece bu ülkelerle sınırlı değil. Dış ticaret ekibimizle küresel ölçekte de yükselmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
“KONEL olarak yenilikleri yakından takip ediyoruz”
“Türkiye olarak gelişmekte olan bir ülkeyiz gelişen teknolojiye de ayak uydurabiliyoruz. KONEL olarak da yenilikleri yakından takip ediyor, gerek makine parkurumuz gerekse kalifiye personelimizle her geçen gün gücümüze güç katıyoruz.” diyen Emre Kansız “10 yıl önceki KONEL ile bugünkü KONEL arasında çok büyük fark var. Firma olarak satış ve pazarlama konusunda bire bir diyaloglarla müşteri memnuniyetine büyük önem veriyoruz. Hem yurtiçi hem de yurtdışı satışlarımızı elektronik konusunda tecrübeli ve uzman çalışma arkadaşlarımızla gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin her yerinde KONEL markasını görmek mümkün. 10 yıl sonra ise yurtiçiyle kalmayıp yurtdışında da önde gelen lider bir firma olacağımızdan şüphemiz yok.” dedi.
KONEL Asansör Genel Müdürü Emre Kansız sözlerini şöyle sürdürdü, “Ülke olarak son zamanlardan ekonomik olarak sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi, ürünlerimizdeki hammaddelerin ithal olması, maliyetlerin artması, üreticilerimizi finansal olarak yıprattı. Bu dönemde ülke olarak dikkatli olmalıyız, sağlam kararlar vermeliyiz. Normal günlerde hatalarımızı tolere etme şansımız daha yüksek iken kriz ortamın da hatalarımızın olumsuz etkileri ve geri dönüşü kötü sonuçlar doğurabilir. Daha tedbirli ve öngörülü olursak bu sıkıntıları da yara almadan atlatabiliriz.
Asansör sektörü canlı bir sektör. İnşaat sektörü ile paralel olarak büyüyen ve gelişen bir sektör. Sektörümüzde işini yaparken kaliteyi esas alan firmalarımız oldukça, asansör sektörü de gelişmeye devam edecek. Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılı süreç, asansör sektörünü de etkilemiş olsa da işine dört elle sarılan firmalar olduğu sürece bu sıkıntılı süreci en az zararla atlatacağımıza inancımız tamdır.
Sektörümüzün en önemli problemi ise kalifiye elaman eksikliği olarak karşımıza çıkıyor. Bu, üreticiden son kullanıcıya kadar geçerli olan bir durum. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kalifiye eleman sorununu yalnızca eğitimle çözebiliriz.
“Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde 100 inandığın sürece her şeyi yapabilirsiniz.” diyor Arnold Schwarzenegger.
Limit koymadan çalışalım,inanalım ve başaralım.