04 Haziran 2024,ASANSÖRLERDE KABİN GÜVENLİK TERTİBATLARININ KULLANIMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR, Asansor Vizyon Dergisi, Asansör Adına tüm Aradıklarınız Bu Sitede

ASANSÖRLERDE KABİN GÜVENLİK TERTİBATLARININ KULLANIMINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Bilindiği üzere kabin güvenlik terti­batı yani piyasa dilinde paraşüt fren­leme sistemi her asansörde olmak zorundadır. Kabin güvenlik tertibat­ları asansör beyan hızına bağlı ola­rak kullanımı göz önüne alındığında ani etkili güvenlik tertibatı ve kade­meli güvenlik tertibatı olarak 2 gru­ba ayrılır. Beyan hızı 0,63 m/s hızı aşmayan asansörlerde ani etkili tip güvenlik tertibatı kullanılabilir, daha yüksek beyan hızına sahip asansör­lerde mutlaka kademeli tip güvenlik tertibatı kullanımı bir zorunluluktur.

Güvenlik tertibatları esas olarak kabinin serbest düşme riskine karşı kullanılan güvenlik tertibatlarıdır. Öncelikli çalışma şekli aşağı yöndür. Yukarı yönde halat kopması sonucu hızlanma gerçekleşmediği için ka­binde beklenmeyen hareketlere karşı emniyet şartlarını sağlayan güvenlik tertibatları kabin dışında başka ci­hazlarla da oluşturulabilir. Fakat serbest düşmeye karşı güvenlik ter­tibatı olan frenler mekanik etkili ve muhakkak kabinde olmalıdırlar.

Aşağı yönde kabinin dengeli şekilde durdurulabilmesi için her iki rayda beraberce çalışacak bir çift fren gu­rubuna ihtiyaç vardır. Frenin doğru çalışabilmesi için de belirlenen te­tikleme hızında devreye giren ve gerekli olan çekme kuvvetini üreten bir hız kontrol cihazına (regülatör), kuvveti her iki frene eşit dağıtan bir senkronizasyon sistemine ve raylar üzerinde eşit etki etmesi için doğru ayarlanmış bir fren gurubuna ihtiyaç vardır. Bu konular ile ilgili açıkla­malar yazının devamında yapılacak­tır. Frenlerin doğru ve verimli çalış­ması için bütün şartların sağlanması gerekmektedir.

Yukarıda belirttiğim koşullar sağ­landığında asansörlerin serbest düş­meye maruz kalmaları halinde asan­sörler kabin güvenlik tertibatlarının devreye girmesi ile birlikte güvenli bir şekilde duruş sağlanacaktır. Peki yukarıda belirttiğim ideal koşulların oluşmaması halinde nelerle karşı­laşılır ve ideal koşulların oluşma­masının sebepleri neler olabilir, bu durumları potansiyel uygunsuzluk­lar olarak aşağıda detaylı inceleme altına alacağız.

Kabin güvenlik tertibatlarında po­tansiyel uygunsuzluklar.

1- Güvenlik tertibatı aktarma or­ganlarının uygunsuzluğu.

Güvenlik tertibatlarında aktarma organları kabinin her iki tarafından bulunan güvenlik tertibatlarının birlikte hareket etmesini sağlayan senkronizasyon aparatları aktarma organı olarak kullanılır. Bu aparatlar güvenlik tertibatı üreticilerinin hız regülatörünün bağlı olduğu güven­lik tertibatına gelen (standartlarda en az 300 N olarak belirtilmiştir) kuvvetin diğer güvenlik tertibatına herhangi bir güç kaybı yaşamadan aktarılmasını sağlayan tertibatlardır. Aşağıdaki resimde de görülebilece­ği gibi sol tarafta bulunan regülatör bağlantı koluna gelen regülatör ger­gi kuvveti aradaki profil aracılığı ile sağ taraftaki güvenlik tertibatına aktarılmakta ve kabinin güvenli bir şekilde durması sağlanmaktadır. Güvenlik tertibatı üreticileri ürün­lerinin Tip onay sürecinde bahset­tiğimiz senkronizasyonu sağlamak için yaptıkları aktarım hesaplarına uygun aktarma organı tasarlamakta ve teknik dosyaları ile birlikte onay­lanmış kuruluşa sunmaktalar. Ancak ülkemizde güvenlik tertibatlarının piyasaya arzı güvenlik tertibatı üre­ticileri tarafından değil de genellikle kabin üreticileri tarafından gerçek­leştirildiğinden dolayı, bu aktarma organlarının uygulanması kabin üre­ticileri tarafından gerçekleştirilmek­te. Kabin üreticileri güvenlik terti­batının teknik dosyasında belirtilen aktarma organından farklı bir aktar­ma organı kullanması durumunda güvenli bir frenleme işlemi ortaya çıkmama ihtimali artacaktır. Bu du­rumda ne tür hatalar ortaya çıkabi­

 

leceğini değerlendirirsek öncelikle senkron bir şekilde frenleme işlemi meydana gelmediği zaman kabin tek taraftan frene geçebilir eğer tek taraftan frenleme kuvvetine dayana­bilecek bir fren tertibatı var ise (en iyi ihtimalle) frenleme tek taraftan meydana gelir ve kabin eğik bir şe­kilde frene geçerek durması sağlanır ve gücü yetebildiği kadar fren kabini tutmaya çalışır ancak halat kopması sebebi ile serbest düşme meydana gelmiş ise kabinin durma ihtimali çok düşük olur ve muhtemelen ka­bin zemine çakılır.

2 numaralı resimde buna bir örnek görebilirsiniz, resimde görüldüğü üzere genellikle üreticiler tarafın­dan kare profil, boru ve içi dolu kare profil-boru önerilen aktarma organı yerine kabin üreticisi bir sac kullanarak güvenlik tertibat­larını birbirine bağlamış durum­dadır. Resimde görülen asansörde bir serbest düşme meydana geldi­ğinde regülatör halatından gelen kuvvet diğer güvenlik tertibatına aktarılırken muhtemelen aktarma organı bükülecek ve kuvvet kay­bından dolayı diğer güvenlik terti­batı devreye girmeyecektir. Bu da kabinin zemine düşmesi dahil pek çok tehlikeli senaryoyu karşımıza çıkaracaktır.

Resim 2: Üretici tasarımı bilgisi dı­şında bir aktarma örneği.

Kabin güvenlik tertibatının birisi önce diğeri sonra devreye girdiğin­de veya bir tanesinin hiç çalışmadığı durumda yük tek frene binecektir. Yük eşit dağılmadığı için de süspan­siyonda, askı grubunda, kabinde ve raylarda ekstra eğilmeler, burulma­lar gözlemlenebilecek hatta frenin aşırı tahrip olmasına da sebep olabi­lecektir.

Senkronizasyon sorunu sadece ka­bin güvenlik tertibatı elemanlarına zarar vermez; aşırı hız regülatörü bağlı olan kısımdaki kabin rayla­rında aşırı frenleme izi ve rayda tekerleğin yapılması sonucu yanma oluşumuna da sebep olur. Bazen de kabinin ekseninin kaçması sonucu kabinin yamulmasına sebep olur. Aşağıda aşırı hız regülatörü tara­fında tek taraftan frenleme sonucu oluşan ray izini ve raydaki yanmayı görebilirsiniz.

Bu nedenle senkronizasyonu sağla­yan aktarma organının her iki fren kolu miline montajı üretici tarafın­dan beyan edilen montaj kılavuzla­rına göre doğru şekilde yapılmalıdır.

2- Güvenlik tertibatında sürtünen parçaların kalite problemleri

Güvenlik tertibatlarının temel man­tığı tertibat üzerinde bulunan metal malzemelerin ray ağzının her iki ta­rafını sıkıştırarak kabinin durmasını sağlamaktır. Bu amaçla aşağıdaki 3ve 4 numaralı resimde de görebile­ceğiniz gibi farklı şekilde sıkıştırma elemanları kullanılmaktadır.

Yukarıdaki resimde gördüğünüz sı­kıştırma ekipmanları güvenlik terti­batlarında frenleme işlemini gerçek­leştiren parçalar olup bu parçaların belli (hesaplanmış ve deneylerle doğ­ rulanmış) bir sertliğe sahip olması gerekmektedir, bu sertlik gerek mal­zemenin kendi doğal yapısından ge­len sertlik olabileceği gibi, kullanılan malzemelerin ısıl işleme tabii tutul­ması yolu ile sertleştirilebilmektedir. Bu malzemelerin güvenlik tertibatı esnasında her daim eşdeğer veya daha üstün bir kaliteye sahip olması beklenir ki herhangi bir serbest düş­me işlemi esnasında tam olarak göre­vini yerine getirebilsin. Tasarımlanan sertlik değerine sahip olmaması ha­linde ürünlerin serbest düşme esna­sında işlevini yerine getirme ihtimali tamamen şansa bağlıdır.

Peki bu ürünler Tescil öncesi periyo­dik kontrol denetimlerinde tam yük­te test edilmiyor mu zaten dediğinizi duyar gibiyim, eve kısmen o konuda haklısınız ancak tescil öncesi ilk pe­riyodik kontrol denetimlerinde TS EN 81-20 standardı gereğince asan­sörler %125 yükte ve beyan hızında test edilmektedir, ancak serbest düş­menin meydana geldiği durumlarda regülatörler asansör beyan hızının en erken % 15 inde devreye girece­ği için frenleme de bunun daha üs­tünde bir hızda gerçekleşecektir, bu durumda da daha yüksek bir kuvvete maruz kalacağı için malzemenin de son kontrolde gerçekleşen testlerden daha fazla deforme ihtimali olacak­tır. Bu deformasyona örnek olarak resim 5 ve 6'daki malzeme defor­masyonu görebilirsiniz.

3- Güvenlik tertibatının regülatör bağlantı kolunda kullanılan yayla­rın standart dışı kullanımı.

Güvenlik tertibatlarının çalışma prensibi izah ederken regülatör ha­latında meydana gelen gergi kuvve­tinin güvenlik tertibatına iletilmesi ve frenlemenin meydana gelmesin­den bahsetmiştik, bu maddede de regülatör halatının bağlı olduğu fren kolunun frenlemeyi doğru şekilde yapabilmesi veya istemsiz frenleme­nin meydana gelmemesi için spiral yaylar kullanılmaktadır.

Yukarıdaki resimde de görebileceği­niz fren kolu yayının görevi regüla­tör halatından gelen 300 N dan daha yüksek bir kuvveti frenleme eleman­larına (raya sürtünen parçalar) aktar­maktır. Eğer bu yayın sıkıştırma ve açılma kuvveti öngörülen kuvvetten daha yüksek ise frenleme eleman­larının hareketini zorlaştıracak ve frenlemenin meydana gelmesini engelleyecektir, diğer yandan bu ya­yın sıkıştırma kuvveti öngörülenden daha az ise bu sefer de asansörün normal çalışması esnasında sürekli frenleme meydana gelme ihtima­li doğacaktır. Bu sebeple Güvenlik tertibatı üreticilerinin başlangıçta ta­sarlayıp TS EN 81-50 standardında belirtilen testlerle doğrulanmış olan yayları seri imalatta değiştirmeleri durumunda serbest düşme anında frenlemenin meydana gelmemesi riski doğacaktır. Genel olarak üreti­ciler kimi zaman maliyeti azaltmak için kimi zaman da frenleme çok ko­lay oluyor şikayeti geldiğinde daha az sarımlı yaylar (daha çok gergi kuvveti gerektiren) kullanmakta, diğer yandan malzeme temininde sorun yaşadıklarında ya da montaj firmaları tarafından frenler çok sert şikayeti iletildiğinde daha çok sarım­lı yaylar kullanmaktalar. Her iki du­rum da onaylanan güvenlik tertibat­larının Tasarım/Tip onayının dışında çıkmasına sebep olmakta ve gerçek anlamda serbest düşme ortaya çık­tığında kabin güvenlik ter­tibatlarının görevini yeri­ne getirmesi engellenmiş olmaktadır.

Bu yazımız­da kabin güvenlik ter­tibatlarında sahada orta­ya çıkan 3 te­mel sorundan bahsetmeye çalıştık, elbette ki bu 3 sorun dışında daha farklı sorunlar da bulunmaktadır, şimdilik en önemli 3 unsuru değerlendirdik ilerleyen sa­yımızda diğer sorunlar ile ilgili bil­gileri paylaşmaya devam edeceğiz.

Gerek laboratuvarlarımızda ger­çekleştirdiğimiz testler gerekse sahada monte edilen asansörlerde gerçekleştirdiğimiz testlerde karşı­mıza çıkan en büyük sorunun bilgi eksikliği, mühendisliğe karşı duruş ve asansörde tüm kullanılan ekip­manlar ile standartlarda yazılı olan kuralların her birinin uzun yıllara dayan bilgi birikimle belirlendiği­nin önemsenmemesidir. Herkes çok iyi bilmelidir ki TS EN 81-20 stan­dardında ifade edilen her bir madde uzun yıllar elde edilen bilgi ve biri­kimlerle oluşturulmaktadır.

Bir sonraki yazımızda görüşmek üze­re hepinize sağlıklı mutlu ve STAN­DARDA UYGUN günler dilerim